5 Mart 2010 Cuma

BÜYÜDÜN MÜ YAVRUM?


Büyüdün mü gerçekten tatlım, büyüdün kocaman oldun mu? Artık benim o minicik yavrum, bakarken içimin titrediği, mis kokusuna doyamadığım ipek tenli bebeğim değil misin?

Yıllar bu kadar çabuk mu geçti? Yakında yuvadan uçacak mısın yoksa? Nasıl dayanacağım ben buna tatlım? Tüm yaşamımı sana adamışken kalan ömrümde ben sensiz ne yapacağım?

Tembihlerim, uyarılarım, yol göstermelerim hepsi senin için. Senin gözyaşı dökmeden, üzülmeden, kırılmadan yaşaman için. Ben tecrübelerimi sana aktaramadıktan, onca yılın yaşanmışlığını seninle paylaşamadıktan sonra neye yarar ki yaptıklarım? Hani benim anneliğim?

Sen de beni anla tatlım. Ne yapıyorsam hepsi senin için. Seni dünyalara değişmezken, seni her şeyden çok severken nasıl sessiz kalabilirim? Göz göre göre yanlış yapmana, üzülmene, gözyaşı dökmene nasıl seyirci olabilirim ki?

Senin başında kavak yelleri esiyor tatlım; henüz erken değil mi o taşların altına elini koymak, o yükleri sırtlanmak için? Sabırsızlanıyorsun biliyorum ama önünde yaşanacak uzun yıllar var, bu aceleciğin neden?

Kıyamam tatlım sana kıyamam. Gözümden sakınırım seni, zaman bu kadar kötüyken, şartlar bu kadar acımasızken, sana bir şey olacak diye her gün, her saniye içim titrerken nasıl özgür bırakayım seni? Hem güvensizliğim sana değil, inan bana.

Ah... tatlım ah. Annelik zor zanaat, ancak sen de anne olunca anlayacaksın diye boşa değil sözlerim. Anneysen eğer akan sular duruyor; yavrun bir yanda, dünya öte yanda kalıyor. Anneysen eğer kaplan kesiliyorsun her türlü kötülüğe karşı. Anneysen eğer canını vereceğini hissediyorsun, çünkü içindeki sevgi o kadar kutsal, o kadar yüce, o kadar kabına sığmaz ve çoşkulu.

Seni anlamadığımı söylüyorsun ya tatlım, inan bana anlıyorum. Bunun için çaba gösteriyor, kendimi senin yerine koyuyor, deli gibi okuyup araştırıyorum.

Ama o dürtüler yok mu, o annelere has yumuşak dürtüler? Onlara söz geçiremiyorum. Çünkü güzel yavrum seni canımdan çok seviyorum. “ Ben sana demiştim” diye her defasında haklı çıkmaktan memnun olduğumu düşünme sakın tatlım. İnan içim eziliyor, sen bir üzülünce ben bin üzülüyorum. Sen neşesiz olunca, benim de iç isyanlarım artıyor. Sen kırıldığında benim kalbimdeki kırıklarda artıyor. Ama sen gülümseyince içimde güller açıyor, sen mutlu olunca ben de dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Sen paylaştıkça ben denizler misali çoğalıyorum.

Artık sana sarılamıyorum bile doğru dürüst farkında mısın? Küçükken kucağımdan inmeyen, elini elimden ayırmayan sen yoksun sanki. Böylesi anlarda hep nerede yanlış yaptım diye üzülüyorum, geceler boyu düşünüp hatalarımı kendimde arıyorum.

Doğru, belki de büyüdüğünü kabul edemiyorum. Zamanın acımasızlığını içime sindiremiyorum. Haklısın fazla korumacı davranıyor, sen yanlış yaparken sessiz kalmayı beceremiyor, belki de sevgi gösterilerimle seni bunaltıyorum ama ben bir anneyim tatlım. Anne olmanın tüm değerlerini iliklerine kadar hisseden bir anne.

Ve senin yolunda bin canı olsa binini de verecek olan bir anne, tıpkı diğer anneler gibi. Sana elbette güveniyorum tatlım, seninle gurur duyuyorum ve her zaman duyacağımı da biliyorum. Düşüncelerin, davranışların, çevreyle olan iletişimlerin, efendiliğin, iyilikseverliğin her şeyin o kadar güzel ve o kadar sevgi dolu ki. Hayallerinin hepsi gerçekleştiğinde yeni hayallere yelken açmayı unutma tatlım. Sevgine emek verip çoğaltmayı da.

Seni kollarıma almak, tıpkı eskisi gibi sana sıkı sıkı sarılmak, mis kokunu içime çekmek için çok mu geç kaldım yoksa? Oysa ki yüz ifaden hep aynı, o eski günlerdeki gibi çocuksu. İzin ver sana sarılayım tatlım.

Biliyor musun seninle konuşurken doğru kelimeleri bulmakta nasıl zorlanıyorum, hatta bazen kilitlenip kalıyorum. Ama seninle paylaşmayı, sana yol göstermeyi, seninle karşılıklı dertleşmeyi çok seviyorum. Hele hele bana bir şey sorduğunda havalara uçuyorum.

Paylaş benimle her şeyini tatlım, paylaş ne olur. Şimdi farkında değilsin ama bir yetişkin olduğunda, sorumlulukların arttığında, anneliği tattığında ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksın. Bunu biliyorum ya, işte bu yüzden ısrarlarım tatlım, ilerde keşke’lerin fazla olmasın diye tüm gayretlerim.

Seni elbette seveceğim tatlım, benim sevgim anne sevgisi. İçimde, ruhumda, benliğimde hissettiğim en güçlü sevgi. Her ne olursa olsun hep seninledir kalbim, düşüncelerim, dualarım.

Seni sıkıyorsam, seni bunaltıyorsam, sana sık sık tembihlerde bulunuyorsam, arada sırada sana güceniyorsam bil ki hepsi bu sevgiden. Hepsi senin iyiliğin, senin başarıların ve hepsinden önemlisi senin mutluluğun için. Benden daha mutlu olman için. Ben bir almışsam senin bin alman için.

Büyüdün tatlım biliyorum büyüdün artık sen. Önünde yaşanacak güzel bir hayat, yapılacak seçimler var ve hepsi senin. Tek dileğim vereceğin kararlarda beni de hatırlaman ve paylaşman o kadar. Bunu yapmasan da canın sağ olsun tatlım seni anlarım yine de, unutma sakın.

Hayatın tüm güzellikleri ömrün boyunca üzerine güneş misali doğsun, sevgi yağmurları her daim seni ıslatsın ve koruyucu melekler hep senin yanında kalsın. Seni canımdan çok seviyorum yavrum.

Anneler için çocukları söz konusu olduğunda duygusallaşmaları, gönül tellerinin titremesine engel olamamaları o kadar doğal ki…Tüm annelere ithafen yazılmıştır, dilerim içinde kendinizden bir şeyler bulmuşsunuzdur.

Sevgiyle kalın.

Belgin Eryavuz
10.04.2007

1 yorum:

  1. BELGİN ABLA TEŞEKKÜRLER YAZINIZ İÇİN,

    İNANIN BEN BİR BABA OLARAK BU YAZIYI OKUDUĞUMDA DUYGULANDIM, ÖYLE GÜZEL YAZMIŞSINIZ Kİ ANNELİK DUYGULARINI. HER BİR KELİME ANLAMLI VE DUYGUSAL.

    SİZ BEBEĞİNİZLE İLETİŞİME HAMİLEYKEN GEÇMİŞSİNİZ. HER AN BEBEĞİNİZİ DÜŞÜNÜRSÜNÜZ, KONUŞURSUNUZ ONUNLA.. AMA BEBEK HENÜZ DOĞMAMIŞTIR. AMA DOĞDUKTAN SONRA DA SİZDE Kİ O MUTLULUK HİÇBRİŞEYE DEĞİŞİLMEZ. BEBEĞİNİZ ARTIK İÇİNİZDE DEĞİL, YANI BAŞINIZDA. ARTIK BEBEĞİNİZLE BİRLİKTE YENİ BİR YAŞAMA YELKEN AÇIYORSUNUZ.

    EVET BEBEĞİNİZ BÜYÜMEYE BAŞLIYOR.. AMA SİZİN GÖZÜNÜZDE HER ZAMAN BEBEK. HELE O BEBEĞİNİZİN İLK ANNE DEYİŞİ YOK MU, MÜLEMMEL BİR DUYGUDUR. SİZDEN BİR PARÇA SİZE ANNE DİYOR... ANNE.. SİZ O ANDA BELKİ HÜZÜNLENİYOR VE AĞLIYORSUNUZ MUTLULUKTAN.. BEBEĞİNİZİ BİR AN OLSUN YANINIZDAN AYIRMIYORSUNUZ. HER ZAMAN AKLINIZ BEBEĞİNİZDE. GECELERİ KALKAN SİZ, EMZİREN SİZ, ALTINI DEĞİŞTİREN SİZ. BAZEN OLUR Kİ SİZ BEBEĞİNİZ İÇİN YORGUNLUĞU BİLE HİSSETMEZSİNİZ.

    BİR BAKMIŞSINIZ YILLAR GEÇMİŞ BEBEĞİNİZ ARTIK BÜYÜYOR, BEBEKLİKTEN ÇIKIYOR... AMA SİZ ONU HİÇ YALNIZ BIRAKMIYORSUNUZ... ANNELİKTİR BU..

    SİZ ONA EN DOĞRU ŞEYLERİ GÖSTERİRSİNİZ. EN İYİ DUYGULARI AŞILARSINIZ, SEVGİYİ AŞILARSINIZ. BİRŞEYLER PAYLAŞIRSINIZ. AMA BÜYÜDÜKTEN SONRA YİNE ONU SANKİ BÜYÜMEMEİŞ GİBİ GÖRÜRSÜNÜZ..

    ANNELİK DÜNYADA EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR HİS VE DUYGUDUR.

    1-Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, Söyleyeyim: ANNEM’dir.
    Abraham LINCOLN
    2-Anneler, her şeyi görmeseler bile kalpleriyle duyarlar Ostrovoski
    3-Bir kadın, anne olana kadar çocuktur Strindberg
    4-Çocuğunu kaybeden bir anne için her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz Victor Hugo
    5-Hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez Emile
    6-Kadınlar zayıftır, ama analar kuvvetlidir Victor Hugo

    SEVGİLERİMLE,

    MURAT ARSLAN

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...