8 Aralık 2015 Salı

GÖRÜNMEZ GÜÇLERİMİZ (1/2)

Benim görünmez güçlerim var. Çok şanslıyım ki bunların farkındayım.

Peki ya sizler? ‘’Ben de yok ki.’’ demeyin hemen. Hepimizde var aslında. Ancak farkında değiliz.

İçimizde uyuyan o muhteşem devden söz ediyorum. Hareketlerimizin altında saklanıyor.  Görünmüyor.  İşte bu devi uyandırmak, sahip olduğumuz güçlerimizden daha çok haberdar olmak için bu yazım. Öyle uçuk kaçık değil paylaşacaklarım. 
Yazımın sonunda bana hak verecek ve kendinizi hiç olmadığınız kadar iyi hissedeceksiniz. Bunu biliyorum.

Hepimiz yaşamın içinde daha güçlü ve enerjik olmanın yollarını arıyoruz. Kimimiz bu sebeple okuyor, araştırıyor; kimimiz rehberler eşliğinde uygulamaya geçiyoruz.

İşte Anthony Robbins bu rehberlerden bir tanesi.

1960 California doğumlu. Dünyanın kabul ettiği, en başarılı kişilik eğitmenlerinden. Biliyor musunuz o da içindeki devi uyandırmadan önce çok çile çekmiş. Ama sonunda başarmış. Biraz sıra dışı olsa da olağanüstü yardım yeteneğine sahip. Eserleri 14 dile çevrilen ünlü bir yazar aynı zamanda.

En büyük amacı; ulaşabildiği herkesin yaşam kalitesini artırmak. En sevdiğim yanları ise vermeyi, paylaşmayı, elindekilere şükretmeyi çok seviyor olması. Yardım ettiği o kadar çok insan var ki.

Böylesi değerli bir kalpten yükselen tınıların, bizlere de faydası olacağına inanıyorum. İşte bu nedenle videosunu izlediğimde, üzerinde düşünmemiz ve kafa yormamız gerektiğine karar verdim.

Paylaşırsak, birbirimizi daha iyi tanıyabiliriz. Daha kolay hak verebiliriz. Hatta hiç kıskanmadan takdir edebiliriz. Böylece görünmez güçlerimizi birleştirip evrene daha çok sevgi ve pozitif enerji yayabiliriz. Ne dersiniz?

Her birimiz birbirimizden farklıyız. Kardeşler hatta ikizler bile. Dolayısıyla hayatlarımızın niteliği kimseninkine benzemiyor. Tümü kişiye özel donanımlar.

Hal böyle olunca birbirimizi anlamakta zorluk çekiyoruz elbette. Üstelik değer vererek dinlemesini de bilmediğimiz ortada. Sabırsızca meydan okuyoruz söylenenlere. Yapılanlara.

Sonuç mu? Ses yükselmesi ile başlayan ve zarafetin yok edildiği anlar.  Kıskançlık, kavga, saygısızca tartışma, güç göstergesi ve hatta savaşlar. 

İnsanların ihtiyaçlarını en zor anlarında, çabucak kavrayan Anthony Robbins; hayatımızın en temel gücü olan DUYGUlarımıza dikkat çekiyor bunun için. Ve en zor duygularımızdan birisi olan memnuniyete parmak basıyor. Adeta bir sanat eseri yaratır gibi duygularımızın farkında olmak, ihtimam göstermek gerekli ki; değer bilmemiz kolaylaşsın. Zarafetimize renkli tınılar eklensin.

Her şey bize bağlı. Ne kadar güçlü olduğumuzla ve kendimize ne kadar inandığımızla ilgili. Eğer kendi içimizde doğru duyguyu yakalayabilirsek; o zaman kendimize her şeyi yaptırma gücümüz de olacak.

Şimdi gelin bizi şekillendiren şeyleri düşünelim beraberce?

Geçmişimiz, orada yaşadıklarımız mı?
Yoksa yol ayırımlarında aldığımız kararlarımız mı?
Kaderci miyiz, yoksa verdiğimiz kararların mı hayatımıza şekil verdiğine inanıyoruz?
Başarısızlık anımızda hep başka nedenlere mi sığınıyoruz? Başka kişi ve şeyleri mi suçluyoruz?
‘’Kaynaklarımız tamam olsaydı her şeyi yapardım.’’ mı diyoruz?

Çoğumuz kendimize bile itiraf edemiyoruz aslında. Suçu geçmişe, başkalarına ya da eksik kaynaklara atmak kolayımıza gidiyor. Öyle değil mi?  

Anthony Robbins, kaderimizi belirleyen yegane kuvvetin kaynaklarımız olduğunu belirtiyor.

Peki kaderimizi şekillendiren şeyler neler dersiniz?

Kaderimizin şekil almasında verdiğimiz 3 ana karar etken rol oynuyor.
*Nelere odaklanacağımıza karar vermek;
*Bizim için ne anlam taşıdığına karar vermek;
*İstediğimiz sonuçları yaratmak için ne yapacağımıza karar vermek.

Şimdi soruyorum sizlere. İçimizdeki devi uyandırmak için bu kadar bilgi yeterli mi? Elbette hayır. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

22.10.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...