Yaşama
hakkını veren, elindeki o muhteşem armağan paketini özenle açıp; her bir detayı
ile dünyaya GÜLÜMSEYEN insanları seviyorum ben.
Onların
hayata bakışlarından, yaşam tarzlarından edineceğimiz minicik tüyolar olduğuna
da inanıyorum.
İşte
bugünkü yazımın kahramanı böylesi bir kadın.
İsmi
Alice Herz Sommer.
Tam
tamına 110 yıl yaşamış. Ama onu gerçek kahraman yapan yaşı değil.
O
kendi tanımıyla tam bir OPTİMİSTİK.
Sadece ve
sadece hepsine GÜLÜMSEMİŞ, hem de tüm hayatı boyunca; dile kolay 110 yıl
gülümsemek…
Onu
tanımaya, yaşamına göz atmaya var mısınız?
Bu
muhteşem kadın 26 Kasım 1903'te Prag’da doğdu.
Kendisi
bir Yahudi.
İkinci
Dünya Savaşı sırasında, Nazilerin Yahudilere uyguladığı soykırımdan sadece
bedenen değil, ruhen de kurtulmayı başaran ender kişilerden bir tanesi.
Aynı
zamanda son derece yetenekli bir müzisyen.

Kitap
ve konserlerle dolu dünyasında; ikiz kız kardeşiyle beraber; güvenli ve huzurlu
bir ortamda büyüdü.
Henüz
5 yaşında piyano çalmayı öğrendi. Eğitimini çok sevdiği bu dal üzerinde yaptı.
Kendisi
gibi müzisyen olan eşi Leopold Sommer ile hayatını birleştirdi. Mutluluğunu, aralarına katılan oğlu Raphael
Rafi ile taçlandırdı.
Ancak
ahenk dolu yaşamı 1943 yılına kadar sürdü.
Dünyanın
karmakarışık olduğu, savaşın acımasızlığının her yerde görüldüğü zamanlardı. Ve
bizim güzel ailemizin yolu, Prag'tan Terezin'deki Nazi Toplama Kampı'na doğru
kaydı.

Eşini,
anne ve babasını bu kamplarda kaybedince; oğlu ile bir başına kaldı. Tam 2 yıl
kendisiyle aynı kaderi paylaşan 140 bin Yahudi ile beraber yaşadı.
Tabii
buna yaşamak denirse…
Duygusal
travma yaratacak kadar zorlayıcı şartlar, dondurucu soğuk, lime lime olmuş ve
sadece bedenlerini örtmeye yarayan giysiler, nefes alır gibi uygulanan ağır
eziyetler, açlık, gözlerinin önünde idam edilen pek çok insan, zamanla baş
gösteren hastalıklar ve diğerleri… (devamı 2/2’ de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
22.08.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder