3 Ekim 2018 Çarşamba

SEVGİNİN OLMA İHTİMALİ


Sevgi öylesine tılsımlı ki, onun olma ihtimalini ve getireceklerini görebilmek bile insana kendisini çok iyi hissettiriyor. Umutla yarınlara sarılmamıza vesile oluyor.

Tabii o ihtimali görebiliyorsak…

Bu satırları bana yazdıran geçen günlerde izlediğim ‘The Giver - Seçilmiş’ isimli bir sinema filmi oldu.

1993 yılında Amerikalı yazar Lois Lowry romanından uyarlanan bu film; ütopik bir dünyayı anlatıyor.

Şu anda birebir yaşadığımız ve endişeyle izlediğimiz gibi; savaşlarla, kavgalarla, acılarla, aşırı tüketme hırsıyla düzenini bozduğumuz dünyada; bir grup yaşlı insan geçmiş uygarlık tarihi ile olan tüm bağlarını kesiyor.

Ve kendilerince acının, kederin, savaşın, gözyaşının olmadığı mükemmel bir dünya yaratmaya çalışıyor. Bu amaçla gerçek duygulardan ve gerçek dünyadan tamamen uzak, izole bir yaşam kuruyor.

Önce kendilerine dümdüz bir yerleşim alanı seçiyor ve sınırlarını belirliyorlar. Bu bölgede deniz, nehir, ova, göl, dağ, tepe ve hiç renk yok. Burada kurdukları yeni düzen tek bir iklime sahip. Her gün güneşli ve açık. 

Yetiştirilen nesilin; aile bireyleri dışında  birbirlerine dokunmaları, yalan söylemeleri, dili yanlış kullanmaları ve sınır dışına çıkmaları yasak. Din, dil, duygu, düşünce gibi farklılıkları bilmiyorlar. Kendilerine sunulanlarla yetinmenin öğretildiği bir toplulukta yaşadıkları için seçme özgürlükleri yok. Kısacası sade, dümdüz bir düzende yaşıyorlar. Başka türlüsünü tanımıyorlar zaten.

Zihinlerinde bulunan geçmişe dair anılar ve bilgiler tamamen silinmiş. Hiç kimsenin duyguları, hissiyatları ve anıları olmadığı için de; anılarında olumlu olumsuz hiçbir bilgi kalmamış.

Sadece acı, keder, üzüntü, nefret, kin gibi olumsuz duygular aklınıza gelmesin. Sevgi, huzur, aşk, mutluluk, sevinç gibi ruhumuzu besleyen duygulardan da yoksunlar.

Tamamen izole halde yaşadıkları; bir başka yaşam şeklini görmedikleri, bilmedikleri için; konulan kurallara uyum sağlıyorlar. Sorgulamıyorlar.    

Evet aile kuruyorlar, evet çocuk yetiştiriyorlar. Okula gidip eğitim alıyorlar. Becerilerine göre işlere yerleştiriliyorlar. Ama hepsini görev kabul ediyorlar. Sade, dümdüz, renksiz ve steril bir yaşam sürüyorlar.

Toplumun geçmişini, anılarını ayrıntıları ile bilen tek bir kişi var. Ona ‘The Giver – Seçilmiş’ diyorlar. Genelde özel hisleri en kuvvetli yaşlı bir kişiye bu görevi veriyorlar ki ileride problem yaşamasınlar. Topluluğun eskilere ait tüm anıları, renkleri, geçmiş yaşamlarının, duygularının en mahrem bilgileri ona emanet ediliyor.

Ancak bir seferliğine bu kural bozuluyor. Ergenliğini tamamlayıp, yaşıtları gibi kendisine verilecek görevi bekleyen; hisleri hayli kuvvetli bir genç; bu göreve seçiliyor. Yaşlı adamın yanında çalışmaya başlıyor. Eğitimi sırasında kendisinden ve elbette herkesten sır gibi saklanan anıları görüyor. Hafızalarından silinen geçmişi öğrenmeye başlıyor.

Daha önce hiç tatmadığı bu muhteşem yaşam renkleri onu bambaşka duygulara itiyor. Heyecanlanmayı, çoşkuyu, aşkı, sevgiyi tadıyor. Kısacası yaşamın gerçeklerini, rengarenk duyguları keşfediyor. Böylece hayata bakışı bambaşka bir boyuta taşınıyor.

Zamanla öğrendiği sırların acımasızlığı ile de yüzleşiyor. Bunu herkese anlatması gerektiğine karar verdiğinde ise otorite ona karşı çıkıyor.  Önüne engeller çıkararak yakalanmasını istiyor.

Ancak seçilmiş gencimiz; adeta hapis hayatı yaşadıkları kapalı kutudan herkesi çıkarıp, gerçekle kucaklaştırma konusundaki fikrinden caymıyor.
İşte filmde o ‘Seçilmiş’ gencin mücadelesini izliyoruz.

İlginç, düşündürücü ve çarpıcı bir filmdi.

Hayata renk katan armonilerin ne denli kıymetli olduğunu, acıyı yaşamadan sevinci anlamanın mümkün olmadığını, sevgi ve aşkın tüm duyguların baş tacı olduğunu, SEVGİNİN OLMA İHTİMALİni anlatmasını sevdim en çok.

Yaşadığımız dünyada ne kadar kaos, acı, keder olursa olsun; en kötü diye bilinen insan da dahi sevgi ihtimalini görebilmek; tüm acıları yenmeye yetecek kadar güçlü bir merhem olabiliyor insana. Çünkü sevginin iyileştirici, kucaklayıcı, sihirli bir yönü var.

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

28.07.2018


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...