Hayatın bazen hepimizi zorladığı ve gücümüzü azalttığı anlar oluyor. Hatta gün geliyor sanki aralarında sözleşmişler gibi hepsi peş peşe sıralanıyor önümüzde.
Peki
biz ne yapıyoruz öylesi çok daraldığımız anlarda?
Sanırım
pek çoğumuz tıpkı Can Yücel’in şiirinde dediği gibi sessizce bağırıyoruz.
‘’Bazen;
hayat yorar insanı.
Şarkılar yorar.
Beklemek yorar.
Özlemek yorar.
Affetmek yorar.
Hoş görmek yorar.
Boş vermek bile yorar.
Ve insan susar.
Her şeye, herkese rağmen.
Elinden gelen tek şeyi yapar; bağıra bağıra
susar.’’
Aslında
böylece o kadar çok şey anlatıyoruz ki…
Peki
ya sonrası?
Belki
bir süre bekliyoruz. Bu süre kiminde kısa kiminde çok daha uzun oluyor.
Ama
sonra?
Sonrasında
ümitsizliğe kapılmadan yolumuza devam ediyoruz. Çünkü her ne olursa olsun
hayatımızın her anı çok kıymetli. O kıymetin farkında olup yaşamaya devam.
Ancak bunu yaparken, ünlü İtalyan ressam ve dahi Leonardo Da Vinci’nin sözlerini içimize sindirelim isterim.
‘’Günlük
hayatta karşılaştığımız olgulara ve içinde yaşadığımız dünyaya tutkulu bir
hayretle yaklaşmanın, hayatımızın her ANINI nasıl zenginleştireceğini asla
unutmamak gerek.’’
O
yıpratıcı anlarda bunu yapabilmek çok zor biliyorum. Hatta aklımıza dahi
gelmiyor öyle haklısınız ki.
Peki
neden diye hiç düşündünüz mü?
Bence
kendi içimize kapanmayı ve etrafımızdakileri görmezden gelmeyi seçiyoruz. Çünkü
kendi duygularımızdan başka hiçbir şeyin önemi kalmıyor o anlarda.
Oysaki
her şeyin ardında bir neden olduğu söylenir hep.
Acıların,
zorlukların, sıkıntıların, anlaşmazlıkların, vedaların, bitişlerin,
başlangıçların kısacası her şeyin.
Diğer
yazılarımda da hep belirttiğim gibi; tümünde de o ya da bu şekilde tek bir
sorumlu var.
Kendimiz.
Söylediklerimiz, yaptıklarımız, düşündüklerimiz bizi yavaş yavaş bir yerlere taşıyor. Yol ayrımlarında savrulsak da düştüğümüz yerden kalkıp yola devam ettiğimizde anlıyoruz bunu.
Belki
de anlamaya çalışıyoruz.
Bu
satırları yazarken bile içimde tam olarak kabul edemediğim noktalar var. O nedenle yolumuz uzun diyorum
her zaman.
Yine
de bu yolda yürürken farkında olduğumuz her yeniliğin üzerinde düşünmek, hangi
eylemlerimiz sonucu karşımıza çıktığını anlamak gerekiyor diye düşünüyorum.
Konunun
uzmanları kendi içimizdeki dönüşümün böyle gerçekleştiğini söylüyor. Fark
edilen nedenlerle yüzleştikçe hayatı daha kolay anlayacağımız da.
Keşke
her şey burada yazmak kadar kolay olsaydı.
Keşke…
Yine
de yaşamak gerek.
Her
şeye rağmen yaşamak.
Hem
de tutkulu bir hayretle yaşamı zenginleştirerek.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
17.10.2023
Kaynaklar:
https://gulenaypema.com; https://www.antoloji.com.
Merhabalar.
YanıtlaSilHer şeye ve her zorluğa rağmen sıkı sıkıya hayata tutunmak gerekiyor. Bunu kimilerimiz becerirken, kimlerimiz beceremiyor. Bizler insan olarak pek sıkıntıya düşmek istemeyiz, fıtratımız gereği rahatımıza ve konforumuza düşkün bir varlığız.
Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı ve hayırlı günler dilerim.
Merhaba Recep bey,
SilNe kadar haklısınız. Düzenimiz, alışkanlıklarımız değişmesin istiyoruz; bir yandan yeni ve güzel olaylar olsun diye beklerken... oysa ki bu hayatta hep cesur olmak gerekiyor, ben buna inanıyorum.
Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
Selam ve saygılar benden de.
Canım,yine duyguları çok güzel yazıyla dile getirmişsin. Ne kadar doğru 🌹🍀🐞
YanıtlaSilTeşekkürler canım, aynı satırlarda buluşmamıızı seviyorum))
SilCanım Belgincim, hayatta pek çok zorluk yaşadım... Onlar beni farkındalığa götürdü derinleştirdi, içime döndüm hem de nasıl... Tanrı'nın yardımıyla atlatabildim. Bu yaşımda halen ayaktayım çok şükür... Gönül dolusu sevgiler.
YanıtlaSil