Zihninde
flaş patlamasını andıran ışıklar çaktığını ve en yaratıcı zamanlarının da bunun
ardından gerçekleştiğini söyleyen Tesla’yı tanımaya devam edelim istiyorum.
Tasarladığı
cihazları zihninde en küçük parçalarına kadar ayrıntılama özelliğine sahip
olduğunu söylüyor yakın çevresi. Başarısında
hayal gücünün ve algılama yeteneğinin büyük katkısı olduğu da bir gerçek.
Radyo
kontollü tekne deneyindeki başarısı ile günümüz robot teknolojisinin ilk bebek
adımlarını attığını söylemek yanlış olmaz.
Uzaya
sinyal gönderdiğini, Mars ve Venüs’ten geri dönüşlü radyo sinyalleri aldığını
ise arkadaşları dışında kimseye bahsetmez.
Tarih
sayfaları radyoyu bulan kişi olarak İtalyan mucit Marconi’yi gösterse de,
gerçekler radyo içindeki tüm bileşenlerin Tesla’dan alınıp kopyalandığını
söyler.
Çünkü Tesla o kadar yoğun ve buluşları ile o kadar haşır neşirdir ki,
patent almaya zamanı bile yoktur. Yine de başkalarının buluşlarından
yaralanmasına karşı çıkmaz. Büyük bir olgunlukla karşılar. Çünkü beyni ve aklı
hep yeniliklerdedir.
Deprem
makinasının büyükbabası olabilecek ilk osilatör (titreşim rezonansı yaratan
makine) yine Tesla imzasını taşır.
Harp
teknolojilerindeki barışçıl adımlarının, kötü niyetli kişiler tarafından farklı
amaçlar için kullanılmak istenmesi ve bu alanda zorlanması ise bilimin
güzelliğine ne yazık ki gölge düşüren detaylar olur.
Sesin
yanında görüntünün uzaklara aktarılması; uzayı ve zamanı bükmenin mümkün
olacağı; zaman makinesi ile zamanda yolculuk fikirleri yine ilk olarak
Tesla’nın beyninde belirir.
Ancak
ne acıdır ki icatlarını dillendirdiği ve etrafıyla paylaştığı zamanlarda, en
büyük tepkiyi ve reddedilmeyi hep Edison’dan görür.
Tesla’yı
daha iyi tanımak, bilime olan tutkusunu ve kendisini engellemek isteyenlere
karşı tavrını anlamak için; gelin onun sözlerine kulak verelim.
“Bilim
insanı hemen sonuç elde etmeyi amaçlamaz. O bu ileri fikirlerin kolayca ele
alınacak olmasını beklememelidir. Onun çalışması tohumu eken birisi gibi
olmalıdır, gelecek için. Onun görevi sonraki gelenler için zemin hazırlamak ve
yol göstermektir. O yaşıyor, uğraşıyor ve umut ediyor olmalı.

Bugün
Sırbistan’da kendi ismini taşıyan bir müzesi var. Orada buluşları, hayatının
önemli kesitleri ve külleri itinayla muhafaza altına alınmış.
Tüm
yaşamını sadece bilime ve insanlığa adayan bu büyük mucit; insan ilişkilerinde oldukça
mesafeli ve geri planda kalmış. Hiçbir kadınla ilişki yaşamamış. Hiç
evlenmemiş. Çocuk ve aile sevgisini tatmamış. Tam bir vejetaryen olan Tesla hiç
et yememiş.
Son
dönemlerinde kendisine elektro şok uyguladığına dair bazı notlar var. Hiç kitap
yazmayı düşünmemiş. Dolayısıyla arkasında kalan yazılı eserleri çok az. Paraya
hiç önem vermemiş. Borcu nedeniyle sürekli otel değiştirmiş. En sonunda 83
yaşında kalp yetmezliği nedeniyle bir otel odasında yaşama veda etmiş.
Bugün
bile bazı buluşlarının nasıl çalıştığı tam olarak çözülemeyen ve yeterince anlaşılamayan
bu ışıltılı beyne; kucak dolusu saygıyla.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
15.05.2018
Kaynaklar:
http://www.enerjibes.com; http://filoji.com; https://www.facebook.com/EvrenimizinSirlari/videos/1757425001217603.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder