İlk örneğimiz Japonya’dan.
Yıllar
1960’ı gösterdiğinde Japonya’da hızları 270 km’yi aşan trenler kullanılmaya
başlanır. Ancak söz konusu hız nedeniyle trenler her tünel çıkışında, yolcuları
rahatsız eden ses patlamaları sorunu ile karşı karşıyadır.
Trenlerin
tünel içindeyken oluşan basıncı yemesi mümkün değildir. Bu soruna çözümü
doğadan bulan yetkililer yalıçapkını kuşlarının gaga yapısını örnek alır. Gaga
yapıları sayesinde denize sıfır sürtünme ile dalabilen kuşlar birebir taklit
edilir. Böylece oluşturulan yeni model sayesinde ses azaltılır.
Bununla
yetinmeyen araştırmacılar gökyüzünde sessizce uçabilen baykuşların kanat-tüy
yapısını inceler. Ardından penguenlerin buz üzerinde rahatça kayabilme özelliğini
incelemelerine ekler.
Sonuçta
ses patlaması tamamen yok edilir. Üstelik yüzde 15 daha az elektrik harcayan
trenler yüzde 10 daha da hızlanmış olur.
Bir diğer örneğimiz; cırt cırtlı bant.
Hemen
hepimizin elbise, ayakkabı ya da başka eşyalarda bir şekilde kullandığı bu
bantlar; iki tarafı bitişik tutmaya yarar. İki çizgisel kumaş bantın birbirlerinin
karşıt yüzeylerine kenetlenerek yapışması esasına göre çalışır. Bu geçici
bağlantı, yüzeyleri çekerek ayırdığımızda kendine has bir ses çıkarır ki işte ismi
de buradan gelir.
İlk
kez 1941 yılında İsviçreli elektrik mühendisi George de Mestral tarafından
tamamen tesadüf sonucu bulunur.
Köpeğini
düzenli olarak yürüyüşe çıkaran Mestral, her yürüyüş sonrası köpeğine ve çoraplarına
yapışan dikenli otları temizlemekten adeta bıkmıştır. Ancak günlerden bir gün
köpeğinden ve giysilerinden zorlukla ayrılan otu incelediğinde; aklına bambaşka
bir fikir gelir. Fikrini hayata geçirmek için dikenli otun yapışma şeklini
taklit eder ve ilk cırt cırtlı bantlar ortaya çıkar.
Bir başka örnek; hastane sterilizasyonu hakkında.
Bunun
için derileri son derece kalın olan köpekbalıkları taklit edilir. Derisini
gelişmiş mikroskoplarla inceleyen bilim insanları, üst üste binmiş küçük
dokunaçlarla karşılaşır. Bu yapı şekli sayesinde köpekbalıklarının, içeriye
girecek yol bulamayan bakterilerden ve olası diğer mikroskobik tehlikelerden
korunduğunu keşfeder. Öz konusu detay kullanılarak, hastanelerdeki enfeksiyon
yayılımı minimum seviyelerde tutulur.
Bir diğer
örneğimiz çok kuvvetli yapışkan bantlar hakkında. Hani tuttu mu bırakmayan
türdekiler.
Bunun
için geko kertenkeleleri örnek alınır.
Kertenkelelerin cam gibi son derece pürüzsüz yüzeylere düz, hatta ters tırmanabilmesinin nedenleri araştırılır. Parmaklarına yakından bakıldığında çizgiler halinde milyonlarca yapışkan dokunaç görünür. O nedenle kertenkelenin bulunduğu yerden çekilip koparılması neredeyse imkansız olur.
İşte
bu özellik taklit edilerek düz yüzeylere tırmanmanın ve çok güçlü bantların imalatı
mümkün olur.
Bir başka örnek için ilham kaynağı kunduzlar olur.
Kalın
kürkleri ile suyun içinde kalan ve hatta üşümeden uyuyan kunduzlar gözlenmeye
başlanır. Detaylı inceleme sonrası, kalın kürkün içine hapsolan bir miktar hava
sayesinde kuru kaldıkları anlaşılır. Buradan etkilenen mühendisler, ürettikleri
yeni kumak sayesinde insanların da soğuk sularda beden ısılarını
koruyabilmesine yardımcı olur.
Son örnekte tıpkı parmak izlerimiz gibi, kuyrukları özel ve benzersiz olan kambur balinalar var.
Ağırlıkları
30-40 ton arasında olmasına rağmen çok iyi yüzen, dalan ve zıplayan balinalar
araştırıldığında; yüzgeçleri boyunca yer alan çıkıntıların sürtünmeyi azalttığı
fark edilir. Neredeyse kütlelerinin yüzde 36’lık kısmına denk gelen bu özelliği;
rüzgar tribünlerinin imalatında uygulayan mühendisler; kısa sürede istenen
hedefe ulaşır.
Sizlerin
de gördüğü gibi insanlığın önünde muhteşem bir kaynak var.
Doğa.
Ondan
ilham alınarak yapılacak her bir araştırma, her bir deneme ve tasarım bizlerin
yaşamına kolaylık olarak dönecek.
Bunu
hiç unutmamak gerek.
Doğa
ile uyum içinde, dengesini bozmadan ve saygı göstererek yaşamayı kendimize ilke
edineceğimiz umutlu günlere.
Umalım
ki çok uzaklarda olmasın.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
01.08.2023
Kaynaklar:
https://www.biyologlar.com; https://tr.wikipedia.org; https://www.hypatiabilim.org; https://evrimagaci.org; https://medium.com.
Ne enteresan bilgiler,sağol canım .
YanıtlaSilBenim için büyük keyif, teşekkürler))
SilMerhabalar.
YanıtlaSilGeçenlerde belgesel tarzında hazırlanmış bir proğramı televizyon kanalında izlerken, sizin bu anlattığınız hızlı tren olayındaki ses patlaması ve sürtünmenin daha aza indirerek Japonların çözdüğünü ve bunu yalıçapkını kuşların gagasından örnek alarak gerçekleştirdiklerinden bahsediyordu.
Siz daha başka konulara da değinerek bu tür sorunları tabiatta yaşayan diğer canlılardan örnek alınarak sorunları nasıl giderdiklerine değinmişsiniz.
Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar,
SilNe kadar güzel denk gelmiş. Çok teşekkür ederim yorumlarınızla hep yazılarıma destek verdiğiniz için.
Saygılar ve selamlar olsun sizin diyarlara.