Çok
pratik ve kolay bir yöntem olsa.
Süresi
bir dakikayı aşmasa.
Kendimizi
motive etmemizi sağlasa.
O
anda tüm negatif düşüncelerimizden sıyrılsak, huzura doğru yol alırken hayal
ettiğimiz bir şeyi başarsak, beynimizi çalıştırsak.
Güzel
olmaz mı sizce de?
Bence
çok güzel olurdu.
Peki
böyle bir teknik var mı?
Evet
var.
İsmi
KAİZEN Tekniği.
Hayatta
hepimizin hedefleri var. Gelin görün ki çoğumuz, bu hedeflere kararlı ve
disiplinli bir biçimde yürürken zorlanıyoruz.
Kısa
süre içinde beceremediğimizi düşünüyor, yapmamız gerekenleri erteliyor ve
akabinde hedeflerimizi rafa kaldırıyoruz. Her defasında da kendimize olan
güvenimiz biraz daha sarsılıyor.
Elbette,
iyi niyetle başlıyoruz. İlk başlarda hedeflerimize coşku ve hevesle yaklaşıyoruz.
Ama sıkıntılar belirdiğinde aniden duruyor ve düşünmeye başlıyoruz.
İşte
en kritik noktadayız aslında.
Yanlış
karar verdiğimizi, önümüzdeki yolda çok hızlı ilerlediğimizi veya sonuca
istediğimiz hızda ulaşamayacağımızı düşünüp pes etmemiz AN meselesi.
Bunun
pek çok nedeni var elbette.
Hedef
süremizi çok kısa tutmuş olmamız, kökleşmiş alışkanlıklarımızı kolayca terk
edemememiz, boş vermemiz buradaki çarpıcı etkenlerden.
Peki
ne yapacağız?
Sadece
1 dakikalık KAİZEN tekniğini deneyebiliriz.
Kaizen
tekniği Japon kültüründen doğmuş.
İYİ
YÖNDE DEĞİŞİM demek.
Bu
tekniğin fikir babası Masaaki Imai.
Amacı
tam benlik. "Herhangi bir yönde ilerleme kaydetmeden günü geçirMEmek".
Yani
nefes aldığımız süre boyunca hep bir şeyler yapabiliriz. Elimizdeki o kıymetli
hazineyi keyifle kullanırken, kendimize yaptığımız yatırım da cabası.
Süresinin
kısalığı ise en cazip yönü bence.
Yapılacak
olan şey önce bir hedef belirlemek. Sonra kendimize sadece 1 dakika ayırıp bu
tekniği uygulamak. Ve her gün aynı şekilde tekrarlamak.
Örneğin
kol kaslarımızı çalıştırabiliriz. Karın egzersizi yapabiliriz. Aynanın
karşısına geçip kendimizle dertleşebiliriz. Yeni kelimeler üzerinde
çalışabiliriz. Minik matematik problemleri çözebiliriz. Eskiden beri çok
istediğimiz bir müzik aleti üzerinde çalışabiliriz. Kitap okuma alışkanlığımız
yoksa kitap okuyabiliriz. Düşüncelerimizi yazabiliriz. Başucu kitabımızdan en
sevdiğimiz cümleleri alıp üzerinde derinlemesine düşünebiliriz. Sevdiğimiz bir
melodi eşliğinde gözlerimizi kapatıp dinginliği ruhumuza davet edebiliriz.
Yapılacak
o kadar çok şey var ki. Gönlümüzden ne geçiyorsa hepsi emrimize amade.
Dikkat
edeceğimiz tek bir şey var.
Her
ne yapıyorsak yapalım keyif almalıyız. Zorlanarak, söylenerek yaparsak hiçbir
işe yaramayacak çünkü. Bir de sürekliliğini korumamız şart.
Konunun
uzmanları eğer sebatla devam edersek; fark etmeden bu keyifli 1 dakikalık sürenin
kendiliğinden artacağını belirtiyor.
Peki
bu ne demek?
Artık
hayatımızda neşeli, yepyeni bir alışkanlık daha var. Kendimiz için bir şeyler yapmış
olmanın, içimizdeki masum çocuğu sevindirmenin keyfi de cabası.
İyi
yönde değişimlerimiz çokça olsun dileğimle.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
11.07.2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder