6 Eylül 2025 Cumartesi

İNSANLIĞI GÖRMEK (2/2)

Langdon Down, İrlandalı bir babanın çocuğu olarak Torpoint, Cornwall'da 18 Kasım 1828 yılında doğar. Altı çocuklu ailenin en küçüğüdür.

13 yaşında eczacı olan babasına yardım etmek için okulu bırakır.

Altı yıl sonra Londra Eczacılar Derneğine üye olur.

Bu sıralarda hayatının akışını tümüyle değiştirecek genç bir kızla tanışır. Bu kız daha sonraki yıllarda kendi soy ismini vereceği hastalıktan muzdariptir.

Genç kızın durumunu merak eder ve içten içe ona yardım etmek isteği ile düşünmeye başlar.

Tam bu sıralarda babasını kaybeder ve bu ilginç karşılaşmanın kendisine açtığı yolda ilerlemek adına tıp alanında kariyer yapmak istediğini anlar.

Hemen akabinde Londra'da tıp okuluna girer.

1858 yılında tıp, cerrahi ve doğum alanlarında üç altın madalya kazanarak başarıyla mezun olur.

Earlswood Hastanesi'nde doktor olarak çalışmaya başlar.

Ardından Londra Hastanesine atanır.

Kendini geliştiren, çalışmayı ve insanları seven yapısı sayesinde mesleğinde her zaman başarılı olur.

1860 yılında daha önceden Londra Hastanesi Tıp Fakültesi'ndeyken tanıştığı Mary Crellin ile evlenir.

Eşi Crellin de, akıl hastanesinde sık sık gönüllü olarak çalışır.

Bu duyarlı çiftin tam beş çocuğu olur.

1868 yılı geldiğinde ise o zamana kadar kimsenin yapmadığını yapar.

İngiltere'nin Hampton Wick kentinde büyük bir beyaz ev satın alır.

Amacı eşi ile beraber zihinsel engelliler için hizmet verecek düzenli ve bakımlı bir sağlık merkezi yaratmaktır.

Yoğun çabaların sonunda 1869 yılında, Normansfield ismini verdikleri merkezi açar.

Bu yeni bakım modelinde hayal ettiklerini bir bir gerçeğe dönüştürür.

Öncelikle hastaların bakım kalitesini iyileştirir.

Normal bir yaşam sürmeleri adına eğitim fırsatlarını artırır. Böylece down sendromlu insanlar özel eğitimler alır.

Binicilikten müziğe, bahçe işlerinden tiyatroya kadar geniş bir yelpazede yetenekler keşfedilir.

Ortam neşe ve yaratıcılıkla keyiflenir.

Yıllar içinde süregelen yoğun çalışma hayatı değerli hekimi yıpratır maalesef.

67 yaşında sık yakalandığı grip nöbetlerinden bir türlü kurtulamaz ve yaşama aniden veda eder.

Down Sendromuna dikkat çeken, kromozomal anomalinin gelecekte keşfedilmesine yol açan Langdon ismi böylece unutulmaz insanlar arasına taşınır.

Yirminci yüzyılda araştırmacılar Down'un tanımladığı durumu yıllarca araştırmaya devam eder.

1958 yılında Fransız doktor ve araştırmacı Jérôme Lejeune, Down Sendromlu kişilerin yirmi birinci kromozomun fazladan bir kopyasına sahip olduğunu keşfeder.

Araştırmacılar bu duruma ‘Trizomi 21’ ismini verir.

Bu keşif, ırkın bozuklukla ilgisi olmadığını açıkça ortaya koyarken "Mongolizm" terimi kısa sürede terk edilir.

1965 yılında ise Dünya Sağlık Örgütü durumun yeniden isimlendirilmesini onaylar.

Böylece dünyada tüm bilim insanları ‘Down Sendromu’ terimini yaygın olarak kabul eder.

Normansfield, 1997 yılına kadar işlevini korur ve hastalara ev sahipliği yapar.

2021 yılında Down Sendromu Derneği'nin ulusal ofisine ve Langdon Down Öğrenme Engellilik Müzesi'ne çevrilir.

İşte insanlığa önem veren kıymetli bir hekim, yaşadıkları ve yaşattıkları…

İnsan hayatına değer veren, saygı gösteren, empatinin önemini vurgulayan, değer bilen böylesi insanların çok olması dileğimle.

Çünkü zorluklar, acılar, yok sayılmalar, didişmeler ancak böylesi insanların çoğalması ile azalacak.

Ben inanıyorum ki sonunda SEVGİ kazanacak.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

17.05.2025

Kaynaklar: https://tr.wikipedia.org;  https://embryo.asu.edu; https://internasional.kompas.com.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...