Kara bedeninde hayat bulmaya çalışan bir kadının dramı var bu yazımda.
İçimizi
burkan, kalbimizi ince ince titreten ve sorgulatan bir öykü.
Normalde
hayata can katan kadınların, ne yazık ki hayat boyu verdikleri yaşam mücadelesi
hiç bitmiyor.
Çağlar
öncesinden bugüne değişen ne var diye düşündüğümüzde, elimizde kocaman bir
‘HİÇ’ yanıtı kalıyor.
Sarah
Sartjie Baartman.
Güney
Afrika'da 1789 yılında doğmuş bir kız çocuğu.
İlk
talihsizliği, ne yazık ki henüz doğumunda kendisine can veren annesini
kaybetmesi ile başlar.
Yeryüzünün
ilk insanları olduğu düşünülen Khoikhoi – Hotanto kabilesine mensup babası
tarafından büyütülür.
Bu
zenci kavim aslında Afrika’daki diğer zenciler arasında en açık renkli
olanları. 170.000 yıl öncesinden günümüze uzanan hayat yolculuklarındaki yaşam
biçimleri ve inanışları oldukça farklı. Ortalama boyları 1,66 metre kadar.
Kadınlarının
en belirgin özelliği ise k a l ç a ve ü r e m e organlarının normalden hayli
büyük olması.
Tarlada
çalışırken bebeklerini k a l ç a larında kolayca taşıyarak iş yapan bu kadınlar;
anatomik yapıları nedeni ile kendi kabileleri tarafından tercih edilen kadınlar
olur.
Sarah’ın doğduğu yıllar Afrika’nın İngiliz sömürgesi altında olduğu acımasız zamanlara denk gelir.
Babasını
İngiliz sömürgecileri ile girdiği koloni çatışmasında kaybetmesi ile ikinci
talihsizliğini de yaşar ne yazık ki.
Böylece
Pieter Cesars isimli siyahi bir tüccarın kölesi olarak, Cape Town’daki bir çiftlikte
hizmetçi olarak çalıştırılır.
Kısa
sürede sömürgeci Hollandalıların ilgisini çeker.
Günlerden
bir gün tüccarı ziyarete gelen Alexander Dunlop adındaki bir İngiliz subayı
tarafından satın alınır.
Henüz
19 yaşındayken Avrupa’ya götürülür.
Mensubu
olduğu kabile kadınlarının o kahredici özelliklerini fazlasıyla taşıyan bedeni
nedeniyle; daha ilk andan itibaren ilgi çekmeye başlar.
Onu
satın alan İngiliz subay, Sarah’ın bu sıra dışı özelliğini kullanabileceğini
düşünerek onu Londra'ya götürür.
Avrupa’ya
adım atması ile korku, endişe ve acı dolu yıllar başlamış olur. (devamı 2/3’de)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder