Bu öyle bir mücadele ki sonunda kazanan taraf, kaybeden tarafı adeta yok ediyor. Aslında beraber çalışmaları hatta birbirlerini desteklemeleri gerekirken.
Üstelik
bu çekişme kendi içimizde, beynimizde oluyor.
Yani
konu son derece hassas ve önemli.
Çünkü
düşünen, hisseden ve karar verip son sözü söyleyenler, birbirleri ile müthiş
bir mücadele içinde.
Eski
beynimiz, hayatta kalma koşulumuzu önceliğe alarak hareket ediyor.
Yeni
beynimiz, bizi mantığa ve düşünmeye davet ediyor.
Tam
bunların arasındaki orta beynimiz ise hislerimizi ve duygularımızı devrede
tutuyor.
Nasıl
mı?
İnsanoğlunun
his ve düşünce yeteneğinin henüz geliştirmediği o evrimleşme süresi boyunca (neredeyse
450 milyon yıldır) eski beyin bizimle. Sürüngenlerde de olduğu için “reptil
beyin” deniyor.
Öte yandan,
konuşma ve yazma becerilerimiz çok daha yeni.
Dolayısıyla
eski beynimiz ile konuşarak, yazarak iletişim kurmamız zor.
Herhangi bir tehlike anında; henüz düşünme aşamasına gelemeden; önce eski beyin devreye giriyor.
Bizi
bir şekilde korumaya alıyor. Kendi çıkarlarını gözetirken paylaşmayı sevmiyor.
Sadece
kendisini güvende hissederse, orta ve yeni beynimizden gelen uyarıları dikkate
alıyor.
Bunun
için biraz zamanın geçmesi ve güven ortamının oluşması şart. İşte o zaman yeni
beyin yönetimde söz sahibi oluyor. Eski beynin verdiği kararı sorguluyor.
Anlamlandırıyor. Hislerin de yardımı ile karmaşıklığı çözümlememize yardım
ediyor.
Peki
ya bu aşamaya geçemezsek?
Ya
eski beynin aldığı kararların arkasından gidersek?
Böylesi
bir durum bizi sorgulayan, araştıran, düşünen, mantıklı hareket eden insan
konumundan uzaklaştırıyor.
Araştırmacılar eski beynin; baskın hale gelerek, ilkel içgüdüleri aktive eden ve mantıklı düşünmeyi baskı altına alan durumunu ‘’R kompleks’’ olarak isimlendiriyor.
İnsanlar,
R kompleks’in etkisi altında yaşadığında; düşünmeyi bırakıyor. Sadece hayatta
kalmaya odaklanıyor.
İşte
bu durum; onların akıllı olsalar dahi; mantıksız ve saçma seçimler yapmasının
ana nedeni oluyor.
Bu
sorgulama sosyal bilimciler tarafından ilk kez İkinci Dünya Savaşı sonrası gündeme
gelmeye başlar.
Neden
mi?
Çünkü
o savaşta Almanlar sergiledikleri acımasız ve tutarsız davranışlarla tüm
dünyayı şaşırtır. Yetiştirdiği sayısız yazarı, bestecisi, bilim insanı ve
filozofu ile dünyanın en disiplinli ve medeni grubu sayılırken üstelik.
Maalesef
o bunalımlı yıllarda mantıksız pek çok olay olur ve ülkeler bir şekilde bu
olumsuzluktan etkilenir.
Bilim
insanları bunun bir nedeni olması gerektiğini düşünür.
Uzun
süren araştırmalar sonunda da neden bulunur.
Almanların beynindeki ilkel kısım, yani R-Kompleks baskın hale getirilmeye çalışılmıştır. Düşünemeden hareket etsinler ve mantığı devre dışında tutsunlar diye.
Sorgulamayan
ve alınan kararları anında işleme sokan bir topluluk yaratmak uğruna.
Peki
bunu nasıl başarırlar dersiniz?
Zamana
yayarak.
İnsanların
anlamasına ve düşünmesine fırsat tanımayan hamlelerle. (devamı2/2’de)
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
18.06.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder