Fedakarlıkla, azimle ve cesaretle yapılan her ne varsa benim için çok kıymetli. Üstelik tüm bunlar, şartların son derece zorlayıcı olduğu çok eski yıllarda hayata geçirilmişse.
19.
yüzyılın son dönemlerini düşünün.
Kadınların
dünyadaki yerinin sadece pamuk ipliğine bağlı olduğu zamanlar.
Hiçbir
yasa onlardan yana değil.
Erkekler
tarafından maalesef hep ikinci planda tutulan, tutulmaya zorlanan yıllar
bunlar. Gerçi günümüzde yaşananları düşününce; sadece bir arpa boyu yol aldığımız
gerçeğini de görmezden gelemeyeceğimi belirtmem gerek.
Neyse
biz yine o zorlu yıllara geri dönelim.
Kadınlar
hiçbir konuda söz sahibi değil. Okumaları, meslek sahibi olmaları, önemli
mevkilere gelmeleri neredeyse imkansız. Çünkü o dönemlerde dünyanın kadınlara
bakış açısı son derece dar.
İşte
öylesi bir zaman aralığında; başka bir deyişle kadınların adının dahi olmadığı o
yıllarda; bir kadın yaptıklarıyla herkesi şaşırtır.
İsmi
Annie Londonderry (gerçek ismi Annie Cohen Kopchovsky).
Özgür
ruhlu.
Cesur.
Zeki.
Becerikli.
Korkusuz.
Eğlenceli.
Girişimci.
Pratik.
Hayattan
ne istediğini bilen.
Bu uğurda azimle mücadele etmesi gerektiğine inanan bir kadın.
Bisikleti
ile dünyayı gezerek tarihe geçer.
Amacı
kadınların azimleri ile istedikleri her şeyi yapabileceğini dünyaya
kanıtlamaktır.
Bu
korkusuz kadını tanımak için ne duruyoruz öyleyse. Benim için tuşlara basma,
sizin için keyifle okuma zamanı.
1870
yılında, Avrupa'nın kuzeyindeki üç Baltık ülkesinden biri olan Letonya’da doğar
Annie.
Çok
küçük yaşta yoksul ailesi ile beraber Amerika Boston’a göç eder.
Yedi yaşındayken anne babasını kaybeder. Kardeşleri ile bir başına kalır. Eğitim görme şansı olmaz. Hep yoksulluk çeker.
Belki
de bu yüzden on sekiz yaşına girer girmez işportacı eşi Max ile evlenir. Hemen
de ilk çocuğunu kucağına alır. Peşinden diğerleri gelir.
Sonunda
göçmen olarak yaşadığı ülkede, artık evli ve üç çocuklu, yirmi dört yaşında
genç bir kadındır.
Sakin bir aile hayatı yaşıyor olsa da dünyada ve çevresinde olan bitenlere duyarsız kalmaz. Özellikle kadın hakları konusunda hep bir şeyler yapmanın peşine düşer.
Çünkü
kadınların sosyal yaşamda söz sahibi olmak isterken önlerine hep engellerin
çıkarıldığını bizzat yaşayarak öğrenir. Kadınlar istedikleri gibi okuyamazlar. Meslek
sahibi olamazlar. İstedikleri işlerde çalışma istekleri hoş karşılanmaz. Seçme
ve seçilme hakları yoktur. Kıyafetleri dahi özgürce hareket etmelerini
engeller. Onlardan beklenen, evlenip çocuk yapmaları ve evlerinde sessizce oturmalarıdır.
Bunu
bir fırsat olarak gören Annie de, eşi ve çocuklarına rağmen; son derece cesur
bir karara imza atar.
Kendisi
hakkında söylenen hiçbir eleştiriye kulak asmaz.
Hiçbir
şeyden ve kimseden korkmaz.
Bisikletine
atlayarak dünyayı gezme isteğini; bir hayal olmaktan çıkarıp gerçeğe çevirmek
uğruna cesaretine ve azmine güvenir. (devamı
2/3’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
18.04.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder