Calais, Fransa'nın kuzeyinde bir deniz limanı ve sanayi merkezi.
Bu kentte adını kentten alan bir
hastane var.
Calais hastanesi.
Bu hastaneyi ilginç yapan ise hastane
koridorlarında zaman zaman duyulan nal sesleri.
Evet yanlış okumadınız nal
sesleri.
Bu ses Peyo isimli sevimli bir
ata ait.
Peki bir atın hastanede ne işi var
dersiniz?
İşte buradan sonra
okuyacaklarınız yüreğinizi sıcacık yapan türden, inanın bana.
Peyo 15 yaşında bir aygır.
Hisleri çok kuvvetli.
Bakıcısı ve eğitmeni Hassen
Bouchakour.
Bu ikilinin bir araya gelmesi de
hayli ilginç.
Hassen Bouchakour, beyaz bir
gösteri atı aramaya başlar. Ne yazık ki tam istediği gibi bir at bulamaz, ancak
farklı bir at dikkatini çeker.
Neden olmasın diyerek Peyo ile
ilgilenmeye başlar.
Gelin görün ki aksi, huysuz,
gergin ve kıskanç bir at olan Peyo ile bir türlü anlaşamaz.
Tam pes edecekken sorunun
kendisinden kaynaklandığını anlar. Günler geçtikçe ona nasıl davranması
gerektiğini çözer. Böylece birbirlerine sıkıca kenetlenirler.
Beraber pek çok yarışmaya ve
müzikal gösteriye katılırlar.
Aradan geçen yıllar içinde
eğitmeni, Peyo’daki farklı özellikleri keşfeder. Örneğin Peyo sevilmekten ve
kendisine dokunulmasından hoşlanmaz. Sadece kendisinin seçtiği kişilerin yanına
gidip onların dokunmasına izin verir. Üstelik seçtiği kişiler de moralsiz,
ruhen çöküntü yaşayanlar hatta ölümcül hastalığa yakalananlardır.
Bu duruma hayli şaşıran eğitmen, atını daha iyi anlayabilmek adına bilim insanlarından yardım ister.
Bu amaçla Peyo’ya tam 4 yıl
boyunca çeşitli testler yapılır.
Sonunda Peyo’nun otistik bir at
olduğu ortaya çıkar. Üstelik diğer atlara göre benzersiz bir beyin yapısına
sahiptir.
İç güdüleri sayesinde tanıdığı
kanser hastalarıyla empati kurması da onun benzersizliğini kanıtlar
niteliktedir.
Böylece Peyo’nun hastane serüveni
başlar.
Hastane koridorlarında neler mi
olur? (devamı 2/2’de)
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
03.03.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder