10 Kasım 2021 Çarşamba

SAYFALARI IŞIK OLAN KİTAP

‘’İnsanların bu dünyada yapabildikleri en önemli, en güzel ve en değerli şeylere, biz kitap deriz.’’

Bu sözün sahibi İskoç asıllı, deneme ve hiciv yazarı, tarihçi ve eğitmen Thomas Carlyle.

Ve o kadar doğru ki.

Kitapların büyülü sayfalarında kaybolmayı seven birisi olarak, gerçekten de kitaplar dünyanın en değerli hazineleri bana göre.

Bu yazımda ise değeri bir başka olan ve sayfaları adeta ışık saçan bir ders kitabından bahsetmek istiyorum.

Ne yazık ki bizler o şanslı nesil içinde değildik.

Kitabın varlığından habersiz yetiştik.

Geçmiş yıllarda lise üçüncü sınıflarda okutulan bu özel kitabın ismi ‘Kozmografya’.

Kozmografya, astronomi biliminin oldukça önemli bir parçası.

Evrende çoğu zaman bizi şaşırtan ve düşündüren olayları inceliyor.


Bunu yaparken, gök biliminin yanı sıra matematik ve fiziğin ana kavramlarından da yararlanıyor.

İçinde yaşadığımız dünyanın minicik bir nokta olarak kaldığı evreni hep merak ediyoruz. Geçmişten günümüze onun düzenini öğrenebilmek için pek çok araştırma yapıyoruz.

Bu araştırmalar ışığında kendi kontrolümüz dışında gelişen olaylar bir bir aydınlanıyor. Aklımızı kurcalayan sorular yanıt buluyor.

İyi ki böylesi kitaplar sayfaları ile yolumuza ışık oluyor.

Kitabın yazarı Ordinaryüs Prof. Dr. Ali Yar.

Söz konusu kitabı bu kadar özel ve değerli kılan konu ise; vizyonerliğine, zekasına, cesaretine, çalışkanlığına, ülke ve millet sevgisine, insanlığına, mütevaziliğine, kalbinin güzelliğine ve sayamadığım pek çok özelliğine hayranlık duyduğumuz, her anlamda örnek aldığımız Mustafa Kemal Atatürk’ün yönlendirmesiyle yazılmış olması.

Türkiye’deki ilk astronomi kitabı.

Tarih sayfaları 1929’u gösterdiğinde, Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden henüz altı yıl geçmiştir. Bir ülke yeniden ayağa kalkmanın zorlukları ile mücadele içindedir. İşte milletimizin el birliği ile her yönden güçlenme hamleleri yaptığı o meşakkatli yıllarda; İstanbul Devlet Matbaasında basılır söz konusu kitap.

Tam tamına 286 sayfa olarak.

Yirmi bölümlü kitap, o tarihten sonra lise üçlerde ders kitabı okutulmaya başlanır.

Son kısmında not ve cetveller; son sayfalarında ise ünlü astronomlara ait kısa notlar yer alır.

Bilgiye erişimin çok zor olduğu yıllardan bahsediyorum. Başvuru kaynaklarının kısıtlı olduğu, ama öğrenme azminin ve çalışkanlığın yüksek olduğu yıllar. Ele geçen minicik bilgi kırıntılarının içercesine öğrenildiği o kıymetli zamanlar.

Ve o yıllarda ufku geniş, akıllı, azimli, çalışkan, geleceği gören ve geleceğin gençlerine önem veren Mustafa Kemal’in unutulmaz yol gösterilerinden sadece bir tanesi bu kitap.

Ülkesine ve milletine aşık bir devlet adamının ivedilikle ele alacağı pek çok hassas gündemi olmasına rağmen böylesi bir öngörüde bulunmasını hayranlıkla karşılamamak elde mi?

Pek çok kişi astronominin varlığından bile habersizken; gençlerin bakış açılarını geliştirmeyi ilk hedefleri arasına koyan Atamızın muhteşem girişimi.

Kitabın içeriği o kadar güzel ki. İçinde yok yok adeta.

Gezegenler, mevsimlerin oluşumu, hatta kara delik; Yunan filozof Aristo, dünyanın ve diğer gezegenlerin güneş etrafında döndükleri kuralını ilk açıklayan Nicolaus Copernicus, gözlemsel astronominin babası lakaplı Galileo Galilei gibi bilim insanlarının düşünceleri; samanyolu haritası ve diğerleri…

1933 yılından 1979 yılına kadar tüm liselerde zorunlu ders kitabı olarak okutulması ancak alkışlanır.

Keşke bizler de okuyabilseydik.

Kitabın yazarı da elbette çok kıymetli.

Ali Yar Bey dünyanın ilk üç uçak mühendisinden biri.

Öğrenimini Galatasaray lisesi ve akabinde Paris Yüksek Tayyarecilik Mektebinde tamamlar. Ülkesine dönüp cebir ve astronomi dersleri vermeye başlar. Tam o yıllarda Atatürk’ün isteği ile bu ders kitabını kaleme alır. 

O yıllarda lisede olup bu dersi alan ve geleceğini bu sayede yönlendiren çok sayıda genç olur.

İşte onlardan bir tanesi de Fahrettin Akbulut’dur.

Çok sevdiği matematik dalında eğitim alır. Uzmanlaşır. Herkes tarafından sevilen bir matematik profesörü olduğunda dahi lisede kendisine ışık veren bu kitabı özenle saklar.

Gün gelir kütüphanesinde oğlunun eline geçer. Kitabın sayfalarını karıştırdıkça ve içeriğine girdikçe astronomiye ilgisi artan oğul; babasının izinden gidip Amerika’da matematik bölümünü seçer. Mezun olur. Yetinmez babası gibi profesörlük unvanı alır. Yaptığı araştırmalarla ulusal ve uluslararası pek çok dalda ödül kazanır ve milletimizi gururlandırır.

O nedenle yazımın başında bu kitap herhangi bir ders kitabı değil demiştim. Kim bilir bu kitap sayesinde daha kaç gencin ufku açıldı, kaç tanesi hayatını bilime adayacak kadar çalıştı, çabaladı?

İşte Mustafa Kemal Atatürk’ün zekası.

İleri görüşlülüğü.

Çalışkanlığı.

Ülkesine olan sevgisi.

Milletinin geleceğine herkesten çok önem veren tavrı.

Cesareti.

Kararlılığı.

Bu özel devlet adamına tüm dünyanın büyük hayranlık ve saygı duyması boşuna değil.

Bizler; çocukluğunda başlayan kitap tutkusunu, savaş zamanı cephede de sürdüren; sivil hayata geçince ise okumaya ayırdığı zamanı daha da artıran Mustafa Kemal ATATÜRK’ün evlatlarıyız.

İYİ Kİ.

Ne kadar şanslı olduğumuzu bir kez daha yinelerken; son noktayı Atamızın çok sevdiğim bir sözü ile koyalım mı?

“Kitap okumasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.”

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

29.10.2021

Kaynaklar: https://derstarih.com; https://www.kitaptansanattan.com; https://isteataturk.com.

 

 

 

 

1 yorum:

  1. Merhabalar.
    "...Kitapların büyülü sayfalarında kaybolmayı seven birisi olarak, gerçekten de kitaplar dünyanın en değerli hazineleri bana göre..." Kitaplar konusundaki görüşünüze ve tgespitinize aynen iştirak ediyorum. Bu güzel ve yararlı paylaşım için kaleminize ve emeğinize sağlıklar dilerim.

    Her şeyin başı için nasıl "sağlık" diyorsak, başarmanın başı için de okumak diyebiliriz.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...