İsmini
Oklahoma’daki Robbers Cave Milli Parkı’ndan almış.
Deney
Oklohama Üniversitesi profesörlerinden Türk asıllı Muzaffer Şerif ve Carolyn
Şerif tarafından uygulanmış. O nedenle bazı kaynaklarda ‘Şerif Deneyi’ olarak
da geçiyor. Sosyal psikolojinin kurucu öncüleri arasında yer alan Şerif, deneysel
psikoloji metotlarını başarıyla uyguladığı için alanında son derece başarılı
çalışmalara imza atar.
İşte
bu deney de onlardan bir tanesi.
Sosyal
önyargıları daha iyi anlamamızı sağlıyor. Ortak çaba ve ortak umudu daha net
görmemize vesile oluyor.
İnsan,
yapısı gereği yaşadığı toplumda kendisiyle ortak özellikleri olan kişilerle bir
araya gelmeyi tercih ediyor. Bir gruba dahil olmaktan, onlarla zaman
geçirmekten, beraberce bir şeyler yapmaktan hoşlanıyor. Grup dışındaki kişileri
ise zaman zaman dışlayabiliyor.
İşte
söz konusu deney bunu araştırmak amacıyla yapılır. Sonuç ise dünyada yankı
uyandıracak kadar başarılıdır.
Şimdi
gelin beraberce deneye göz atalım.
Denekler
bir tatil kampına götürüldüklerini düşünen 11 yaşındaki 22 çocuktan oluşur.
Daha önceden birbirlerini tanımayan çocuklar arasından yapılan seçimde;
çocukların geçmişlerinin, ders notlarının, hobilerinin benzerlik göstermesine
dikkat edilir.
Gruplar birbirlerinin varlığından habersiz olarak otobüslerle parka getirilir.
Üç
aşamalı deneyin ilk aşamasına geçilir.
Grup
üyeleri kendilerine ayrılan bölgelerde faaliyet göstermeye, etkinliklere
katılmaya başlar. Oyun öncesi her grup kendi içinde liderini belirler. Ast üst
ilişkisine uyum gösteren diğer üyelerle beraber etkinliklerin keyfine varır.
Sorunsuz
bitirilen bu aşamaya “Ortalama uyumlanma” ismi verilir.
İkinci
aşamaya geçildiğinde iki grup karşı karşıya getirilir ve birbirleri ile tanışmaları
sağlanır. Etkinlikler başladığında denekler kendi grupları adına diğer grupla
yarışmaya başlar. İşte her ne olursa bu ikinci aşamada olur. İstisnasız tüm
denekler yarış sırasında diğer gruba karşı agresif bir tutum izler.
Artık
“Çatışmanın doğuşu” ismi verilen ikinci aşama kıyasıya yaşanacaktır.
Kendilerini
ait oldukları gruba o denli bağlı hissederler ki yarışmanın eğlenceli kısmını kaçırır,
sert tavırları ile rakiplerini zorlarlar. Rekabete dayalı aktiviteler
gerginliği körükler.
Hatta
o denli ileriye giderler ki tehlikeli davranışlar karşılıklı can yakmaya
başlar.
Tahammül sınırları gerginleşir. Giderek kötüleşen durumu gören profesör
Muzaffer Şerif bu aşamayı iptal eder.
Çünkü
durumun düzeltilmesi ile ilgili üçüncü aşamanın zamanı gelmiştir. Ancak bu
aşama en zor olanıdır. Çünkü iki grup da neredeyse birbirine düşman gibidir.
Beraber yürümeyi, piknik yapmayı, sinema izlemeyi rededer. Atışmalar, sert kavgalar
hiç bitmez.
Bu
nedenle ‘ortak amaç - ortak hedef’ devreye sokulur.
Aralarında
rekabet oluşturacak her şeyden kaçınılır. Bu amaçla kampın su kaynağı
kullanılmaz hale getirilir. Kampa yemek getiren kamyon bilerek çamura saplanır.
Şimdi sorun herkesi ilgilendirmektedir. Hal böyle olunca tüm denekler bir araya
gelir. Sorunu çözmek için fikirler aramaya ve el birliği ile uygulamaya
başlarlar.
Nihayetinde
ortak fayda kavgaları sonlandırır.
Beraber
zaman geçirmeye başlayan denekler arasındaki sert tutumlar tamamen silinir.
Ortak hedefler beklenen sonucu verir.
Aynı
deney, defalarca başka yaş ve eğitim düzeyindeki deneklerle yapılır. Sonuç hep
aynı çıkar. Ortak amaç ortak çabanın her zaman olumlu sinyalleri ile toplumu
birleştirdiği gözlenir.
Yukarıda
sözünü ettiğim deney; bugün sosyal psikolojinin klasiklerinden biri sayılıyor. Bir
şekilde oluşan ayrımcılığı ve dışlamayı önlemenin, ortak huzuru ve barışı
yakalamanın yollarını göstermesi açısından mükemmel bir örnek olduğunu
düşünüyorum ben de.
Birbirimizi
daha iyi anlamamıza vesile olan ve bizleri farklı şekilde düşündüren böylesi
deneylere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimle.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
19.11.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder