Prof. Dr. Kâmile Mutlu 8 Kasım 1953 Pazar gecesi saat 23.00'de ev telefonu çalana kadar; nasıl büyük bir tarihi olaya tanıklık edeceğinden habersizdir.
O
sırada ateşler içinde hasta yatağında yatmaktadır.
Arayan,
dönemin Ankara Valisi olan Kemal Aygün'dür.
Hemen
konuyu aktaran vali; naaşın bozulmadan korunduğunu belgelemek için kendisinden
Atatürk’ü muayene etmesini rica eder.
O
esnadaki halsizliği ve yüksek ateşi nedeniyle; görevi alamayacağını ve başka
bir meslektaşının yapabileceğini söylerken bile sesi titrer Mutlu’nun.
Gelin
görün ki Vali Aygün ısrar eder.
Prof.
Mutlu ise sonraki yıllarda bu tarihi görevi kabul ettiği için duyduğu gururu
hiç unutamaz.
İşte
Atatürk’ün mezarı böylesi ehil ellerde itina ile açılır.
Kefenin
sargıları açılınca, Prof. Dr. Kâmile Şevki Mutlu, Atatürk’ün yüzüne bakar ve bir
süre gözlerini ondan alamaz. Ancak içi çok rahatlamıştır.
Çünkü sadece derisi kahverengi bir hal alan Atatürk’ün yüz hatlarının olduğu gibi korunduğuna şahit olmuştur. Yüzünde hiçbir bozulma yoktur. Sadece uzun kaşlarından bir tutam sol göz kapağı üstüne düşmüştür o kadar.
Bu
durum o yıllarda söz konusu tahniti yapan ve hayatına veda eden Prof. Dr. Lütfi
Aksu’nun başarısı olarak kayıtlara düşer.
Atamız
tıpkı Dolmabahçe Sarayı’nda uyuduğu zamanlardaki gibi huzurlu ve asildir.
Prof.
Kamile Mutlu, kenarda bekleyen komite üyelerini usulca tabutun başına davet
eder.
Her
biri tek tek tabutun içine bakar.
En
ön sırada yer alan Başbakan Adnan Menderes; katafalka çıkar. O denli
heyecanlanır ki rengi solar. Atatürk’ün
yüzüne bakacak o kuvveti kendinde bulamaz ve oradan ayrılır.
Ardından
o anda o salonda bulunan herkes Atatürk’ü tek tek görür. Aralarında bayılanlar
olur.
Sonrasında
naaş, tekrar solüsyonla ıslatılır ve beyaz kefene sarılır.
10 Kasım 1953 Salı sabahı, Atatürk’ün naaşı 12 askerin omuzları üzerinde, top arabasına yerleştirilir. 136 asteğmenin çektiği ve 15 yıl önce Atamızı Dolmabahçe’den Ankara’ya getiren aynı arabayla, Anıtkabir’e taşınır.
Saat
09.05’te saygı duruşu ile tören başlar.
Cumhurbaşkanı
Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, İsmet İnönü, TBMM Başkanı Şükrü Saraçoğlu
ve Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Atadan başta olmak üzere; tüm mülkî ve askerî
erkân ile kalabalık bir halk topluluğu orada hazır bulunur. Kortejin uzunluğu neredeyse
1.5 kilometreyi bulur.
Cumhurbaşkanı
Celal Bayar’ın duygu dolu konuşmasının ardından; beraberce aşağıdaki Mezar
Odası’na inilir.
Ardından Muhafız Alayı’ndan 12 Mehmetçik’in omuzlarında taşınan Atatürk’ün naaşı, saat 13.30’da daha önce vatan toprakları ile hazırlanan mezara başı batı, ayak kısmı doğuya gelecek şekilde indirilir.
Bütün
illerden, Selanik’te Atamızın doğduğu evin bahçesinden, Kore’deki Türk
şehitliğinden, Suriye’deki Süleyman Şah’ın Türbesinden ve Kıbrıs’tan getirilen
o çok sevdiği vatanının toprağında; edebi istirahatgahındadır. Nurlar içinde
yatsın.
O
yıldan itibaren Atasını ziyaret ederken, oradaki ebedi varlığını hisseden ve
gözyaşlarını tutamayan sevgili halkının yüreğindeki yeri ise her daim
sonsuzlukta ışıldayacaktır.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
14.11.2023
Kaynaklar:
https://ataturkansiklopedisi.gov.tr; https://www.milliyet.com.tr; https://www.ntv.com.tr;
https://www.bbc.com; https://tr.wikipedia.org.
Merhabalar.
YanıtlaSilSanki daha bugün, bu nakil işi yapılmış gibi hissettim. Etkilenmemek mümkün değil. Sevgili Atatürk, ebedi istiratgahında sonsuza dek ışıklar içinde uyusun ve ruhu şad olsun. Emeğinize sağlık.
Selam ve saygılarımla.
İnanın Recep bey ben de tuşlara basarken aynı hisleri yeniden yeniden yaşadım. Nasıl özel bir his hepimizin içinde hissettiği. Öyle değil mi? Bu anlamda çok şanslıyız ki Atamızın evlatlarıyız. Çok teşekkürler destek dolu satırlarınız için.
SilSelam ve saygılar benden de.