19 Haziran 2018 Salı

DÜELLO YAPAN İKİ CÜMLE…


‘’O yapmış, ben de yapabilirim.’’

‘’Ben yapamadım, o da yapmasın.’’

İşte karşımızda iki cümle var.

Bir tanesi olumlu. Cesaret verici tınılarla ışıldıyor. 

Diğeri olumsuz. Buram buram haset ve kıskançlık kokuyor.

Biraz soluklanıp düşünelim istedim, bu birbiri ile tezat iki cümleyi.

Hangisi bize daha yakın, daha doğrusu bizim tarafımızdan daha sıklıkla kullanılıyor dersiniz?

Kendimizi kandırmadan, kendimizden kaçmadan cevap verelim istiyorum.

Maalesef ülkemizde ikinci cümle daha çok kullanılıyor.

Nedenini anlamış değilim. Tıpkı başkalarının başarılarını övmekten haz etmeyen; başkalarının mutsuzluklarından mutlu olmayı duyumsayan insanları anlayamadığım gibi…

Avrupa ülkelerinde ise birinci cümle revaçta. Onlar başkalarının başarılarını alkışlamayı seviyor. Onların başarı öykülerini kendilerine yol gösterici ışık olarak seçiyor. Gocunmuyor. Kıskanmıyor.

Peki neden?

Kalbinde sevgi taşıyan her insan bunu yapmaz mı?

Yapmıyor. Belki de yapamıyor.

Oysa takdir edilmek kadar; takdir etmek, alkışlamak da öyle güzel ki.

Bir başkası adına mutlu olmak insanı zenginleştiriyor bana göre. Hemen kıyaslamaya girmeden, kendimizdeki eksiklikleri saymadan; öylece, dupduru bir sevgiyle bunu yapabilmek muhteşem.

Hayat hepimize sonsuz olanaklarla gülümsüyor aslında. Bunu fark edenler başarıyı, mutluluğu kucaklıyor.

Yeteneklerini geliştiriyor.

Kendine güveniyor.

Cesaretle kulaç atıyor; deniz azgın olsa da ne gam!


Olmazsa bir daha denemekten kaçınmıyor. Başkalarıyla değil kendiyle ilgili çünkü.

Her şeyin en iyisine sahip olmayı kafasına takanlar ise, etrafını kontrol etmeye, yönlendirmeye, kendi doğrularında kıyaslamaya bayılıyor.

Haliyle takdir etmek akıllarına dahi gelmiyor.

Yapamadıklarını ve eksikliklerini gördükçe kızgınlığı artıyor.

Kıskanıyor.

Yaşama hakkını vermek şöyle dursun, kendi kendisine kurduğu kapanda debelenip duruyor.

Zararı en çok da kendisine veriyor farkında olmadan.

Her birimiz kendi içimizde kıymetliyiz. Sahip olduğumuz yeteneğimizle, sevgimizle, bakış açımızla, duygu ve düşüncelerimizle; elimizin hemen altındaki nice zenginliğin farkına varalım istiyorum bir an önce.

Farkına varalım ve önemseyelim.

Şükür ederek yaklaşalım.

Küçümsemeyelim.

Tam tersi keyifle, umutla yapalım ki hakkını vermiş olalım.

Düello yapan bu iki cümleden olumlu olanı alkışlayalım.

Güzel örneklere sevgiyle, takdirle yaklaşırken; sadece kendimizi geçmek için çabalayalım.

Yaptıklarımızla başkalarına güzel örnekler olalım.

Yapamayanlara el uzatalım.

Tıpkı İngiliz yazar ve aynı zamanda toplumsal eleştirmen Charles Dickens’ın söylediği gibi davranalım.

‘’Bu dünyada, bir başkasının yükünü hafifleten hiç kimse gereksiz değildir.’’

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

02.05.2018



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...