Bu gerçek yaşam öyküsünün geçtiği yıllarda herkes fiziki anlamda güzel olmasa da aşkı yaşayıp yaşatabilen bir adamla, o aşka karşılık veren dünyalar güzeli kızın yaşamına gıpta etmiştir mutlaka.
Sizler
gibi ben de sadece masallarda olacak kadar özel olan bu aşk hikayesine
bayıldım.
Son
derece zeki bir adam olan büyükbaba Moses’in aklına ve cesaretine hayran
olurken, eşinin ruhundaki gerçek güzelliği fark eden o kızı gülümseyerek
alkışladım.
Şimdi
gelelim ilk bölümün sonunda sorduğum soruya.
Yanıtı ne yazık ki hayır.
Özel
hayatı sırlarla dolu olan ve yayımlanmayı bekleyen yüzlerce esere sahip ünlü
bestecinin aşk hayatı çalkantılar içinde geçer.
Mendelssohn diğer bestecilerden farklı olarak refahın yüksek olduğu bir ailede oldukça rahat bir yaşam sürer.
Gelin
görün ki imrenilecek bu hayata karşın 38 yaşında yaşamına veda edecek kadar
mutsuzdur.
Geride
henüz duyulmayan besteleri ile beraber yaşamı hakkında da pek çok sır bırakır.
Çocukluk
ve gençlik yıllarındaki mutluluğunun kalıcı olmadığı, özellikle son yıllarında
aşk acısı nedeniyle intihar ettiği iddiasının hala gücünü koruduğunu gösteriyor
bazı kaynaklar.
Zorlukların
yıldıramadığı, fiziki görünümünü zekası ve aklı sayesinde yenen büyükbabanın
aşk dolu mutlu yaşamının torununda devam edemediği ortada.
Peki
neden?
Gelin
bu sır perdesini beraberce aralamaya çalışalım.
Mendelssohn’un
hayatı; dışarıdan bakıldığında eşi ve çocukları ile mutlu görünse de; ‘İsveç Bülbülü’ lakaplı opera sanatçısı Jenny Lind ile
karşılaştığında tam bir kaosa döner.
Sopranoya
duyduğu aşkın karşılığı olsa da, şartlar bir araya gelmelerini neredeyse
imkansız kılar.
Son
çare olarak ölümünden hemen önce aşık olduğu kadına bir mektup yazar.
Konuyla yakından ilgili kaynakların açıklamasına göre; Mendelssohn mektubunda bir yandan aşkın gücünü anlatırken öte yandan her şeyi arkalarında bırakıp birlikte Amerika’ya gitmeyi teklif ettiği; kabul etmezse de intihar edeceği notları yer alır. Soprano Lind’in ise aşık olsa da besteciye ve ailesine duyduğu saygı nedeniyle kabul etmediği belirtilir.
İşin
gerçeği ise Mendelssohn bu mektuptan birkaç ay sonra yaşamına veda etmesi.
Tüm
bunları Jenny Lind’in daha sonra eşi olan besteci Otto Goldschmidt’ten
öğreniyoruz.
Piyano
konçertoları ile tanınan besteci, şef ve piyanist Otto Goldschmidt, evlendikten
sonra yeminli bir mektup yazar.
Gizemli
mektubu 1896 yılında Mendelssohn Burs Vakfı’na teslim eder.
Tam
bir yüz yıl boyunca açılmamasını talep eder.
Çok sevdiği eşini ve Mendelssohn’un itibarını zedeleyeceği endişesiyle söz konusu mektubu imha ederken, tüm gerçekleri yeminli bir beyanla bu mektupta yazdığını belirtir.
Aradan
yüz yıl geçer.
Tarih
sayfaları 1996 yılını gösterip mektubun açılma zamanı geldiğinde ne mi olur
dersiniz?
Baskılara
rağmen gizemli mektup açılmaz.
Bugün
hala kapalı olarak Londra Kraliyet Müzik Akademisi tarafından koruma altında
tutulmakta.
Nedeni
ise kimse tarafından bilinmiyor.
Gün
gelip mektup açılır mı bilinmez, ama sevgi ve aşkın insana neler yaptırdığı
farklı bakış açıları ile düşünmeye değer.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
01.12.2021
Kaynaklar: https://delphipages.live; https://www.pressturk.com; http://sosyolojisi.com; http://www.radikal.com.tr.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder