İnsanlar araştırmalarında hep doğayı örnek alır. Buradan hareketle doğada bu yöntemi kendi kendilerine uygulayan canlıların varlığından söz etmeden olmaz.
Örneğin
Alaska ağaç kurbağaları küçük boyutları sayesinde -2 derecede tamamen donup, -6
dereceye varan sıcaklıklarda günlerce yaşamayı sürdürebiliyor. Yazın ısınan
havalarla çözünüp, yaşamlarına devam ediyor.
Nasıl
mı?
Alaska kurbağaları, biyolojik dokularını donma hasarından korumak için kriyoprotektan isimli kimyasal bir madde salgılıyor. Sıcaklıklar düşmeye başladığında hücreler içerisinde biriken bu moleküller, donan hücrelerin büzüşmelerine engel oluyor. En büyük sorun olan buz kristalleşmesini durduruyor ve dokuları koruyor.
Buradan
hareketle araştırmacılar hayvanları dondurma işini gündeme getirseler de, 1957
yılından sonra tamamen terk edilir. Çünkü iri organlar donduklarında,
çatlayarak kırılabiliyor. İri doku kütleleri ise aşırı düşük sıcaklıklarda
tamamen parçalanabiliyor. Kısacası dondurma işleminde boyut son derece önem
kazanıyor.
Buraya
gelene kadar paylaştıklarımla; öldükten sonra bedenin nasıl bir işlemle
dondurulduğunu merak ettiğinizi biliyorum.
Bu uygulamanın bir parçası olmak isteyenler öncelikle bir kryoniks tesisine üye oluyor.
Son
derece yüksek yıllık üyelik ücretini ödüyor.
Sonra
bekleme devresi başlıyor.
Üyenin
kalbi durup yasal ölü olarak ilan edildiğinde, tesisteki acil müdahale ekibi
harekete geçiyor.
Tesise
varıncaya kadar, beyne yeterli oksijen ve kan sağlanarak bedeni stabilize edecek
her türlü önlem alınıyor.
Tesise
varıldığında tıbbi ekip tarafından esas uygulamaya başlanıyor.
Organların ve dokuların aşırı düşük sıcaklıklarda buz kristali haline gelmesini önlemek için, donmaksızın derin soğutma tekniği olan vitrifikasyon işlemi uygulanıyor.
Bedendeki
su, koruyucu kimyasal kriyoprotektan ile değiştiriliyor. Beden sıcaklığı -130
santigrat dereceye ulaşana kadar bir kuru buz yatağında soğutulmaya devam
ediyor.
Ardından
beden yaklaşık -196 santigrat derece sıcaklıkta sıvı nitrojen ile doldurulmuş
büyük bir metal tank içindeki ayrı bir kaba baş aşağı yerleştiriliyor. Nedeni tankta
olası bir sızıntıya karşı, beynin dondurucu sıvının içinde kalmasını sağlamak.
Araştırma notları halihazırda yüzlerce bedenin bu şekilde koruma altında saklandığını gösteriyor.
Gelin
görün ki bugüne kadar hiç kimse henüz hayata döndürülmemiş.
O
nedenle bilinmezlikler hala varlığını koruyor. Belki de bu yüzden bazı
eleştirmenlerin bu uygulamaya karşı çıktığını da belirtmemiz lazım.
Yine
de umutla araştırmaya gönül verenler, ilk kriyonik canlanmanın 2040 yılı
civarında gerçekleşebileceğini tahmin ediyor.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
12.07.2025
Not:
Beni bu özel belgeselle buluşturan ve yeni bir konuyu araştırmama vesile olan
canım arkadaşım Sevgili Türknur Fadıllıoğlu Çivici’ye kocaman teşekkürlerimle.
Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org; https://evrimagaci.org; https://www.mprnews.org.




















