10 Temmuz 2016 Pazar

DÖRT YAPRAKLI YONCA OLMAK (2/2)

Evet bazen tökezleyip düşüyoruz. Yaralar açılıyor ruhumuzda. Ama hepsi bir ders sonrası için. Hepsinden biz sorumluyuz.

Dolayısıyla o anda bile şanssız değil çok şanslıyız ki, uyarıldık bir şekilde. Bedeli ağır olsa da sonrası renklenecek. Bu zor anlarda bile şükrederek yola devam edebilmek asıl olan.

Zor mu zor bunu başarmak biliyorum. Ancak imkansız değil öğreniyorum.

Matematikte geçen büyük sayılar yasasına göre de böyle aslında. Artılar eksileri yok ediyor. Buradan hareket ederek; farkındalıkla fırsatları görüp değerlendirmek, kalben inanmak ana felsefesi.

Bence şans şansı aralıyor. Çünkü şanslı olduğunu düşünen bir kişi mutlu olduğunu biliyor. Mutluluk da mutluğu mıknatıs gibi çekiyor.

Kader elbette var. Doğumda başlıyor her şey, kabul. Bulunduğumuz yer, konum ve duruma göre şansı değerlendirme kavramımız da değişiyor haliyle. Ancak donanımlı olmak, insan ilişkilerini önemsemek, yaşama zarafet dolu adımlar atmak ve kendi şansımızı yaratmak yine de bizim elimizde. Yani şansın dört ilkesini avuç içimizde tutacağız her daim. Bırakmak yok.

Richard Wiseman; şansın insan hayatına etkileri üzerine araştırmalar ve pozitif deneyler yapan bir İngiliz Psikoloji Profesörü. Şans ile ilgili iki cümlesi var ki içimize sindirerek okumak gerek.

“Birkaç saniyelik kötü şans, uzun yıllar çabalamak zorunda bırakabilir bizi. Buna karşılık bir anlık iyi şans da, ömür boyu başarıyı ve mutluluğu getirebilir. Şans, olmayacak bir olayı olanaklı hale getirme gücüne sahiptir. Yaşam ve ölüm arasındaki, kazanç ve kayıp, mutluluk ve ümitsizlik arasındaki farkı yaratır.”

Şansın dört yapraklı yonca ilkesini ise şöyle özetlemiş;

* Tesadüflere bağlı fırsatları çoğalmak, esnek kalıp sakinliği koruyabilmek;
* Kalp sesimizi dinlemek, sezgilerimize güvenmek;
*Geleceğin hep iyi şeyler taşıyacağını düşünmek, gözlerini hep umutla aralamak;
*Olumsuzluklardan paye çıkarıp, iyi yanlarını görmek, o güvenle yola devam etmek.

Şanslı olmak. Şanslı olduğunun farkına varmak. Yüreğinde coşkuyla hissetmek. 
Bunlar olağanüstü güzel hisler.

O halde gelin; tüm algılarımızı açalım. Çevrede olan bitene merak duyalım. Hızlı hareket edip, çabuk karar verelim. Riskler gözümüzü korkutmasın. Ancak ilk adım  mutlu ve pozitif olmak. Sadece sözlerle değil buna kalben inanmak.

Kısacası hayata bakış ve yaşanan olayları değerlendirme şeklimiz son derece önemli. Bunu başardığımızda yaşadığımız şansızlıkları bile şansa dönüştürme gücünü elimize alabiliriz.

Sevgiyle şansla kalın.
Belgin ERYAVUZ

24.05.2016

Kaynaklar: Prof.EnisSınıksaran - Şansın Matematiği; https://richardwiseman.wordpress.com; http://www.haberturk.com; http://www.kendinigelistir.com.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...