3 Mart 2024 Pazar

BAZEN

Hayatın bazen hepimizi zorladığı ve gücümüzü azalttığı anlar oluyor. Hatta gün geliyor sanki aralarında sözleşmişler gibi hepsi peş peşe sıralanıyor önümüzde.

Peki biz ne yapıyoruz öylesi çok daraldığımız anlarda?

Sanırım pek çoğumuz tıpkı Can Yücel’in şiirinde dediği gibi sessizce bağırıyoruz.


‘’Bazen; hayat yorar insanı.

  Şarkılar yorar.

  Beklemek yorar.

  Özlemek yorar.

  Affetmek yorar.

  Hoş görmek yorar.

  Boş vermek bile yorar.

  Ve insan susar.

  Her şeye, herkese rağmen.

  Elinden gelen tek şeyi yapar; bağıra bağıra susar.’’

Aslında böylece o kadar çok şey anlatıyoruz ki…

Peki ya sonrası?

Belki bir süre bekliyoruz. Bu süre kiminde kısa kiminde çok daha uzun oluyor.

Ama sonra?

Sonrasında ümitsizliğe kapılmadan yolumuza devam ediyoruz. Çünkü her ne olursa olsun hayatımızın her anı çok kıymetli. O kıymetin farkında olup yaşamaya devam.

Ancak bunu yaparken, ünlü İtalyan ressam ve dahi Leonardo Da Vinci’nin sözlerini içimize sindirelim isterim.

‘’Günlük hayatta karşılaştığımız olgulara ve içinde yaşadığımız dünyaya tutkulu bir hayretle yaklaşmanın, hayatımızın her ANINI nasıl zenginleştireceğini asla unutmamak gerek.’’

O yıpratıcı anlarda bunu yapabilmek çok zor biliyorum. Hatta aklımıza dahi gelmiyor öyle haklısınız ki.

Peki neden diye hiç düşündünüz mü?

Bence kendi içimize kapanmayı ve etrafımızdakileri görmezden gelmeyi seçiyoruz. Çünkü kendi duygularımızdan başka hiçbir şeyin önemi kalmıyor o anlarda. 

Oysaki her şeyin ardında bir neden olduğu söylenir hep.

Acıların, zorlukların, sıkıntıların, anlaşmazlıkların, vedaların, bitişlerin, başlangıçların kısacası her şeyin.

Diğer yazılarımda da hep belirttiğim gibi; tümünde de o ya da bu şekilde tek bir sorumlu var.

Kendimiz.

Söylediklerimiz, yaptıklarımız, düşündüklerimiz bizi yavaş yavaş bir yerlere taşıyor. Yol ayrımlarında savrulsak da düştüğümüz yerden kalkıp yola devam ettiğimizde anlıyoruz bunu.

Belki de anlamaya çalışıyoruz.

Bu satırları yazarken bile içimde tam olarak kabul edemediğim  noktalar var. O nedenle yolumuz uzun diyorum her zaman.

Yine de bu yolda yürürken farkında olduğumuz her yeniliğin üzerinde düşünmek, hangi eylemlerimiz sonucu karşımıza çıktığını anlamak gerekiyor diye düşünüyorum.

Konunun uzmanları kendi içimizdeki dönüşümün böyle gerçekleştiğini söylüyor. Fark edilen nedenlerle yüzleştikçe hayatı daha kolay anlayacağımız da.

Keşke her şey burada yazmak kadar kolay olsaydı.

Keşke…

Yine de yaşamak gerek.

Her şeye rağmen yaşamak.

Hem de tutkulu bir hayretle yaşamı zenginleştirerek.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

17.10.2023

Kaynaklar: https://gulenaypema.com; https://www.antoloji.com.

 

 

 

 

 

5 yorum:

  1. Merhabalar.
    Her şeye ve her zorluğa rağmen sıkı sıkıya hayata tutunmak gerekiyor. Bunu kimilerimiz becerirken, kimlerimiz beceremiyor. Bizler insan olarak pek sıkıntıya düşmek istemeyiz, fıtratımız gereği rahatımıza ve konforumuza düşkün bir varlığız.
    Selam ve saygılarımla birlikte sağlıklı ve hayırlı günler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep bey,
      Ne kadar haklısınız. Düzenimiz, alışkanlıklarımız değişmesin istiyoruz; bir yandan yeni ve güzel olaylar olsun diye beklerken... oysa ki bu hayatta hep cesur olmak gerekiyor, ben buna inanıyorum.
      Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.
      Selam ve saygılar benden de.

      Sil
  2. Canım,yine duyguları çok güzel yazıyla dile getirmişsin. Ne kadar doğru 🌹🍀🐞

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler canım, aynı satırlarda buluşmamıızı seviyorum))

      Sil
  3. Canım Belgincim, hayatta pek çok zorluk yaşadım... Onlar beni farkındalığa götürdü derinleştirdi, içime döndüm hem de nasıl... Tanrı'nın yardımıyla atlatabildim. Bu yaşımda halen ayaktayım çok şükür... Gönül dolusu sevgiler.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...