Tarihler 10 Kasım 1953 yılını gösterdiğinde Ankara’nın en güzel tepesi Rasattepe’ye adeta güneş doğar.
Çünkü
Atamız artık kendisi için hazırlanan o özel yerde ANITKABİR’de huzur içinde
uyumaktadır.
Aslında
sembolik olarak da; Rasattepe’yi bir ucu Dikmen’de, öbür ucu ise Etlik’te olan
bir hilale, Ankara’yı ise yekpare olarak o hilalin gövdesine benzettirsek;
Atatürk’ümüz başkentinin kucağındadır.
O günden itibaren, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk dünyanın pek çok yabancı lideri, siyasetçisi ve dönemin yerli siyasetçileri tarafından ziyaret edilir. Ancak halkının geçen yıllar içinde giderek artan sevgi, saygı ve özlem dolu ziyaretleri tartışmasız hepsinin üstündedir.
Küçük,
büyük, genç, yaşlı herkes Atasının huzuruna çıkmanın heyecanını ve haklı
gururunu, her dem yüreğindeki sıcacık sevgisi ile hisseder.
Böyle
bir durum dünyada sadece tek bir lidere nasip olmuştur.
Bizim
Atatürk’ümüze.
İşte bu yüzden, her yıl artan ve rekor kıran ziyaretçisi ile Anıtkabir’i yakından tanımamız, özelliklerini hatırlamamız gerektiğini düşünüyorum.
İşte
karşınızda bilinmeyen özellikleri ile Ankara’nın en özel ve değerli sembol
yeri.
Anıtkabir.
Geçmişimiz,
Cumhuriyet’imiz ve geleceğimiz ile harmanlanan bu anıtsal yapının detayları;
mimarisinden, kullanılan malzemesine, tasarımından hayata geçirilişine kadar
her adımında adeta ölümsüzlüğü yansıtır.
Prof.
Emin Onat ve Doç. Orhan Arda’ya ait proje, yarışmayla belirlendikten sonra; 9
Ekim 1944 tarihinde inşaata başlanır. Toplam 9 yıl süren inşaat dört aşamada
tamamlanır.
Anıtkabir; 750.000 metrekarelik geniş bir alan üzerinde, Barış Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılır.
· Barış
Parkı, Atatürk’ümüzün ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' sözünü baz alarak tasarlanır.
Bu bağlamda alan; 24 ülkeden getirilen, 104 farklı türden yaklaşık 49.000’e
yakın süs ağacı ve bitkisi ile bezenir.
· Anıt
Bloku ise kendi içinde üç bölümden oluşur. Aslanlı Yol, Tören Alanı ve Mozole.
Bunlardan ilki olan Aslanlı Yol 262 metre uzunluğunda, sağlı sollu 24 Oğuz boyunu temsilen, 24 aslan heykelinin eşlik ettiği özel bir yol olarak tasarlanır.
Zemini,
beş santimetre çim aralıklar bırakılarak asimetrik traverten taşlarla döşenir.
Amacının gelenlerin takılıp düşmemek adına yere bakmasını, Atanın huzuruna
çıkarken saygı ile başını öne eğmesini sağlamak olduğunu açıklar Proje sahibi Orhan
Arda. Ayrıca ziyaretçileri sükunete davet etmek için, yolun her iki tarafına
sık aralıklarla ardıç ağaçları dikilir.
Aslanlı
yolun görkemi, uzunluğu boyunca simetrik yerleştirilen ve her biri özel olarak tasarlanan
10 adet kule ile daha da artırılır. Sırasıyla Hürriyet kulesi, İstiklal kulesi,
Mehmetçik kulesi, Zafer kulesi, Müdafaa-i Hukuk kulesi, Cumhuriyet kulesi,
Barış kulesi, 23 Nisan kulesi, Misak-ı Milli kulesi ve İnkılâp kulesi olarak
Aslanlı yolda her biri adeta parıldar.
Çatıları
piramit şeklinde olan kulelerde, eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu
motiflerine de yer verilir. (devamı 2/3’ de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
19.11.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder