Yaşamda bazı şeylere sınırlar koyuyoruz. Toplumsal yaşamın getirileri olarak birbirimizin özel alanlarını rahatlatmak adına koyduğumuz sınırlara uymayı da bir görev biliyoruz.
Ama
gün geliyor; sınırlar aşılıyor.
Peki
bizler ne yapıyoruz?
Anında
tepkimizi gösterip, uyarıda bulunduğumuz anlar elbette var.
Ama
bazen sanki hiç sınırımız yokmuş gibi çekimser davranıyoruz.
Belki
yaşanan olaylar karşısında nutkumuz tutulduğu için tepki gösteremiyoruz.
Belki
başkalarının vereceği ilk tepkiyi bekliyor, sessizliğimizin ardına sığınıyoruz.
Belki
çekiniyor, belki korkuyoruz.
Eğer
sizler de benim gibi tepkisizlik sınırımızın nereye kadar olduğunu merak
ediyorsanız; şimdi paylaşacağım anektod tam da böyle bir durumu anlatıyor.
Bunun
için gelin hep beraber İngiltere’ye bir konser salonuna gidelim.
Çok
özel bir piyano konseri var karşımızda.
Salon
müzik severlerle dolu.
Herkes
heyecanlı.
Bir
süre sonra başlayacak müziğin dingin namelerinin kulaklarına ulaşmasını bekliyorlar
sabırsızlıkla.
Derken
ünlü piyanist piyanosunun başına geçerek yerini alıyor.
Parmakları
piyano tuşları üzerinde hoş bir ahenkle gidip geliyor.
Ama
o da nesi?
Piyanodan
hiç ses çıkmıyor.
Çünkü
piyano telleri önceden sökülmüş.
Şimdi
karşımızda bir piyanist, telleri olmayan bir piyano ve konseri bekleyen dinleyicilerden
oluşan ilginç bir tablo var.
Sessiz
konser devam ederken; dinleyiciler ilk şaşkınlığı atlatır. Yanlarında oturan
diğer dinleyicilerin ne yaptığına bakar.
Gelin
görün ki hiç kimse bir tepki vermez.
Aradan
dakikalar geçer.
Dakikalar
yerini bir saate bırakır.
Yine
de tabloda değişiklik olmaz.
Sonunda
sessiz konser süresini tamamlar.
Piyanist
yerinden kalkarak dinleyicileri selamlar.
İşte
o anda sessizlik yerini alkışa bırakır.
Dinleyiciler
sessiz konseri alkışladıktan sonra birer birer evlerine döner.
Yaşanan
bu ilginç olay sonrası, televizyon kanallarından biri piyanisti konuk olarak
programına çağırır. Orada bu sessiz konserin sebebi sorulur.
Piyanistin
verdiği yanıt herkesi düşündürecek kadar manidardır.
Çünkü
piyanist; tepkisizlik sınırının nereye kadar olacağını öğrenmek istediğini;
sonuçta ise sınırın hiç olmadığını açıkça gördüğünü söyler.
Şimdi
hepimiz bir kez daha düşünelim.
Tepkisizlik
sınırımız nereye kadar?
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
20.08.2021
Kaynak:
https://www.hurriyet.com.tr.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder