4 Mayıs 2021 Salı

ANNE OLMAYA GÖR (2/2)


İşte bizim cesur annemiz hiç düşünmeden bu yarışmaya katılır.

Amacı yaşadığı amansız hastalığı kendisi ve çocukları için olumlu bir adıma çevirmektir sadece.

Seçmelerin sonunda birinci olur.

Artık dünyanın tescilli en çirkin kadınıdır.

Aldığı yüklüce para ödülü sayesinde çocuklarının karnı doyar bir süre için dahi olsa.

Ancak hayatın acı sürprizleri henüz yeni başlamıştır sanki.

Yarışmadan sonra gazetelerde hakkında çıkan haberler, alaycı makaleler, aşağılayıcı sıfatlar; bir zamanlar güzel bir kadın olarak ruhunu acıtsa ve gücünü yıpratsa da pes etmez.

İşte o zor günlerde aklına bir başka fikir gelir.

Önce fiziksel durumunu kabullenmelidir. O da öyle yapar.


Sonra da dünyanın en çirkin kadını unvanı ile farklı sirklerde çalışmaya başlar. Görüntüsünü daha da çirkin hale getirecek kıyafetlerle çıktığı şovlarda, kendisine ‘’ucube’’ diye alkış tutanlara karşı dimdik ayakta durur.

Çünkü o bir annedir.

Sirkelerde ve özel şovlarda sıra dışı özelliklere sahip insanların çalıştırıldığı, onlar üzerinden para kazanıldığı acımasız bir dönemdir o zamanlar (20. yüzyılın başları).

Bu özel insanların tümü; gösteriye gelenleri sıra dışı görüntüleri ile şaşırtmak ve/veya güldürmek için para alır.

Aralarında sakallı kadınların, cücelerin, siyam ikizlerinin, devlerin olduğu bu grubun arasında en çok dikkat çeken, aranan ve alkışlanan kişi ise hep Mary olur.

Kazandığı para ile onları rahat ettirmek için hastalığını, dayanılmaz ağrılarını, duyduğu onca hakareti bir an bile umursamaz. Çocukları için her fedakarlığa katlanır.

Çünkü o bir annedir.

Yıllar böyle gelip geçer.

Mary Ann Webster hayatının büyük bir kısmını sirklerde çalışarak geçirir.

Geride sevgi ve şefkat dolu bir yürek ve harika çocuklar bırakarak; 59 yaşında hayata veda eder.

Mary’nin hastalığı bugünlerde dahi ismini duymadığımız ender bir rahatsızlık.

İsmi Akromegali.

Bedende aşırı miktarda büyüme hormonuna neden olan bu hastalık; kemik, iç organ ve yumuşak dokuların gereğinden fazla büyümesine yol açıyor. Dolayısıyla yüz ve bedende anormallikler oluyor. Şekil bozukluğu yanında dayanılmaz ağrılar yaşatıyor. Hastalık ilerledikçe belirtilerde de farklılıklar görülüyor.

Uzmanlar bu hastalığı bir ‘nöroendokrin bozukluk’ olarak tanımlıyor.

Günümüzde tedavisi ameliyat olan bu hastalık aynı zamanda ilaç ve radyoterapi ile de destekleniyor.

O yıllarda tanısı konamayan; böylesi zor bir hastalığın pençesindeki; gencecik güzel bir kadının ve annenin öyküsüydü paylaştığım.

Aşağılanmalara, alaylara, hakaretlere ve dahi tahmin edemeyeceğimiz pek çok şeye göğüs geren bir kadının öyküsü.

Çoğu insanın kolay kabullenemeyeceği ve kaldıramayacağı bir yaşam öyküsü.

Ardında kadının gücünü, cesaretini ve anneliğin kutsallığını gözlemlediğimiz.

Tüm cesur kadınlara ve fedakar annelere selam olsun. Önlerinde saygı ile eğiliyorum ve tüm kalbimle alkışlıyorum her birini.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

2.03.2021

Kaynaklar: https://listelist.com; https://www.cnnturk.com; https://onedio.com.

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...