James Murray o yoğun yıllarda, projenin bir an önce bitirilmesi konusunda otoriterler tarafından sürekli sıkıştırılır. Uyarılar, baskılar ve hatta yer yer tehditkar davranışlar arasında çalışmaya devam eder.
Ancak
titizliği ve ekipçe her bir sözcük üzerinde günlerce süren uğraşları oldukça yavaş
ilerlemelerine sebep olur.
Durumun
farkındadırlar. Bunun için İngiliz halkından, kullandıkları sözcük ve deyimleri
kendilerine mektupla ulaştırmaları için yardım talep ederler.
Kısa
sürede oluşan gönüllünün, ülkenin dört bir yanından gönderdiği binlerce mektup
sayesinde moralleri yerine gelir.
İlk
birkaç sene bu itici güçle epey yol alırlar ama bir süre sonra gönüllülerden
gelen mektuplar kesilir.
Tek
bir kişi dışında.
O
gönüllü topluluğu arasındaki o özel kişi; diğerleri gibi sadece 1-2 sene değil;
tam 20 sene boyunca yeni sözcük ve deyim içeren mektupları Murray’e göndermeyi
sürdürür. Üstelik on binlerce İngilizce sözcüğün kökünü, anlamını sözcüğü kullanan
yazarlardan yaptığı alıntılarla beraber.
Editör James Murray ve ekibi; bu büyük destekle; yıllar süren zorlu yolculuğun nihayet sonuna gelir. Merakla beklenen sözlük tamamlanır. Aradan ise tam 70 sene geçmiştir.
James
Murray, bir anlamda tüm hayatını bu sözlük uğruna harcamıştır. Özverili çabası
sonunda dokuz üniversiteden fahri doktora unvanı alır. İngiliz Kraliyeti tarafından
ise “Sir” unvanı ile onurlandırılır.
Tek
bir amaca adanan koca bir ömür var karşımızda. Evinden, eşinden, çocuklarından
uzak değilse de apayrı geçen devasa zamanlar. Hiçbir başarı kolay elde
edilmiyor.
Eline
sözlüğün ilk baskısını aldığında; ilk iş olarak kendisine 20 sene boyunca eşlik
eden, yardımlarını esirgemeyen gizemli adamı ziyarete gider. Birbirlerini
sadece sözcükler aracılığı ile tanıyan, daha önce hiç karşılaşmamış olan iki
özverili kalbin buluşması olacaktır bu.
Ama
nasıl?
James
Murray elindeki adresle gizli destekçisinin yaşadığı yere vardığında adeta şok
olur.
Neden
mi?
Çünkü
sözcüklerin ve dilin tüm inceliklerini rahatça paylaştığı, zaman zaman akıl
danışıp destek aldığı adam bir akıl hastanesindedir. O hastanenin en uzun soluklu
hastasıdır üstelik.
Bir yanda okul eğitimini tamamlamayan, ancak geçen yıllar içindeki özverili çalışmalarından dolayı profesör unvanını alan akıllı, sabırlı, azimli bir adam.
James
Murray.
Diğer
yanda asıl mesleği doktorluk olan, son derece iyi eğitimli, iyi yetişen ancak
zorlu hayat sınavında yıpranan ve bir şekilde yolu akıl hastanesine düşen bir
başka adam.
William
Chester Minor.
Akıllı
ve deli karşı karşıya gelirler.
Birbirlerine
kardeş olacak kadar benzemeleri ise belki de hayatın bir başka sürprizidir
onlara. (devamı3/3’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
23.09.2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder