14 Şubat 2022 Pazartesi

GİZEM KUŞLARDA MIYDI? (1/2)





















İnsanların ve olayların gün gelip aynı potada buluşması, hiç akla gelmedik zamanlarda yollarının bir vesile ile kesişmesi beni hep şaşırtır.

Tıpkı şimdi paylaşacağım olayda olduğu gibi.

Gün gelir genç bir kadın yazar, hayal gücünü katarak bir öykü kaleme alır.

Aradan epey bir zaman geçer.

Yoğun iş temposuna kısa bir mola vererek Kuzey Kaliforniya'da tatile çıkan bir yönetmen; göz attığı gazete haberlerinin bir tanesinden hayli etkilenir.

Bu gerçek haberi, daha önce kitaplarını severek okuduğu İngiliz yazarın kısa öyküsü ile birleştirir.

Ve ortaya tamamen gerçeğe dayalı muhteşem bir film çıkar.

Yazar Daphne du Maurier.

İngiliz hikâye, roman ve oyun yazarı kendisi.

Çok genç yaşta kaleme aldığı romanlarından Rebecca ile Jamaica Hanı ve kısa hikâyelerinden Kuşlar ve Karanlığın Gölgesi başta olmak üzere birçok çalışması sinemaya uyarlanır.

Film yönetmeni dünya sinema tarihinin en ünlü isimlerinden bir tanesi.

Alfred Joseph Hitchcock.

Amerikalı yönetmen gerilim filmleri ustası, aynı zamanda bir mühendis.

Ne ilginçtir ki bu müthiş ikilinin yolları bir vesile ile kuşlarda kesişir.

Klasik filmler arasında sayılan unutulmaz ‘’Kuşlar’’ filmi de işte tam bu kesişmenin ortak ürünü olarak doğar.

Çoğunuzun bu klasik filmi izlediğini biliyorum. Yine de 1963 yılı ABD yapımı filmin konusunu beraberce hatırlayalım mı?

Hayli zengin genç bir kadın günün birinde bir evcil hayvan dükkanında genç bir avukatla tanışır. Avukat, kız kardeşine doğum günü için bir kuş satın almak ister, ancak bulamaz.

Zengin genç kadın avukattan hoşlanır. Bu nedenle aradığı özel kuşları satın alabileceği yerleri araştırır. Bulunca hiç düşünmeden alır ve bir kıyı kasabasında yaşayan avukatın evine götürür. 

İşte esas olaylar da ondan sonra başlar.

İlk başlarda kasabayı seven genç kadın; birkaç gün sonra kuşların tuhaf davrandığını gözlemler.

Çünkü kuşların sebepsiz yere insanlara saldırdığına şahit olur.

Bu saldırılar kısa bir süre içinde sertleşir. Olayların önü alınamaz.

Çünkü sadece dışarda değil, evlerin camını kırarak içeride de insanlara saldıran kuşlar; pek çok kişinin gözünü oyarak öldürmeye başlar.

Her tür kuşun yarattığı bu kaos ortamından bir hayli korkan ve can havliyle kendilerini evlerine, dükkanlarına atan kasabalılar içeride hapis kalır.

Kuşlar ise dışarıda özgürce kanat çırpar.

Film böyle bir sonla biter.

Akıllarda ise şu soru kalır.

Acaba doğa intikam mı almaktadır?

Kim bilir belki de öyle. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

08.01.2022

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...