İşte
onlardan bir tanesi daha.
Bizim
internetle henüz tanışmadığımız zamanlardan bugüne, yer altında muhteşem bir
internet ortamı olduğunu okudum geçenlerde.
Doğanın
İnterneti.
İngilizce
‘Wood wide web’ olarak geçiyor. Yani bitkilerin yer altında birbirlerine ağlarla
bağlanması. Bu yolla iletişim içinde olması.
Söz
konusu ağ o kadar yoğun ve karmaşık ki; tek bir ayak izinin altında yüzlerce
kilometrelik ağ yapısına rastlamanın mümkün olduğunu belirtiyor uzmanlar. Bu
sayede hem aynı hem de farklı türden ağaçlar birbirleriyle iletişime geçiyor.
Tüm
bu döngünün esas kahramanı toprağın altında yaşayan MANTARLAR. Bitkilerin
köklerini birbirine bağlıyor ve aralarında konuşmalarını sağlıyor. Böylece
besin ve bilgi paylaşımı yapıyor, hatta zararlı bitkileri yok edebiliyorlar.
Düşünsenize
bu nasıl muhteşem bir beraberlik ve denge.
Doğada
5 milyondan fazla türünün olduğu tahmin edilen mantarlar, bitkiler âleminin
klorofilden yoksun tek veya çok hücreli canlıları.
Yeryüzündeki
madde dönüşümünde aktif rol oynuyorlar. Ölü bitki ve hayvan kalıntılarının
çürüyerek toprağa karışmasını sağlıyorlar. Bu arada sessizce kurdukları ağlar
sayesinde doğanın dengesini koruyorlar. Yani parazit gibi davranmıyor; tam
tersine ağaçları besliyor, olası kuraklıklara ve hastalıklara karşı dayanıklılıklarını
artırıyorlar.
Bu
durum ilk kez 1997 yılında Suzanne Simard tarafından kanıtlanmış. Kendisi British
Columbia Üniversitesi’nde öğretim görevlisi. Britanya Kolumbiyası'ndaki
ormanlarda büyümüş ve dedesini örnek almış.
Onun
ve diğer mantar bilimcilerin araştırmaları sonunda; ağaçlar arasında karbon, nitrojen
ve fosfor gibi besin paylaşımlarının yapıldığı ortaya çıkmış.
Ağaçlar
mantarlara karbonhidrat sağlıyor. Mantarlar da topraktaki suyu yukarı çekerek, değerli
kimyasalları onlara ulaştırıyor.
Sessiz
ama son derece güzel bir alış veriş.
Öyle
değil mi?
Kısacası
çoğumuzun canlı sınıfına dahi katmadığı, keserken içinin acımadığı ağaçlar
birbirlerine yardım ediyor. Bizler gibi sadece kendilerini düşünmüyor. Besinlerini
paylaşıyor. Yaşamlarına destek veriyor. Zararlı mantar ağına bağlananlar olursa
onları kimyasal sinyallerle uyarıyor. Böylece hep beraber dirençlerini
artırıyorlar.
Tüm
bunlar son yıllarda dünya genelindeki araştırmacıların yaptığı pek çok deneyle
tamamen kanıtlanmış durumda. Yani sadece varsayım değil, hepsi tamamen gerçek.
Fotosentez
yapamadığı için kendi enerjisini üretemeyen bazı asalak bitkiler, her ne kadar
bu ağı kullanıp besin çalmaya çalışsa da; onlarla da mücadele ettikleri de düşülen
notlar arasında.
Türkiye’de
bu anlamda en gelişmiş bölge yemyeşil ormanları ile ünlü Karadeniz Bölgemiz.
Toprak altında yetişen çok sayıda mantarın oluşturduğu ağ sayesinde, ağaçlar
varlıklarını en güzel şekilde koruyor.

Ne
dersiniz? BERABERCE YAŞAMDA biz insanların yapamadıklarını yapmıyorlar mı sizce
de?
Elbette
yapıyorlar. Yazının devamında ağaçlar hakkındaki gerçekleri okuyunca bana hak vereceksiniz eminim ki. (devamı 2/2’ de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
10.08.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder