1 Kasım 2023 Çarşamba

BİR MÜCADELE ki (1/2)

Bu öyle bir mücadele ki sonunda kazanan taraf, kaybeden tarafı adeta yok ediyor. Aslında beraber çalışmaları hatta birbirlerini desteklemeleri gerekirken.

Üstelik bu çekişme kendi içimizde, beynimizde oluyor.

Yani konu son derece hassas ve önemli.

Çünkü düşünen, hisseden ve karar verip son sözü söyleyenler, birbirleri ile müthiş bir mücadele içinde.

Eski beynimiz, hayatta kalma koşulumuzu önceliğe alarak hareket ediyor.

Yeni beynimiz, bizi mantığa ve düşünmeye davet ediyor.

Tam bunların arasındaki orta beynimiz ise hislerimizi ve duygularımızı devrede tutuyor.

Nasıl mı?

İnsanoğlunun his ve düşünce yeteneğinin henüz geliştirmediği o evrimleşme süresi boyunca (neredeyse 450 milyon yıldır) eski beyin bizimle. Sürüngenlerde de olduğu için “reptil beyin” deniyor.

Öte yandan, konuşma ve yazma becerilerimiz çok daha yeni.

Dolayısıyla eski beynimiz ile konuşarak, yazarak iletişim kurmamız zor.

Herhangi bir tehlike anında; henüz düşünme aşamasına gelemeden; önce eski beyin devreye giriyor.

Bizi bir şekilde korumaya alıyor. Kendi çıkarlarını gözetirken  paylaşmayı sevmiyor.

Sadece kendisini güvende hissederse, orta ve yeni beynimizden gelen uyarıları dikkate alıyor.

Bunun için biraz zamanın geçmesi ve güven ortamının oluşması şart. İşte o zaman yeni beyin yönetimde söz sahibi oluyor. Eski beynin verdiği kararı sorguluyor. Anlamlandırıyor. Hislerin de yardımı ile karmaşıklığı çözümlememize yardım ediyor.

Peki ya bu aşamaya geçemezsek?

Ya eski beynin aldığı kararların arkasından gidersek?

Böylesi bir durum bizi sorgulayan, araştıran, düşünen, mantıklı hareket eden insan konumundan uzaklaştırıyor.

Araştırmacılar eski beynin; baskın hale gelerek, ilkel içgüdüleri aktive eden ve mantıklı düşünmeyi baskı altına alan durumunu ‘’R kompleks’’ olarak isimlendiriyor.

İnsanlar, R kompleks’in etkisi altında yaşadığında; düşünmeyi bırakıyor. Sadece hayatta kalmaya odaklanıyor.

İşte bu durum; onların akıllı olsalar dahi; mantıksız ve saçma seçimler yapmasının ana nedeni oluyor.

Bu sorgulama sosyal bilimciler tarafından ilk kez İkinci Dünya Savaşı sonrası gündeme gelmeye başlar.

Neden mi?

Çünkü o savaşta Almanlar sergiledikleri acımasız ve tutarsız davranışlarla tüm dünyayı şaşırtır. Yetiştirdiği sayısız yazarı, bestecisi, bilim insanı ve filozofu ile dünyanın en disiplinli ve medeni grubu sayılırken üstelik.

Maalesef o bunalımlı yıllarda mantıksız pek çok olay olur ve ülkeler bir şekilde bu olumsuzluktan etkilenir.

Bilim insanları bunun bir nedeni olması gerektiğini düşünür.

Uzun süren araştırmalar sonunda da neden bulunur.

Almanların beynindeki ilkel kısım, yani R-Kompleks baskın hale getirilmeye çalışılmıştır. Düşünemeden hareket etsinler ve mantığı devre dışında tutsunlar diye.

Sorgulamayan ve alınan kararları anında işleme sokan bir topluluk yaratmak uğruna.

Peki bunu nasıl başarırlar dersiniz?

Zamana yayarak.

İnsanların anlamasına ve düşünmesine fırsat tanımayan hamlelerle. (devamı2/2’de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

18.06.2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...