Geçenlerde tesadüfen denk geldiğim özel bir filmden bahsetmek istiyorum bu yazımda.
İçeriği
öyle anlamlı ki paylaşmadan geçmek istemedim.
İsmi
AYAKKABI.
Süresi
çok kısa olsa da verdiği mesaj kalbimize iyi gelecek biliyorum.
Bir
tren istasyonundayız.
Etraf
kalabalık.
Seyahat
edenler, oradan gelip geçenler, sevdiklerini karşılayan ya da uğurlayanlar.
O
kalabalık içinde yaklaşık yedi sekiz yaşlarında, üstü başı perişan bir erkek
çocuğu o kadar görünmez ki.
Kimsenin
farkına varmadığı, telaşla yanından geçip giderken bakmadığı o çocuğun belli ki
parmak arası terliği ile başı dertte. Tam yürürken ayağından çıkınca bir
şekilde onarmak için tren istasyonunda bir taşın kenarına ilişir çocuk. Sattığı
mendilleri yanına koyar ve tek giyeceği ayakkabı olan terliği eline alarak bir
şekilde onarmak ister.
Büyük
bir sebatla dener. Gelin görün ki terliğin altı fena halde kopmuştur ve bir
daha ayağında durmasına imkan yoktur.
Çaresizlik
içinde terliği elinden atarken o anda ne yapacağını düşünür çocuk. Çalışmalıdır
çünkü.
Tam
bu duygularla boğuşurken; birden gözü biraz ileride kendisiyle neredeyse aynı
yaşlarda bir başka çocuğa ve onun pırıl pırıl parlayan ayakkabısına ilişir.
Yüzündeki
o mahsun bakışla belki de kaderine içerler; kim bilir.
İyi
giyimli erkek çocuğu eğilmiş yeni ayakkabısını elindeki kağıt mendille silmeye
çalışırken, çocuğun babası yanına gelir ve elinden tutar.
Bizim
yavrumuz adeta hipnotize olmuş gibi o ayakkabılara odaklanır. Bakışlarını bir
an bile kaçırmadan ayakkabının yolunu takip eder.
Biraz
ilerisindeki banka anne ve babasıyla oturan çocuğa, özellikle de ayakkabısına
imrenerek bakar. Yüzüne öyle tatlı bir gülümseme yerleşir ki…
Bir
an için kendi kopan terliğine sonra da çocuğa bakar yeniden. Çocuk elindeki
mendille oturduğu bankta ayakkabısını silmeye devam eder. Belli ki ayakkabısı
yenidir ve o da severek giymektedir.
O
anda istasyonda trenin gelişini haber eden küçük çan çalmaya başlar.
Yavrumuz
daldığı o düşten çanın sesiyle irkilerek kalkar.
Trene
binecek yolcular da telaşla hareketlenir.
İyi
giyimli çocuk ayakkabısını son bir defa daha parlatıp, çoktan kalkan anne
babasının peşinden trene koşar.
Ancak
kalabalık bir anda öyle bastırır ki çocuk ailesine yetişmek için koşarken,
ayakkabısının teki ayağından fırlar. O kalabalık, itişme ve telaşlı yolcular
bir yana, trenin kalkış sireni çalınca
çocuk geri dönüp ayakkabısını alacak fırsatı bulamaz.
Tren
merdiveninde tek ayakkabısı ayağında kalakalır.
Tüm
bunlara şahit olan yavrumuz, gördükleri karşısında bir anlık şok geçirse de
hemen oturduğu yerden kalkar.
Gözlerini
hiç ayırmadan baktığı ayakkabıya kadar koşar.
Telaşla
yerden alır.
Yavaş
yavaş perondan ayrılmaya hazırlanan trenin arkasından hiç düşünmeden koşmaya
başlar.
Trendeki
çocuk kendisine yardım etmek isteyen çocuğu fark eder.
Tren
merdiveninden elini uzatırken, koşan yavrumuz tüm gayreti ile ayakkabıyı
sahibine yetiştirme telaşına düşer.
Ancak
tren gittikçe hızlanır. Yavrumuz ne kadar çabalasa da o ayakkabıyı sahibine yetiştiremeyeceğini
anlar ve son bir gayretle ayakkabıyı tren merdivenindeki çocuğa doğru fırlatır.
Gelin
görün ki trendeki çocuk ayakkabıyı yakalayamaz.
İki
çocuğun mahsun bakışları o tek ayakkabı üzerinde birleşirken; beklenmedik bir
şey olur.
Trendeki
çocuk ayağındaki diğer teki çıkarır ve istasyondaki yaşıtına doğru atar.
Ardından da sevgi ve tebessümle el sallar.
Trenin
arkasından var gücüyle koşan yavrumuz şaşkınlıkla trendeki çocuğu izler.
Derken
bakışları o bir çift siyah ayakkabıya takılır kalır.
Onları
yerden alır.
Henüz
bir saat önce hayal bile edemeyeceği o harika papuçlar artık elindedir. O da
sevgi ve tebessümle trenin arkasından el sallar.
İşte
kısa filmimiz bu kadar. İzlemeniz için kaynaklar bölümüne linkini bırakıyorum.
2018
yılında çekilen filimin yönetmeni Nehir Tuna.
Uluslararası
kısa film yarışmasında ödül kazanan bu filmin yanında yine ödüllü başka kısa
metrajlı filmleri de var genç yönetmenin.
Ben
çok sevdim.
Defalarca
izledim detayları kaydedip yazabilmek adına.
Yüreğime
çok iyi geldiğini söylemeliyim. Çünkü iyiliğin olduğu her yerde dünyanın
kurtulacağına olan inancım daha da artıyor.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
10.01.2024
Kaynaklar:
https://www.youtube.com/watch?v=NXUgFwqTWwI.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder