4 Mayıs 2021 Salı

ANNE OLMAYA GÖR (1/2)

Dünyanın en güzel duygularından biri belki de.

Bir kadına sunulan en değerli armağan.

Onu bedeniyle beraber değiştiren, cesaretine cesaret, gücüne güç katan müthiş bir deneyim.

Annelik.

Yavrularının mutluluğu için ellerinden gelen her ne varsa fazlasıyla yapmaya hazır olan şahane kadınlar hepsi.

Şimdi sizleri böylesi muhteşem bir anneyle tanıştırmak istiyorum.

Öyküsünü, azmini ve cesaretini okuyunca bana hak vereceksiniz.

İsmi Mary Ann Webster.

Aslında sıradan bir kadın.

Hiçbir farklı özelliği yok.

Ama hayat onu öyle zorlu bir yokuşa sürmüş ki…

Londra’da büyük bir ailede doğar Mary Ann.

Ailesinin geçinme zorluğu olduğu için küçük yaşlardan itibaren kendini çalışma hayatının içinde bulur. Bulduğu her işte canla başla çalışır.

Bir hastanede hemşirelik yaptığı yıllarda, yirmi dokuz yaşındayken eşi ile tanışır. Aşık olurlar.

Genç bir kızken hep hayalini kurduğu mutlu yuva hayaline kavuşur böylece. Mutlu yuvaları dört çocukla daha da şenlenir.

Tam bu sıralarda başlayan migren, kas ve eklem ağrılarını hiç umursamaz başlarda. Gelin görün ki ağrıların dozu artınca doktora gitmek zorunda kalır. Ancak o yıllarda yapılan yetersiz tetkiklerle hastalığına tam olarak tanı konulamaz.

Yoğun ev hayatı, çocukların bakımı derken dinlenmeye dahi zaman bulamaz. Bu arada hastalığı ilerler. Bedeninde başka belirtiler ortaya çıkar.

Önce yüzü anormal şekilde büyür. O alımlı güzel kadın artık yoktur.

Derken bedeninde de anormal büyümeler ve rahatsız edici şekil değişiklikleri baş gösterir.

Güzelliği her geçen gün daha da bozulan ve artık aynalara bakamaz hale gelen Mary Ann için hayat giderek zorlaşır. Eşi ise en büyük destekçisi olarak hep yanı başındadır.

Derken evliliklerinin on birinci yılında eşini kaybeder.

Dört çocuğu ile yapayalnız ve beş parasız kalır.

Sorumlulukları acılarıyla beraber katlanır ne yazık ki.

Çocuklarına bir şekilde bakmak zorundadır. Her işi yapmaya hazırdır ama başvurduğu yerlerden geri çevrilir. Gittiği yerler bırakın iş vermeyi; onunla ve görüntüsü ile alay edip dalga geçmeyi hiç ihmal etmez.

Yine de arayışlarına bir gün bile ara vermez.

Çünkü o bir annedir.

Umutsuzluğun yakasına yapıştığı bir gün Mary bir yarışma haberi alır.

Bu yarışmada dünyanın en çirkin kadını seçilecektir. Ödül ise hayli yüksektir. (devamı 2/2’ de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

2.03.2021

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...