İtalya’da Bologna ile Modena arasındaki küçük bir köy.
Bu
köyde kurulan bir fabrika.
Traktör
ile başlayan yolculukta karşılaşılan bir takım olumsuzlukları kendi lehine
çevirmeyi başaran; işine aşık bir üretici.
Hayal,
tutku, azim ve çalışkanlığın müthiş birlikteliği.
Tüm
dünyanın önünde şapka çıkardığı muhteşem bir marka.
Lamborghini.
Bir
otomobil markası.
Güçlü
motor yapısı ile piyasaya girdiği andan itibaren, dünyanın en çok hayal edilen
otomobil sıralamasında hep ön sıralarda yer almış.
Sahibi Ferruccio Elio Arturo Lamborghini.
Bu
dev markayı dünya ile buluşturan bu kişinin başardıkları tam ders alınacak
nitelikte.
Çünkü
tasarımları, düşünceleri ve hırsı ile efsaneler yaratmış.
Ferruccio
Lamborghini, 28 Nisan 1916’da İtalya’da bir çiftlikte dünyaya gelir.
Çocukluktan itibaren teknik konulara olan ilgisi nedeniyle teknik eğitim veren
bir liseye gider.
İkinci
Dünya Savaşı’nda, İtalya hava kuvvetlerine katılır.
1944
yılında İngilizlere esir düşer.
İngilizler,
Lamborghini’nin kapsamlı teknik bilgilerinden haberdar olunca onu motor
bölümünde çalıştırmaya başlar.
Burada geçen yıllarında, önüne yığılan bozuk araçlar, tamiratlar sırasında teknik bilgilerini pratikte deneme şansını yakalar.
Nihayetinde
savaş biter.
Ülkesine,
İtalya’daki köyüne döner.
Orada
savaştan kalan hurda parçaları kullanarak, traktörler üretmeye başlar.
Geçen
yıllar içinde üretimi artar.
Ünü
yayıldıkça aranan bir marka haline gelir.
Hal
böyle olunca tüm parçalarının sıfırdan üretildiği bir fabrika kurması
gerektiğini fark eder.
İtalya’nın
Bologna yakınlarında kurduğu fabrikasında ürettiği traktörlerdeki teknoloji,
herkesin ilgisini çektikçe başarısı katlanır.
Şirketin logosu ve arma için kendi burcu olan Boğa simgesinden ilham alır.
Bir
süre sonra İtalya’nın en zengin insanlarından biri haline gelir.
Bu
arada ısıtma soğutma işine el atarak; klima ve merkezi ısıtma sistemlerine
yatırım yapar.
Bu
sektörlerde de büyük bir başarı kazanır.
Ancak
küçük yaşından itibaren içinde var olan spor otomobil tutkusu hiç bitmez.
Zengin
olduğu için hayalini süsleyen pek çok farklı spor araca sahip olur. Hatta
araçlarından biri ile yarışlara bile katılır.
Maalesef geçirdiği kaza sonucu bu tutkusu kısa sürer.
Sahip
olduğu dünyaca ünlü spor arabaları arasında tutku derecesinde bağlı olduğu
otomobili ise Ferrari olur.
Tam üç tane satın alır.
Ancak
geçen zaman içinde; üç Ferrari’sinde de aynı debriyaj sorunu ortaya çıkar.
Hemen servise baktırsa da problemine çözüm bulamaz.
Bunun
üzerine Ferrari’nin kurucusu Enzo Ferrari ile görüşmek ister.
Gelin
görün ki saatlerce bekletilir. Görüşme gerçekleştiğinde ise neredeyse kendisine
hiç söz hakkı verilmez. Bir anlamda kullanıcı hatası olduğu ima edilerek ve
küçümsenerek oradan uğurlanır.
Sonrasında
ne mi olur? (devamı 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
11.03.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder