Rahim.
Kadınlığın
simgesi.
Analığa
geçiş noktası.
Bedenimizin
var olmaya başladığı yer.
Sadece
ismi bile ne kadar derin. ‘Büyük nimetler veren.’ demek.
‘İnsan
neslinin devamını sağlayan temel yer, döl yatağı.’ olarak tanımlanıyor
sözlüklerde.
Doğanın
biz kadınlara verdiği en özel hediye.
Ancak
hemen cinsellikle bağdaştırıldığı için; çok eski yıllardan günümüze süregelen
eksik bilgilerle; hep utanç duyulmuş. Yasaklanmış. Ayıp ve günah kabul edilmiş.
Sırlarla
dolu, gizemli, büyülü alanının varlığı yok sayılmış. Tıpkı kadınların yok
sayılması, aşağılanması, hor görülmesi gibi.
Oysaki
cana can katan bu alan; kadim zamanlarda kutsal sayılıyormuş. Tıpkı görkemli
bir su kaynağı gibi; besleyen, büyüten, koruyan kollayan muhteşem bir kaynak
olarak algılanmış. Kadın vizyonunun kalbi kabul edilmiş.
Gelin
görün ki zamanla bu değer unutulmuş. Ne acıdır ki günümüzde dahi konuşulması
pek kabul görmüyor. Hala tabu olarak algılanıyor.
Sırf
bu sebeple kendi içimizdeki dişi bilgeliğin gücüne ve sevgisine sahip
çıkmıyoruz. Çıkamıyoruz. Çocuklarımızın meraklı sorularını utanarak
geçiştiriyoruz.
Kendi
bedenimizin bile tam olarak farkında değiliz belki de. Halbuki rahimdeki
bilgeliğin fısıltıları bizim için çok kıymetli. Ne olur unutmayalım. Utanmayalım.
Kendimizden. Çocuklarımızdan. Öğrendikçe derinliğindeki sırları keşfedelim.
Keşfedelim
çünkü orada büyük büyük anneannelerimizden gelen muhteşem tınılar var.
Nasıl
mı?
Kadınların
rahminde yer alan ve her biri can taşıma potansiyeline sahip olan
yumurtalıkları ne zaman oluşuyor dersiniz?
Anne
karnındayken ve henüz 4 aylıkken.
Peki
bu ne anlama geliyor?
Her
birimizin temeli; henüz annelerimiz anneannelerimizin rahmindeki yolcuğuna
başlayıp; 4. aya girdiğinde atılmış oluyor. Kendi annemiz anneannemizin
rahminde büyürken, bizde yumurtalıklar olarak oradayız.
9
ayın sonunda annemiz doğduğunda ise anneannemize veda ediyoruz. Annemizle
beraber hayata devam ediyoruz. Yani henüz bedensel olarak oluşmadan; 5 ay
anneannemizin rahminde hücresel olarak misafir kaldıktan sonra. Bu süreçte;
onun dünyasındaki renklerden alacaklarımızı alıyor; mirasımızı katmerleştiriyoruz.
Bunu
öğrendiğimde yaşadığım hislerin tarifi çok zor.
Evet
bilimsel olarak, ayrı ayrı bu oluşumları ve süreçlerini biliyordum. Ancak bu
açıdan bakmamıştım hiç. Olağanüstü bir zincirin halkası olmanın beni çok
etkilediğini itiraf etmeliyim. (devamı 2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
10.05.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder