27 Aralık 2011 Salı

UMUT DOLU BİR SENEYE… 2012’YE…


Kim bilir kaç kez döndü akreple yelkovan saatlerimizin içinde; kim bilir kaç sayfa kopardık takvimlerimizden ayları aylara eklerken...

Kum saati misali her yeni sene de tekrar en baştan aldık umutlarımızı, heyecanlarımızı, beklentilerimizi, hayallerimizi. Hiç pes etmeden, hiç umutsuzluğa kapılmadan.

Gerçekleşen hayallerimizi anılarımızın en güzel karelerine yerleştirirken, gerçekleşmeyen hayallerimize yenilerini ekleyerek sabırla, coşkuyla…

İşte yeni bir yıl daha kapımızda.

Geri saymalar başladı bile.

Önce günleri beş, dört, üç, iki, bir diye sayacağız, sonra saatleri ve ardından dakikaları…

Saatler gecenin o kopkoyu karanlığında tam on ikiyi vurduğunda, yani akreple yelkovan bilmem kaçıncı kez buluştuğunda umutla, sevgiyle sarılacağız.

Birbirinden farklı sürprizleri, hatta mucizeleri ile kocaman bir hediye paketimiz daha olacak hepimizin. Üç yüz altmış beş günün içinde saklandığı bir paket; süslü, albenili, ışıltılı, ve bir gökkuşağı misali rengarenk.

Bazen elimizi, bazen gönlümüzü yakacak. Hüzünler, sevinçlerle iç içe olacak. Umut taneleri yer alacak paketimizin en diplerinde, belki de saklanacak günlerin en karanlık saatlerine. Hayaller olacak pembeden maviye her rengi içinde barındıran, belki de bir karış uzağımızda sımsıkı kavramamızı bekleyen; o kadar yakın, o kadar gerçek. Mutluluk ise tıpkı bir peri tozu gibi her güne serpiştirilecek. Gözlerimizi açtığımız her yeni günün içinde mutlaka bulunan, ama biz ayrıntıların ve küçük detayların farkına varmazsak yitip gidecek olan.

Umut dolu olsun bu yeni yıl her şeyden önce. Sevgi dolu olsun. Birbirimize bakarken gözlerimizden kalplerimize sıcacık aksın. Tebessümle dolu olsun. Gülümseyerek adım atalım yeni seneye. Saatler  gece yarısı tam 12’yi vurduğunda ve 365 gün gülümseyerek uyanalım her yeni sabaha. Sağlığın hayatımızdaki en büyük zenginlik olduğunu hiç unutmadan. Pozitif düşünmenin yarınımızı çok daha güzel yapacağını aklımızdan bir an olsun çıkarmadan. Yanımızda, yöremizde bizim için atan sevgi dolu kalpleri es geçmeden, onları kırmadan, gücendirmeden.

Arkadaşlığın, dostluğun hayatımızdaki en anlamlı ilişkiler olduğunu hep hatırlayarak. 
Sıcacık sevgilerini her daim sıcak tutmaya özen göstererek, kâh arayıp hal hatır sorarak, kâh buluşup bir kahve içimlik anlara upuzun sohbetleri sığdırarak, kâh yazarak. Aradaki uzak mesafelerin sevgi dolu kalpler için aslında hiç önemi olmadığını her defasında bizzat yaşayıp, yaşatarak.

Elimizdeki güzel şeylerin, sevdiklerimizle paylaştığımızda daha da güzelleştiğini, daha da anlamlı hale geldiğini hep hatırlayarak. Karşımızdakine dostça, sevgiyle el uzattığımızda, asla sevgisiz kalmayacağımızın bilincinde olarak.

Hazır mıyız bu yeni seneye, hazır mısınız?

İçimizde coşku olsun, içimizde umut. Güzel düşüncelerle, gülümsemeler eşliğinde karşılarsak bu yeni yılı yine öyle  güzel devam edeceğine olan inancımızla ‘’hoş geldin’’ diyelim. Yaşadığımız acı, tatlı tüm olayları geçmiş senelerde bırakıp, umudumuza dört elle sarılarak hep beraber kucaklayalım onu ve ekleyelim; “Hoş geldin, sefalar getirdin. Sağlık, huzur, barış, mutluluk, başarı, bereket, bolluk, para, arkadaşlık, dostluk, sevgi ve aşkla sarıp sarmala her birimizi. Heyecanımız sonsuz, hoş geldin.”

Umudumuz daim olsun yarınlara ve en güzel senelere… Herkese sevdikleriyle beraber mutlu seneler…

Sevgiyle, umutla kalın.
BELGİN ERYAVUZ

18.12.2011

2 yorum:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...