29 Kasım 2021 Pazartesi

SESSİZ KONSER

Yaşamda bazı şeylere sınırlar koyuyoruz. Toplumsal yaşamın getirileri olarak birbirimizin özel alanlarını rahatlatmak adına koyduğumuz sınırlara uymayı da bir görev biliyoruz.

Ama gün geliyor; sınırlar aşılıyor.

Peki bizler ne yapıyoruz?

Anında tepkimizi gösterip, uyarıda bulunduğumuz anlar elbette var.

Ama bazen sanki hiç sınırımız yokmuş gibi çekimser davranıyoruz.

Belki yaşanan olaylar karşısında nutkumuz tutulduğu için tepki gösteremiyoruz.

Belki başkalarının vereceği ilk tepkiyi bekliyor, sessizliğimizin ardına sığınıyoruz.

Belki çekiniyor, belki korkuyoruz.

Eğer sizler de benim gibi tepkisizlik sınırımızın nereye kadar olduğunu merak ediyorsanız; şimdi paylaşacağım anektod tam da böyle bir durumu anlatıyor.

Bunun için gelin hep beraber İngiltere’ye bir konser salonuna gidelim.

Çok özel bir piyano konseri var karşımızda.

Salon müzik severlerle dolu.

Herkes heyecanlı.

Bir süre sonra başlayacak müziğin dingin namelerinin kulaklarına ulaşmasını bekliyorlar sabırsızlıkla.

Derken ünlü piyanist piyanosunun başına geçerek yerini alıyor.

Parmakları piyano tuşları üzerinde hoş bir ahenkle gidip geliyor.

Ama o da nesi?

Piyanodan hiç ses çıkmıyor.

Çünkü piyano telleri önceden sökülmüş.

Şimdi karşımızda bir piyanist, telleri olmayan bir piyano ve konseri bekleyen dinleyicilerden oluşan ilginç bir tablo var.

Sessiz konser devam ederken; dinleyiciler ilk şaşkınlığı atlatır. Yanlarında oturan diğer dinleyicilerin ne yaptığına bakar.

Gelin görün ki hiç kimse bir tepki vermez.

Aradan dakikalar geçer.

Dakikalar yerini bir saate bırakır.

Yine de tabloda değişiklik olmaz.

Sonunda sessiz konser süresini tamamlar.

Piyanist yerinden kalkarak dinleyicileri selamlar.

İşte o anda sessizlik yerini alkışa bırakır.

Dinleyiciler sessiz konseri alkışladıktan sonra birer birer evlerine döner.

Yaşanan bu ilginç olay sonrası, televizyon kanallarından biri piyanisti konuk olarak programına çağırır. Orada bu sessiz konserin sebebi sorulur.

Piyanistin verdiği yanıt herkesi düşündürecek kadar manidardır.

Çünkü piyanist; tepkisizlik sınırının nereye kadar olacağını öğrenmek istediğini; sonuçta ise sınırın hiç olmadığını açıkça gördüğünü söyler.

Şimdi hepimiz bir kez daha düşünelim.

Tepkisizlik sınırımız nereye kadar?

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

20.08.2021

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...