28 Ekim 2022 Cuma

OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ

Hayatta her şey olması gerektiği gibi mi?

Yolunda mı?

Kararında mı?

Yeterli mi?

Bu sorular hemen her gün beynimizin labirentlerinde adeta kovalamaca oynuyor.

Özlediğimiz huzur ve dinginlik aslında var ama adeta o da bizden kaçıyor gibi.

Tam başardık derken, ellerimizin arasından kayıp gidiyor bir yerlere.

Belki de bir şeyleri bırakamıyoruz içimizde.

Tutunuyoruz sımsıkı onlara.

Gitmesin, kaybolmasın hesabı.

Oysaki biliyoruz akışa direnmek bizi sadece yoruyor. Zamanımızı kaybetmenin yanında, yeniler geçip gidiyor da görmüyoruz.

Umutsuzluğa kapılıyoruz aniden.

Korkuyoruz.

Sanki karanlık bir mahzene girmişiz. Ürkek birkaç adım atsak da ardımızdaki kapının kapanacağı endişesi bizi yiyip bitiriyor.

Peki ya umut nerelerde?

Minicik bir parçası bile yok sanki. Herkes arıyor ama bulmakta zorlanıyor.

Hala o mahzendeyiz ve üstüne üstlük kapanan kapının kilitlenmesi söz konusu.

Yani umutsuzluğun ta dibindeyiz.

Tam bu noktada severek okuduğum; Matt Haig imzalı ‘’Rahatlama Kitabı’’nın iki cümlesi aklıma düşüyor.

‘’Her şeye rağmen umudun en iyi özelliği dirençli olması. En zor zamanlarda bile var olmayı sürdürebilme becerisine sahip olması.’’

İşte buna tüm kalbimle inanmak istiyorum.

Üstelik ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean-Paul Sartre; bu tezi tam da doğrular nitelikte bakın ne demiş?

‘’Hayat umutsuzluğun öte yanında başlamıyor mu?

Evet dünyamızda gelecek, bilinmezliklerle dolu ve onları bilme şansımız yok.

O bilinmezlik içinde iyi ya da kötü pek çok olasılık mevcut.

Bunu kabul etmek gerekiyor. Çünkü geleceğin ucu hep açık.

Bu anlamda;  kabulümüz iyi olacağından yanaysa mutlu oluyoruz o an için. Değilse mutsuz.

Yaşamımızın hemen her evresinde önümüze çıkan yollar da böyle değil mi?

Seçimlerimiz doğrultusunda kazanacağız ya da kaybedeceğiz. Hepsi o an için bizlere doğru gelen düşünce ve kararlar. Onlar için feda ettiklerimiz de cabası.

Artıyı eksiyi karşılaştırdığımızda o an için kayıp olan, belki yıllar sonra bambaşka bir kazanca dönüşecek.

İşte bunu bilmek de mümkün değil. Ama her ne olursa olsun kararlı ve cesaretli olmak kendi özgürlüğümüzün tek anahtarı.

Son sözü aynı kitaptan vermek istedim.

‘’Hiçbir şey, pes etmeyen ufacık bir umuttan daha güçlü değildir.’’

Bu sözü hiç unutmayalım, olmaz mı?

Umutla baktığımız gelecekte her şey olması gerektiği gibi olacak.

Ne bir fazla ne de bir eksik.

Her şey akışında, aşkla ve yolunda.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

15.09.2022

Kaynaklar: https://gulenaypema.com; Gece Yarısı Kütüphanesi- Matt Haig; Savaşmaktan Vazgeçtiğin An Kaybedersin- Ernesto Che Guevara.

 

 

  

15 Ekim 2022 Cumartesi

Bitget, profesyonel traderlar için CCXT Kütüphanesi ile entegre oldu

Açık kaynak kütüphanesi, algoritmik ve bot işlemleri için veri analizine kolay erişim sağlıyor

Bitget, profesyonel traderlar için CCXT Kütüphanesi ile entegre oldu

Lider global kripto para borsası Bitget, CryptoCurrency Exchange Trading Library (“CCXT”) ile entegrasyonu duyurdu ve yatırımcıların işlem algoritmaları ve botlar oluşturmak için platformun geçmiş ve gerçek zamanlı verilerine kolayca erişmelerini sağladı.

BITGET’E ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!

CCXT, farklı kripto işlem veri kütüphanelerine bağlanmak için ortak bir arayüz sağlayan dünyanın önde gelen açık kaynak kütüphanelerinden biri olarak seçildi. Güçlü bir araç, çeşitli yüksek kaliteli borsalarda yürütülen kapsamlı bir işlem stratejisine izin verir. Protokol, tamamen özelleştirilebilen, kullanıcı arayüzü açısından genelleştirilmiş bir API bağlantısıdır ve işlem geliştiricileri, kodlayıcılar ve yüksek vasıflı traderlar arasında geniş çapta tanınmaktadır.

Kütüphane JavaScript, Python ve PHP gibi en popüler programlama dillerini destekler. En yenilikçi vadeli işlem ürünleri ve sosyal işlemler özellikleriyle donatılmış Bitget, dünya çapında 2 milyon kullanıcıya hizmet vererek dünyanın en büyük kripto türevleri ve Copy Trade borsalarından biri haline geldi. CCTX'in uzmanlığından da yararlanan Bitget, kullanıcılarına piyasa verilerini analiz etme, algoritmik işlemler, stratejiyi geriye dönük test etme ve bot programlama konusunda kolaylık sağlayabilir. 

BITGET’E ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!

İşbirliği hakkında yorum yapan Bitget Yöneticisi Gracy Chen, "Kütüphanenin entegrasyonu sayesinde algoritma ve bot traderları Bitget'in işlem paritelerine kolay ve rahat erişim sağladığından, CCXT'nin veritabanıyla entegre olmaktan çok memnunuz. Aynı zamanda Bitget kullanıcılarının kütüphane tarafından sunulan çok çeşitli araçlara erişmesine olanak tanıyor. Bu işbirliği, kullanıcılar için en kullanıcı dostu ve güçlü platformu yaratma hedefimize uygundur.”

CCXT'nin kurucusu Igor Kroitor "CCXT, Bitget'i ortaklarımızdan biri olarak görmekten mutlu. İleriye dönük olarak, CCXT Geliştirme ekibi, Bitget platformuyla işlem hacimlerini ve bağlantılarını artırmaya odaklanacak. Birlikte karşılıklı yarar sağlayan uzun vadeli bir ortaklık için sabırsızlanıyoruz.”

BITGET’E ÜYE OLMAK İÇİN TIKLAYIN!

Bitget Hakkında

2018 yılında kurulan Bitget, sosyal ticarete odaklanan dünyanın önde gelen kripto para borsalarından biridir. Şu anda dünya çapında 50'den fazla ülkede iki milyondan fazla kullanıcıya hizmet veren Bitget, 600 kişilik bir işgücü ile merkezi olmayan finansmanı teşvik etme misyonunu hızlandırdı.

Bitget'in kripto türevleri piyasasında Haziran 2019'da resmi olarak piyasaya sürülmesinden bu yana, platform artık dünyanın en büyük kripto copy trade ve türev borsalarından biri haline geldi. Türev işlemler hacminde CoinMarketCap ve CoinGecko tarafından küresel olarak ilk beşte yer alıyor. Lider borsa, insanların sosyal ticaretle bağlantı kurma ve işlem yapma şeklini dönüştürmeye odaklanıyor. Amiral gemisi Tek Tıkla Copy Trade, sosyal ticarette bir öncüdür. Dünya çapında kripto türevleri traderları için deneyimlerine yenilik getirerek, yaklaşık 1.1 milyon takipçisi olan 55.000'den fazla profesyonel trader bir araya getirmiştir.

‘Better Trading, Better Life’, felsefesine sıkı sıkıya bağlı kalan Bitget, Web2 ve Web3'ü aşan, CeFi ve DeFi'yi birbirine bağlayan ve geniş bir köprü ile sonuçlanan portal olmayı hedefleyerek, global olarak kullanıcılara kapsamlı ve geniş kripto ağına güvenli işlem çözümleri sağlamayı taahhüt eder. Bitget, Eylül 2021'de dünyaca ünlü futbol takımı Juventus'un ilk forma partneri ve kısa süre sonra PGL Major'ün resmi espor kripto partneri olarak sponsorluğunu duyurdu. Önde gelen espor organizasyonu Team Spirit ve Türkiye'nin önde gelen ve köklü futbol kulübü Galatasaray ile ortaklıklar da 2022'nin başlarında duyuruldu.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

12 Ekim 2022 Çarşamba

RENGARENK NOTALARIN ARDINDAKİ DRAM (2/2)

Elbette seyirciler hayranlıkla kendisini izlerken; kulaklarına dolan birbirinden güzel notanın ardındaki o dramı çoğu zaman bilmez, bilemez.

Çünkü Paganini gerçekte zor bir hastalık olan ‘Marfan Sendromu’ ile mücadele içindedir.

Çoğumuzun pek de duymadığı bir hastalık olduğunun farkındayım.

Marfan sendromu; bağ dokusunu etkileyen genetik bir hastalık.

Sinir sistemi, akciğerler ve hatta deri üzerinde etkisini gösterebiliyor.

Alışılmadık derecede uzun kol ve bacaklar, yine uzun ince el ve ayak parmakları, aşırı esnek eklemler ve skolyoz bu hastalığın en önemli belirtileri.

Haliyle bu hastalığa yakalanan insanların bedensel görünümleri herkesten çok daha farklı duruyor.

Maalesef bilinen bir tedavisi yok.

Tarihten bildiğimiz bazı isimler de bu hastalıkla tanışmış.

Eski ABD başkanı Abraham Lincoln.

Fransız asker ve siyasetçi Charles De Gaulle.

Döneminin en önemli İngiliz bestecilerinden biri olarak kabul edilen  İngiliz besteci ve orgcu John Taverner.

Rus besteci, orkestra şefi ve piyanist Sergei Rahmaninov.

Romalı asker ve Roma Cumhuriyeti'nin son diktatörü olan politik lider Julius Sezar.

Otuz dokuz dünya rekoru sahibi, tüm zamanların en iyi yüzücüsü kabul edilen Amerikalı Michael Phelps gibi.

Yaşadığı dönemde değeri bilinen sanatçılardan bir tanesi olan Paganini, yaşamı boyunca tek bir kadını sever.

Ancak aralarındaki kıskançlık kavgaları nedeniyle evlenmez. Ondan olan oğlunu ise yaşamı boyunca konser turları dahil olmak üzere hep yanında tutar. Ömrünün sonuna kadar onunla ilgilenir.

Gerçek mutluluğu sadece notalarda ve kemanında bulan ünlü müzisyen, elli sekiz yaşında hayatına veda eder.

Şeytanla iş birliği yaptığı, hatta şeytanın kendisi olduğu, dinsiz olduğu gibi onunla ilişkilendirilen birçok söylenti nedeni ile kilise tarafından gömülmesi reddedilir.

Bunun üzerine mumyalanır. Uzun bir süre oradan oraya taşınır. En sonunda Parma'daki bir mezarlığa gömülür.

Keman tekniğine önemli katkılarda bulunan müzisyen; keman, gitar ve oda müziği alanında pek çok esere imza atar.

Üstelik dünyaca ünlü besteleri; Liszt, Chopin, Schumann gibi bestecilere enstrümantal virtüözlüğün önemi anlamında ilham kaynağı olur.

Evet, dinlerken bizi mest eden, huzur veren, hayal kurmamızı sağlayan tüm güzel eserlerin ardında pek çok duygu saklı.

Aşk, mutluluk bunlardan ikisi.

Ancak en çok keder, acı ve gözyaşı ile yoğrularak ortaya çıkıyor unutulmaz eserler.

Onlar iyi ki yaşamışlar ve bizlere kendimizi özel hissettirecek eserler bırakmışlar.

Tüm sanatçıların emeklerine, yüreklerine sağlık.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

25.08.2022

Kaynaklar:https://www.alternatifbiritalya.com; https://tr.wikipedia.org.

 

 

 

RENGARENK NOTALARIN ARDINDAKİ DRAM (1/2)

Gönlünü müziğe adamış, rengarenk notalarla adeta dans eden, çaldığı müzik aletini ise en yakın sırdaşı olarak gören ünlü bir müzisyen bugünkü konuğumuz.

Klasik müziğin mihenk taşlarından.

Kemanı adeta konuşturduğu söylenen özel bir yetenek.

Notalara bağlı kalmadan doğaçlama çalmayı daha çok seven.

Farklı oktavlara son derece hızlı geçiş sağlayan.

Bu nedenle konserlerinin sonunu kemanındaki tek telle bitiren.

En zor besteleri büyük bir ustalıkla çalan.

Başarılı.

Dinleyicileri adeta büyüleyen.

Sıra dışı bir müzisyen.

İtalya doğumlu.

İsmi Niccolò Paganini.

Lakabı ise “Şeytanın Müzisyeni”.

Neden mi?

Çünkü kendisi dost meclislerinde; başkalarının çalarken zorlandığı zor besteleri çalabilmek için; şeytanla sözleşme yaptığını dillendirmekten hiç çekinmez.

Belki de yaşadığı dönemlerde, kemanın şeytanın enstrümanı olarak kabul edilmesi gerçeğinden etkilenmiştir bilinmez; ama gerçekler aslında bambaşkadır.

O halde gelin 18. yüzyılın sonlarına doğru gidelim ve virtüözümüzü yakından tanırken; notaların ardına saklanan drama beraber tanıklık edelim.

Müziğe henüz beş yaşındayken babasının desteği sayesinde bir mandolinle başlar. İki sene sonra da kemana geçer.

Altı yaşındayken kızamığa yakalanır. Hatta öldü sanılarak defin işlemlerine başlanır. Tam gömülecek iken kefenin hareket ettiği fark edilir ve kurtulur.

Sonraki yılları okul ve keman eğitimi ile geçer.

On altı yaşında konserler vermeye; on sekiz yaşında ise Lucca Cumhuriyeti Orkestrasında ilk kemancı olarak çalmaya başlar.

Bir süre sonra babasının baskısından kurtulur ve kendi gelirini sağlama özgürlüğüne kavuşur.

Şöhreti günden güne artar.

Ancak babasından kalma kumarbazlığı, kadınlara olan düşkünlüğü, maalesef zaman zaman ününü gölgeler.

Paganini, hayatı boyunca pek çok kronik hastalıkla mücadele eder.

Akciğerlerinden rahatsızlanması ömür boyunca öksürükle mücadele etmesine neden olur. Yaşamının son yıllarında da sesini tamamen kaybeder.

Paganini’nin çocukluktan ergenliğe geçiş döneminde yavaş yavaş bedensel görünümü değişmeye başlar.

Belki de çocukluktan itibaren yakasını bırakmayan hastalıkların etkisi nedeniyle yüzü hep solgundur. 

Tedavisinde kullanılan cıva nedeni ile tüm dişlerini kaybeder. Bu durum nedeniyle ağzı içeri kaçarken; burnu ve çenesi öne çıkar.

Bedensel görüntüsü de oldukça sıra dışı durur. Kemikleri görünecek kadar zayıflığının yanında; kolları çok uzun, el ve ayakları bedenine göre orantısızdır.

Ömrü boyunca hep siyah renkli kıyafetleri tercih eder, gerek konserlerinde gerekse özel yaşamında.

Kemanını eline alıp çalmaya başladığı anda ise dünyayı unutur.

Artık sadece o ve sırdaşı kemanı bir de aşık olduğu notaları vardır.

Neredeyse kendinden geçercesine çalarken bedenini şekilden şekile sokar, kaç kez eğilip büküldüğünü ise hiç fark etmez. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

25.08.2022

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...