Yazımın başlığı öyle hissettirse de bu bir masal değil.
Geçmiş
yüzyıllarda yapılan bir deney aslında.
Stres
ve korkunun nelere sebebiyet verdiğini göstermesi açısından oldukça önemli.
Deneyin
sahibi ‘erken tıbbın babası’ olarak bilinen önemli bir doktor.
İbn-i
Sînâ ya da Batılıların söylemiyle Avicenna.
Kendisi
aynı zamanda bir düşünür, astronum ve yazar.
"Büyük
Üstat" ismiyle de tanınıyor.
Yaşadığı
dönem İslam'ın Altın Çağı olarak bilinen; bilim, ekonomi, ve kültürün zirveye ulaştığı
Orta Çağ dönemi.
İşte
bu dönemde batı dünyası tarafından modern Orta Çağ biliminin kurucusu ve
hekimlerin önderi olarak kabul edilir.
İbn-i
Sina’nın tıp ve felsefe başta olmak üzere değişik alanlarda ses getiren yaklaşık
200 kadar kitabı var.
Yaptığı türlü deneylerle kendi dönemine ışık tutan İbn-i Sina; günlerden bir gün özellikleri birbirine tıpatıp benzeyen iki kuzuyu özel bir kafese koyar.
Yaşları,
cinsleri ve kiloları aynı olan kuzular, itina ile aynı miktarda yem ve su ile
beslenir. Yani her ikisi için de beslenme ve konfor şartları aynıdır.
Bir
süre sonra kafesin yanına içinde kurt olan bir başka kafes daha getirilir.
Ancak konumu öyle ayarlanır ki, kafesteki kurdu kuzulardan sadece bir tanesi
görebilir.
Aradan aylar geçer.
Geçen
süre içinde kuzuların ikisinin de serpilip büyümesi gerekirken; bir tanesi
diğerine oranla daha güçsüz ve çelimsiz kalır. Bir süre sonra da çelimsiz olan
kuzu hastalanıp ölür.
Diğer
kuzu ise sağlıkla büyümeye devam eder.
Beslendiği
ve iyi bakıldığı halde yaşamını kaybeden kuzu hangisidir dersiniz?
Her
gün karşısında kurdu gören ve gördükçe korkusu artan kuzu.
Deneyin
sonunda İbn-i Sina bir rapor hazırlar.
Ve
o raporda kuzunun ölüm nedenini, yaşadığı stres ve korkuya bağlar. Böylece
beyindeki olumlu ya da olumsuz düşüncelerin sağlık üzerindeki yadsınamayacak
etkisini göstermiş olur.
O tarihlerden günümüze gelinceye kadar adım adım ilerleyen tıp bilimi bu deneyden her defasında yararlanır.
Şimdi
buradan hareketle, zihnimizde bir şekilde beliren korku ya da stresin; beden
sağlığımıza olası etkisini yeniden ciddiyetle düşünmemiz gerektiğine
inanıyorum.
Neden
mi?
Çünkü
korku sırasında bedenimizin verdiği tepkiler inanılmaz.
Herhangi
bir olay karşısında kendimizi tehlikede gördüğümüzde hissettiğimiz huzursuzluk
duygusu, bir anda yerini korkuya ve kaygıya bırakıyor. Bu duruma tehlike
gerçekse korku, sadece tedirginlik boyutunda ise kaygı diyor konunun uzmanları.
Peki
korku sırasında bedende neler oluyor da bazı durumlarda yaşam sonlanıyor?
Korku anında bedenin verdiği tepkileri bilim insanları bakın nasıl açıklıyor?
İnsan
önce irkiliyor. Bir anda beti benzi atıyor. Göz kapakları açılıp kapanıyor. Baş
öne eğiliyor. Omuzların dış kenarları kasılıyor. Beden öne doğru eğilmeye
başlarken, karın düzleşiyor. Dizler bükülüyor. Bir anda soğuk bir ter oluşuyor.
Kalp atışı hızlanıyor. Ağız kuruyor.
Beyin
ise panikliyor. Olay her ne ise görüntüyü belleğe kaydetmeye başlıyor. İşte o
anda bilinçsiz bir tepki oluşuyor ki insan henüz üzerinde düşünemeden istem
dışı bir şeyler yapıyor. Atlıyor. Eğiliyor. Yere yatıyor. Ya da olduğu yerde
donup kalıyor. Bundan hemen sonra ise iki karşı tepki gelişiyor.
Kork-kaç-panik.
Kork-savaş-öfke.
Korktuğumuzda beyne giden sinyaller fiziksel ve duygusal tepki vermemize neden oluyor. Sinir sistemi hareket geçiyor. Ölüm ve yaşam enerjimiz aktive oluyor. Bu enerji sayesinde hayatta kalıyoruz.
Aramızda
deneyimli olanlar, ne yapacağını bildiği için savaşıp kurtuluyor. Şansız olanlarımız
içinse durum zorlaşıyor. Çünkü korku anında her birimiz farklı tepkiler
veriyoruz. Önemli olan aktive olan enerjiyi hayatta kalmak adına kullanmak,
bunun için de korkuyu kontrol edebilmek.
Son
söz olarak, yaşam var olduğu sürece tehlike ve korku hep var olacak. Ancak unutmayalım
ki direksiyon bizim elimizde. Korkuya söz geçirmemiz de.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
17.05.2023
Kaynak:
http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr; https://dergipark.org.tr; https://dogruhaber.com.tr.
Merhaba benim adım Nira. Anderson'la yıllardır ilişkim vardı ama o benden ayrıldı. Onu geri almak için elimden geleni yaptım ama hepsi boşunaydı. Ona olan sevgimden dolayı onu gerçekten geri istiyordum. Ona her şey için yalvardım, sözler verdim ama o reddetti. Sorunumu arkadaşıma anlattım ve o da onu geri getirecek bir büyü yapmama yardım edebilecek bir büyü uygulayıcısıyla iletişime geçmemi önerdi. Büyülere hiçbir zaman inanmamış olsam da denemekten başka seçeneğim yoktu. Bu yüzden büyüyü yapan kişiye e-posta gönderdim ve o da bana üç gün içinde her şeyin düzeleceğine ve eski sevgilimin bana geri döneceğine dair güvence verdi. Şaşırtıcı bir şekilde, bu olay ikinci gün saat 16.00 civarında gerçekleşti. Eski sevgilim beni aradı, her şey için özür diledi ve beni çok sevdiği için geri istediğini söyledi. Çok sevindim ve ona döndüm. Yeniden mutlu bir şekilde birlikte yaşamaya başladık. İlişki sorunu olan tanıdığım herkese, sorunumu çözmemde bana yardım eden gerçek ve güçlü büyü uygulayıcısına yönlendireceğime söz verdim. Yardımına ihtiyacınız olursa, ona babawalewiseman01@gmail.com adresinden e-posta gönderebilirsiniz. Aşk büyüleri, kayıp aşk büyüleri, boşanma büyüleri, evlilik büyüleri, bağlama büyüleri, büyü bozma büyüleri, sevilen birini geçmişten uzaklaştırma büyüleri dahil olmak üzere çeşitli büyü türleri sunar. , terfi büyüleri, tatmin büyüleri ve muzdarip olduğunuz hastalıklara şifa. Yaşadığınız her türlü soruna kalıcı çözüm için kendisiyle iletişime geçin.
YanıtlaSilbabawalewiseman01@gmail.com aracılığıyla WhatsApp +2348136951551