Heyecan dolu günlerin sonunda masalını gazetede gören küçük kız; yayımlanan ilk öyküsü ile buluştuğunu, ardından nice yazıları olacağını elbette o anda hayal bile edemez.
Ama
yıllar sonra çocuk edebiyatının en ünlü ve sevilen ismi olur.
İlk
öyküsü gazetede yayınlanan o kız çocuğu, ilkokuldan sonra ailesi ile beraber
İstanbul'a gelir.
Nişantaşı
ortaokuluna başlar.
Yazılarla
arası o kadar iyidir ki Türkçe öğretmeni tarafından kısa sürede fark edilir.
Günlerden
bir gün, tam Türkçe dersindeyken sınıfa müfettiş gelir.
Öğretmen
ders anlatırken genç müfettiş, küçük kızın yanındaki boş sıraya oturur.
Ders
biter. Sınıftaki çocuklar teneffüse çıkar.
Öğretmen küçük kızı müfettişle tanıştırmak için durdurur. Ona kızın edebiyata olan ilgisini anlatır ve ileride çok büyük bir yazar olacağına inandığını söyler.
Bu
güzel övgüler küçük kızın yanaklarını kızartırken, müfettiş duyduklarına
sevinir. Hemen akabinde küçük kızın okul kütüphanesinde görevlendirilmesinin
yerinde olacağını söyler.
Böylece
kütüphane görevlisi olan küçük kız, çok sevdiği kitaplarla buluşur. Zamanı
oldukça oradaki kitapları okumaktan hiç geri durmaz.
Aradan
yıllar yıllar geçer.
O
küçük kız çocuğu büyür.
Artık
ülkenin en ses getiren ve Türkiye'de üç kuşağı eserleri ile büyüten kadın yazarıdır.
Gülten Dayıoğlu.
O
gün derse giren ve o küçük kız çocuğunun hayatına dokunan müfettiş ise,
ülkemizin en ünlü yazarlarından Reşat Nuri Güntekin'dir.
Tesadüflerle
kesişen hayatların güzelliğine bakar mısınız?
Son
ilginç nokta ise "Kudret" gazetesinde yayımlanan ‘Bahçıvanın Oğlu’
isimli ilk öyküsünü kaybedince yaşanır.
Gülten
Dayıoğlu, gazeteye başvurup arşivinden öyküsünü bulmak ister. Gelin görün ki gazete
binasının yandığını öğrenir.
Bu
nedenle baca temizleyicisini anlattığı o ilk öyküsüne hiç ulaşamaz. Elim bir
yangın onu elinden alıp gitmiştir.
Zor bir çocukluk dönemi geçirmiş olmasına rağmen; örnek yaşam tarzı ve eserleri ile kendini çocuklara ve gençlere adayan bir yazar kendisi.
Çocuk
edebiyatıyla ilgili dünya çapındaki hemen her etkinliğe katılan Gülten
Dayıoğlu; eserlerinde hep sevgi ve umudu vermeye devam ediyor.
Hayatını
ödül aldığı eserleriyle dolu dolu yaşayan; eserleri ile kalplerimize dokunmaya
devam eden yazarın; çocuk ve gençlik kitaplarının yanı sıra radyo ve televizyon
oyunları da var.
Ayrıca ne mutlu ona ki ismi doğduğu ilçede (Kütahya-Emet) bir caddeye de verilmiş.
Böylesi
değerli bir yazarımız olduğu için ne kadar şanslıyız.
Sayısız
romana imza atan Gülten Dayığolu’nun en sevdiğim kitabı; Türkiye'de çocuk
klasikleri arasına giren ve kendi yaşamından izler taşıyan Fadiş romanı.
Peki
ya sizlerin ki?
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
13.03.2025
Kaynaklar:
https://afyonprestij.com; http://www.sunayakin.com.tr; https://tr.wikipedia.org; https://teis.yesevi.edu.tr; https://www.gaziemetgazetesi.com; https://egitim.com.
Not:
Bu güzel anektottan haberdar olmamı sağlayan, çok sevdiğim özel kadın Tülay
Aker Mutlu’ya çok teşekkür ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder