2 Aralık 2015 Çarşamba

ACIYA MEYDAN OKUYAN KADIN (1/2)

Hayatın kime ne getireceği tam bir sürpriz hepimiz için.

Rengarenk bir dönme dolap gibi adeta.

Kimi yerde pembe, turuncu, mor renklerin neşesi; kimi yerde griden siyaha acı ve keder zamanları. Ancak unutmamak gerekiyor ki, hepsi gelip geçici. Hangi renkte daha çok kalacağımız ise biraz da bize bağlı. Elbette şartlar ve koşullar etken; ama istersek, kalp sesimizle en sevdiğimiz renge döndürebiliriz hayatımızı.

Tıpkı şimdi hayat öyküsünü paylaşacağım bu şahane kadın gibi. Ayakta alkışlanacak bir ders veriyor; yaşama azmiyle ve başardıklarıyla.

Cesur. Kararlı. Sabırlı. Azimli. Hayata bağlı.

İsmi Marie Rose Balter.

Amerikalı.


Yaşam dramı henüz bebekken başlıyor ve tam 34 yıl sürüyor.

Alkole düşkün annesinin evlilik dışı beraberliği sonucunda dünyaya gelmiş. Ablası ve kız kardeşiyle yoksulluğu daha ilk yaşlarında tatmış. 5 yaşındayken kardeşlerinden ayrılıp, annesi tarafından bakım yurduna yerleştirilmiş.

Şans bu ya; orada İtalyan kökenli oldukça varlıklı bir aileye evlatlık verilmiş. Annesinin koyduğu ‘Patricia’ ismi de değiştirilip ‘Marie’ olmuş.

Her şeyin yolunda gitmesi gerekirken o da neyin nesi?

Dönme dolabın siyah renginin içine düşmüş ne yazık ki. Saygınlık perdesi ardında; olmadık işkencelere başlamış karı koca. Günün büyük kısmını mahzende kapalı geçiren Marie; sürekli eziyet ve işkence görmüş. Maalesef bu elim durumdan kimsenin haberi olmamış.

Ta ki 17 yaşında genç bir kız olana değin. Yıllar boyu yaşadığı acılar ve darbeler sonunda; felç geçirmiş. Bununla beraber yaşadığı kalp spazmı, ağır astım ve halüsinasyonlar nedeniyle akıl hastanesine kaldırılmış.

Ancak rengarenk yaşamın yine simsiyah gölgeleri altında kalmış. Belki bedeni iyileşmiş ama ruhu daha da yaralanmış, örselenmiş. Çünkü burada ağır akıl hastalarıyla beraber; tam tamına 17 yıl geçirmiş.

Hareket edememiş yıllarca. Yemek yiyememiş doğru dürüst. Cenin pozisyonunda yatıp, ilaçla uyutularak geçirmiş bu zor yılları. 34 yaşına geldiğinde ise yaşamın renkleri yüzüne gülmüş. Çünkü doktorlar Marie’nin akıl sağlığının yerinde olduğuna, tüm bu olumsuzluklara yaşadığı ağır depresyonun neden olduğuna karar vermiş.

İşte bu kararla Marie özgürlüğüne kavuşmuş. Yaşadığı acılara rağmen; asıl yaşam sınavının bundan sonra başladığını bilerek; dönme dolabına yeniden binmiş.

Sonra neler mi olmuş? (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

19.10.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...