Gerçekten de Aşil, kaplumbağanın bulunduğu noktaya her gelişinde kaplumbağa bir başka noktaya geçmiş olur.
Aşil'in
onu yakalayabilmesi için, önce kaplumbağanın yarışa başladığı ilk noktaya
erişmesi gerekir.
Aşil
bu noktaya geldiğinde ise kaplumbağa biraz daha ilerde olur. Yeniden kaplumbağanın
bulunduğu yeni noktaya erişmesi gerekir.
Ancak
kaplumbağa da hep hareket halinde olduğu için her daim biraz daha ilerde kalır.
Kısacası
bu paradoksa göre; Aşil kaplumbağayı hiçbir zaman yakalayamaz. Evet aralarındaki
mesafe sürekli azalır ama asla kapanmaz.
Ok paradoksunda da benzer bir sonuca varılır.
Bu
paradokslarda Zenon’un temel bir çıkarımı var.
Ona
göre mesafeler sonsuz noktalardan oluşur. Dolayısı ile sonlu bir süre içinde
geçilemez.
Bu
satırları okuduğunuzda paradoksların aklınıza tam olarak yatmadığını biliyorum.
Hatta bazılarınıza göre mantıksız.
Ama
paradokslar böyle.
Çoğu
şaşırtma amacı güden, aykırı duygu ve düşünceler.
Üstelik
o dönemde bunu savunan felsefeciler; gerçek yaşamda Aşil’in kaplumbağayı
yakalayacağını bilir. Yine de görülenin gerçek olmadığını hatta duyularımızın
bizi aldattığını ileri sürer. Ve hepimizi yine ve yeniden düşünmeye davet eder.
İleriki tarihlerde bu çok sevilen paradoksu matematiksel olarak ele alan uzmanların; bir mesafenin sonsuza kadar bölünebilmesi ile sonlu bir büyüklük olması arasındaki farkı ortaya koyan açıklamaları olur.
Gelin
görün ki paradoksu savunanlar, uzmanların açıklamalarından memnun olmazken;
çözümlerin yaşama uygulanmasına karşı çıkarlar.
Yine
de Zenon’un aklımızı karıştıran tüm çabalarının; uzay, zaman, hareket, sonsuz, sürekli,
sayı, gibi temel kavramların felsefi analizine büyük katkıda bulunduğu belirtiliyor.
Gerçekten
de geçmişe ait her bir bilgi kırıntısının geleceği aydınlatan ışık olduğu
gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
15.07.2024
Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org; https://evrimagaci.org; https://www.filozofunyolu.com.