17 Mayıs 2017 Çarşamba

HİÇBİR ŞEY (1/2)

Sakin kalmak.

Hayatı sakince yaşamak.

Akışa, oluşuma izin vermek.

Bu arada sadece HİÇBİR ŞEY olduğunu idrak etmek.

O karmakarışık kaosun, telaşın, hırsın, gürültünün, kavganın, doyumsuzluğun tam ortasındayken hem de.

Bu mümkün mü?

Belki…

Yapabilenler var elbette.

Ama çoğumuz çarklar arasında ezilenlerdeniz.

Sakin kalmayı unuttuk neredeyse.

Duygusal tepkilerimiz, ani çıkışlarımız, telaşlı adımlarımız bizden önde koşuyor adeta. Biz bile kendi hızımıza yetişemiyoruz bazen.

Hep kendimizi ispat etmeye uğraşıyoruz. Birilerine, hatta kendimize bile.

Oysa hiçbir şey olmadığımızı bir bilsek, bir kabullensek; o derin manayı özümlesek kendi içimizde.

Ben demeyi bir bıraksak. Kocaman bir adım atmış olacağız sakinliğin ve huzurun diyarlarına.

Hiçbir şey olmak; ben’in sona erdiği noktada olmak demek. Mutlaka bir şey olmamız gerekmediğini anlamak demek.

Gerçek olan şu ki; yaşamın gerçek mucizesini fark edebilmemiz için; akışta kalmamız gerekiyor.

Çabalamadan.

Direnmeden.

Sakince.

Peki bunu nasıl başaracağız dersiniz?

Doğal akışa ve oluşuma izin vererek.

Hiçbir şey yapmayarak.

İçimizdeki o sese, özümüzün çırpınışlarına kulak verdiğimizde; hayat gönlümüzden geçirdiklerimizi zaten önümüze serecek.

Biliyorum.

Şimdi bu yazılanlar ben dahi hepimize masal tadında geliyor.

Beynimizdeki soruları, kuşkuları, kaygıları susturmakta zorlanıyoruz. Egomuz eline kalkanını almış bizi savunmaya hazır bekliyor kapıda. Derdi bizi vazgeçirmek, her zaman olduğu gibi

Ama ünlü düşünür Osho’nun da üstüne basarak belirttiği gibi kendimize bir şans tanımanın vakti gelmedi mi hala?

Zor geçecek 3 haftayı atlatabilirsek eğer, göreceklerimiz bizi bile şaşırtacak türden olacak; diyor uzmanlar.

Ne dersiniz?

Yapabilir miyiz? (cevabı ve devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

03.03.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...