
Sabahları
onun içimizde attığı sevinç çığlıkları ile yeni güne gülümsüyor ve taptaze bir
enerjiyle, coşkuyla hayatın gerçeklerine göğüs geriyoruz.
Ancak
gün geliyor ondan hiç ses çıkmıyor.
Kalbimizin
en ücra köşesine saklanmış adeta.
Sadece
bizi izliyor.
Üstelik
o iri sevimli gözlerinden yaşlar süzülüyor.
Yine
onu hatırlamadığımız, gülümsemesine izin vermediğimiz için olmasın sakın?
Üstelik
biz bunu aklımız yetmeye başladığı andan itibaren yapıyoruz. Ailemizin ve
yaşadığımız toplumun bastırdığı tüm kurallar, dayatmalar; içsel duygularımıza
ket vuruyor. Ve bu davranış tarzı zamanla bir alışkanlığa dönüşüyor.
Ama
o çocuk ağladıkça bizim mutlu olmamız, kalben gülümsememiz öyle zor ki.
Şefkatle, ihtimamla dinlememiz gerekiyor o tatlı sesini. Çünkü bizim gücümüz
onda gizli.
Şimdi
gelin tüm bunları kısa bir animasyon filmi eşliğinde gözlerimizin önünde
yeniden canlandıralım.
Filmin
ismi ALIKE.
Bir
çocuğun umutlarının nasıl günden güne renksizleştiğini anlatırken; modern
dünyamızın bizleri getirdiği son noktaya parmak basıyor.
Çok
sayıda festivale katılan ve toplam 64 ödül alan bu film, baba ile oğlunun
gündelik yaşam mücadelesini basit bir dille anlatmış. Kuralların ve yapılması
gerekenlerin ruhumuzu nasıl baskıladığını da gözler önüne sermiş.
Daniel
Martínez Lara ve Rafa Cano Méndez imzalı.
2015
yapımı.
Sadece
8 dakika sürüyor.
Yaşamdaki
doğrular, kalıplaşmış bilgiler, zorunluluklar ve kaybolan tebessümler…
Bir
anlamda hepimizin çocukluğu böyle gelişmedi mi?
Hepimiz,
kaybettiğimiz o çocuk ruhumuzu ve enerjimizi yeniden kazanmanın yollarını:
şimdilerde yine, yeniden aramıyor muyuz?
Üstelik
çocuklarımızı yetiştirirken aynı yanlışları yapmaktan da geri durmuyoruz.
Peki
neden?
O
da ilerde kaybettiği çocukluğunu arasın diye mi bunca çabamız?
Yoksa
kuralların kıskacından kendimizi bir türlü kurtaramadığımız için mi?
Bizim
için doğru olan yol ya çocuklarımız için doğru değilse?
Kalp
sesimizi susturarak robot gibi yaşamanın zorluklarını bizzat yaşadığımız halde;
çocuklarımıza bu baskımız neden peki? (devamı filmin konusuyla 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
22.01.
2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder