Olay 16. yüzyılda ünlü ve varlıklı iki İtalyan ailesi arasında geçer.
Capuleti'ler
ile Montecchi'ler.
Montecchi'lerin
oğlu Romeo, Capuletilerin kızı Juliet'e ilk götüşte âşık olur.
Ancak
aileler birbirine düşman olduğu ve bu birlikteliğe izin vermediği için iki genç
gizlice nikah yapar.
Nikâhtan
hemen sonra şehir meydanında bir kavga çıkar.
Araya
giren Romeo, süregelen kan davası nedeniyle Juliet'in kuzenini öldürür.
Olayı
duyan Capuleti ailesi intikam yemini ederken; Romeo kaçar. Ailesi ise Juliet'i
Kont Paris'le evlendirmeye niyetlenir.
Juliet
bu evlilikten kurtulmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar.
Geri
dönen Romeo, Juliet'in zehir içip öldüğünü sanır. Hiç düşünmeden kendisi de
zehir içerek intihar eder.
Ancak
ilacın etkisi geçtikten sonra uyanan ve Romeo'nun öldüğünü gören güzeller
güzeli Juliet de canına kıyar.
Peki
bu aşk hikayesi gerçekten yaşanmış mı?
Nasıl
oluyor da Verona’nın simgesi haline gelen bu ev, her yıl binlerce turisti
ağırlıyor
İşte burada yaratıcılık ve eldeki şansı kurnazca değerlendirme devreye giriyor.
Yerli
halk Veronalı Cappello ailesinin evine, Juliet’in Evi demeye başlar. Nedeni
öyküde Romeo’nun delice aşık olduğu Juliet’in soyisminin Capulet olup; Cappello
ile benzerlik taşıması sadece.
Gelin
görün ki zaman içinde bu fısıltı kulaktan kulağa öyle yayılır ki; geçmişi 13.
yüzyıla kadar ulaşan Capuletilerin evi 1905'te belediye tarafından satın alınır.
1936
yılında restore edilir.
Shakespeare'in
eserinden esinlenilerek tragedyadaki o ünlü balkon ilave edilir.
Sonsuz
aşkı simgeleyen Jüliet’ in heykeli de evin tam önüne yerleştirilerek son nokta konur.
O
tarihten sonra fısıltılar çok daha gerçek gibi algılanır.
Ve
dünyanın dört bir yanından gelen aşıklar, aşkı arayanlar ya da evlenenler; bu
minicik evi görmeden, balkonuna çıkmadan ve heykelin kalbine dokunmadan Verona’dan
ayrılmaz.
Biliyoruz ki insan doğası gereği hep aşkı arıyor.
Yaşayanlar
ve aşk acısı çekenler yeri gelip bin pişman olurken; aşkı hiç tadamayanlar
içlerindeki umudu hiç ama hiç kaybetmiyor.
Öte
yandan insan yaş alıp olgunluğa erdiğinde aşkın bambaşka bir boyutunu
keşfediyor ki bence bu keşif hepsinden çok daha kıymetli.
Neden
derseniz; farkındalık adım adım geliştikçe aşkın aslında yaşamın ta kendisini
olduğu gerçeği gün yüzüne çıkıyor.
Sevgiyle
ve aşkla kalın.
Belgin
ERYAVUZ
28.09.2022
Kaynaklar:
https://www.hurriyet.com.tr; https://tr.wikipedia.org; https://nereye.com.tr; https://steemit.com.
Gerçek aşk ....yaşayanlar şanslı ..çok güzel bir yazı teşekkürler..🐞🍀💙
YanıtlaSilBence de aşkı yaşamak bambaşka bir ayrıcalık... ben teşekkür ederim. Geç yanıtım için kusuruma bakmayın lütfen. Mutlu seneler...
SilGerçekten çok ilginç bir durum. Yaratıcılığını ve eldeki şansı çok iyi değerlendiren kurnaz insanlar tarafından o ünlü iki aşıkın evi olarak lanse edilmiş. Ancak hikayenin gerçekleştiği asıl mekan neredeymiş?
YanıtlaSilKaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar diler, bu değerli bilgileri paylaştığınız için teşekkür ederim.
Öncelikle geç yanıtım için kusuruma bakmayın lütfen Recep bey. Evet zeki ve akıllı insanlar ellerindeki değerlerin farkında ve onları en üst seviyede tutmak adına her şeyi yapabiliyor. Bu araştırmayı yaparken bana ilginç gelen kısmı ise İngiliz bir şair tarafından ilk kez şiir tadında kaleme alınması olmuştu)) Ben çok teşekkür ederim katkı sağlayan yorumlarınız ve ayırdığınız zaman için. Mutlu seneler...
Sil