25 Ocak 2025 Cumartesi

ŞAKİR PAŞA AİLESİ (1/2)


Osmanlı döneminin sanat ve edebiyatla haşır neşir olan ünlü ailelerinden bir tanesi.

Afyon’un Kabaağaçlı köyüne yerleşen baba Miralay Mustafa Asım Bey’in iki oğlu, bir kızı olur.

Ancak çocuklar henüz çok küçükken, eşiyle beraber vahim bir hastalık yüzünden hayatını kaybeder.

Anne babasını aynı anda kaybeden üç kardeş himaye altına alınır ve okutulur.

Ahmet Cevat ve Mehmet Şakir askeri lise, harp okulu ve harp akademisine gönderilir. Her ikisi de orduda hızla yükselir.

Büyük oğul Ahmet Cevat Paşa, II. Abdülhamit döneminde sadrazamlık yapar. Aynı zamanda bir tarihçi ve yazardır.

Diğer oğlu Mehmet Şakir Paşa ise askerliğinin yanı sıra Girit valiliği, Bükreş ve Atina büyükelçiliği görevlerinde bulunur. Ağabeyinin sadrazamlık görevinden alınmasına tepki olarak görevinden çekilir. Kısa süreliğine Galatasaray Lisesindeki tarih öğretmenliği ise gönüllü tercihi olur.

Ardından ailesini alarak Büyükada’ya yerleşir. O yıllarda Şakir Paşa ailesi, Büyükada'ya yerleşen ilk Türk ailesidir.

Mesleğinin yanında bilimi ve sanatı çok seven, sanatın her alanında kendini geliştirmeye çalışan Şakir Paşa; çocuklarını da sanata yönlendirir. Hem erkek hem kız ayırt etmeden çocuklarının hepsine modern eğitim aldırıp yetiştirir.

Hal böyle olunca Şakir Paşa ailesi içinden pek çok değerli sanatçı çıkar.

Şakir Paşa yaşamı boyunca iki evliliğe imza atar.

İlk evliliği eşinin ölümü üzerine sonlanırken, bu evlilikten Asım isimli bir oğlu olur.

İkinci evliliğini, Girit'te görevdeyken Giritli bir ailenin kızı olan Sare İsmet Hanım’la yapar.

Bu evliliğinden de dört kızı ve iki oğlu olur. Cevat Şakir (Kabaağaçlı), Hakiyye (Koral), Ayşe (Erner), Suat Şakir (Kabaağaçlı), Fahrünnisa (Zeyd) ve Aliye (Berger).

Mutlu mesut aile yaşantıları bir süre sonra yaşanan maddi sıkıntılar ve aile içindeki gerginlikler nedeniyle bozulur.

Tüm parasını yatırdığı Selanik’teki otelin, Balkan Savaşı sırasında yanması sıkıntıları artırır.

Tam bu noktada ailenin yaşamını kökünden değiştiren Cevat Şakir Kabaağaçlı’dan söz etmeden olmaz.

Hiç sevmeden okuduğu Robert Kolej’de disiplinsiz; ama yetenekli bir öğrenci olarak öne çıkar.

Peşinden ailesinin ısrarı ile Oxford Üniversitesi'nde tarih öğrenimi için gönderilir. Ancak burada eğitimini tamamlayamadan yurda döner. Belki de bu yüzden babasına göre amcasının ismini layiki ile taşıyamaz.

İstanbul'a döndüğünde babası ile arasında yaşanan gerginlikler artınca; gönül verdiği işi yapmak amacıyla Roma'ya gider. Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydolur.

1913 yılında İtalyan model Agnesia Kafiera ile evlenir. Eğitimini tamamlayamadan eşiyle beraber İstanbul’a dönmek zorunda kalır.

Büyükada’daki aile evine yerleşir.

Bu arada çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazar.

Ancak babası ile arasındaki gerginlik gün be gün artar.

Tarihler 1914 yılını gösterdiğinde, yaşanan tartışmalar had safhaya ulaşır.

Araya karışan yasak aşk ilişkisi ve gönül kırgınlıkları sonunda Afyon’da oğlu tarafından öldürülür.

Bu hazin son tüm aileyi darmadağın ederken; baba Şakir Paşa toprağa verilmek üzere çok sevdiği Büyükada’ya, oğlu Cevat Şakir ise babasını öldürme suçundan hapse yollanır.

Bu büyük dramı ve hüznü birebir yaşayan Şakir Paşa’nın evlatları ve hatta onların çocuklarına ne mi olur?

Her biri yıllar içinde;  edebiyat, resim, tiyatro gibi sanatın çeşitli alanlarında takdire değer izler bırakır.

Bu nedenle özel hayatlarından kısa kısa alıntılar yapmak gerekiyor diye düşünüyorum. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

15.01.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...