Sarah’ı Paris sokaklarında yalnız ve çaresiz halde bulanlar tarafından bu kez de hayat kadını olarak çalıştırılır.
Kendisini
hor gören, her şekilde aşağılayan, hakaret edip kullanan, insandan çok hayvan
olarak gören Avrupalı beyaz erkeklerin adeta oyuncağı haline gelir.
Para
karşılığı erkeklere satılır. Sıraya giren soyluların ardı arkası bir türlü
kesilmez.
Sonunda
1816 yılında henüz 23 yaşındayken, Paris'te hayata veda eder.
Ama
o da nesi?
Bu
kara bedenin dramı henüz bitmemiştir.
Ölümünden
hemen sonra; bilimin en parlak dehalarından birisi olarak kabul edilen, ‘paleontolojinin
kurucu babası’, Fransız bilim insanı, cerrah George Cuvier tarafından vücudu
yarılır.
Beyni
ve ü r e m e organı çıkarılır. Özel sıvı dolu kavanozlarda saklanarak Paris İnsanlık
Müzesi (Musée de l’Homme) ‘ne konur.
Paris’te
halka açık bir müzede sergilenir.
Ta
ki 1974 yılına kadar.
Kadın
ve insan hakları derneklerinin yoğun baskısı sonunda sergilendiği müzenin
deposunda saklanır.
Bu
tarihten 20 yıl sonra; Güney Afrika Başbakanı Nelson Mandela tarafından Fransa’dan
iadesi istenir.
Aradan yıllar geçer.
Tarih
sayfaları 2002 yılını gösterdiğinde saklandığı depodan teslim alınır.
Bedeninden
geriye kalanlar, doğduğu topraklarda kendi kabilesi tarafından kendi
gelenekleriyle gömülür.
Ölümünün
üzerinden geçen tam 186 yıl sonra vatanındadır kara bedeni.
İlerleyen
yıllarda; özellikle insan ve kadın hakları kuruluşlarının referansı olan
Sarah’ın bu acı dolu yaşamı, çeşitli kitaplara, makalelere, filmlere konu olur.
. Onlardan biri olan ‘Venus Noire’ isimli film, Sarah’ın hayat hikayesini tüm
dünyaya anlatırken; yapımcısına pek çok ödül kazandırır.
Son söz olarak yapılan araştırmalar maalesef pek çok Afrikalı kadının; benzer koşullarda benzer eziyetleri yaşamak zorunda bırakıldığını gösteriyor.
1870
yılından 1960’lı yıllara kadar Afrika’dan getirilen kadınlar, erkekler ve hatta
çocukların; etrafı dikenli tellerle çevrili hayvanat bahçelerinde teşhir edildiğine
dair ‘İnsan Hayvanat Bahçeleri’ isimli 2020 yılındaki yazımda da belirttiğim
gibi; medeniyeti dillerinden düşürmeyen ülkelerin geçmişleri çok da parlak
değil.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
31.03.2025
Kaynaklar:
http://www.birikimdergisi.com; http://sanatkaravani.com; https://tr.wikipedia.org; https://dunyalilar.org; https://www.cumhuriyet.com.tr;
https://belgineryavuz.blogspot.com/2020/05/insan-hayvanat-bahceleri-12.html.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder