16 Temmuz 2024 Salı

KADERİN EN GÜZELİ (1/2)


"Kaderini sev, belki seninki en iyisidir.’’ der; fikirleri ve üslubu ile yerleşik düşünce kalıplarını kıran; Alman filozof Friedrich Wilhelm Nietzsche.

Gerçekten de haklılık payı var.

Bizler insan olarak ne kadar çalışıp çabalasak, hayal kurup inatla üzerine gitsek de bir nokta var ki o noktadan sonrasını değiştiremiyoruz.

İsmine kader ya da yazgı diyoruz.

Önceden ve değişmeyecek bir biçimde belirlenmiş olduğuna inanıyoruz.

O an ki kabul edişler ya da isyanla reddedişler sonunda verilen kararlar; aslında sadece kendimizi değil, başka insanları da bir şekilde etkiliyor. İşte çoğu zaman bunu unutuyoruz.

Tıpkı bir kelebeğin narin kanatlarını çırparken, kilometrelerce uzakta bir yerlerde fırtına yaratabilecek bir etkiye sahip olması gibi.

Kısacası yaşarken yalnız değil hep beraberiz.

Düşüncelerimizle, kararlarımız ve eylemlerimizle birbirimizi etkileyip duruyoruz.

İşte bunu hatırlamamıza vesile olan özel bir anektod var şimdi sizinle paylaşacağım.

Sadece bir kişiyi değil kocaman bir ulusu etkilemiş çünkü.

Tarih sayfaları 1910 yılını gösterirken, Fransa’nın başkenti Paris’te; dünya ülke yetkililerinin katıldığı heyecanlı bekleyişe gelmeden; bir yıl öncesine gidelim.

1909 yılında İstanbul’da uçak ve balonlarla ilgili ilginç bir gösteri yapılır. Bu gösteriden hayli etkilenen dönemin Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa; modern silahlarla ilgili gelişmeleri yakından izlemek adına Paris ve Berlin’de askeri ateşelikler açar.

Enver Paşa Berlin Ateşiliğine,  Binbaşı Fethi Okyar ise Paris Ateşeliğine gönderilir. Görevleri havacılıkla ilgili iş birliğini geliştirmek olacaktır.

Bu gelişmeden tam bir yıl sonra, neredeyse tüm Avrupa ülkeleri askeri manevra ve tatbikat yapma işlerine ağırlık verir.

İşte 12-18 Eylül 1910 yılında, Fransa’nın kuzey bölgesinde yer alan Picardie manevraları da bunlardan biri olur.

Tatbikatın başkomutanı; Birinci Dünya Savaşı'nda İngiliz ve Fransız ordularına başkomutanlık yapan; Mareşal Ferdinand Foch’dur. Kaynaklar aslında bu tatbikatın amacının, Almanya'nın Berlin tatbikatlarına bir yanıt olduğunu belirtir.

Yeniden o anlara dönersek, Fransızlar oldukça heyecanlıdır.

Hızlı taşıma ve keşif anlamında çok faydalı olacağına inandıkları uçaklarını tanıtmak için; dünya genelindeki ulusların katılımcılarını ülkelerine davet ederler.

O dönem için böyle bir buluş herkesi merak ve şaşkınlığa sevk ederken; dönemin Osmanlı hükümetine de davet haberi gelir.

Osmanlı yetkilileri, yeniliklere ve buluşlara meraklı olan Ali Rıza Paşa'nın gönderilmesine karar verir.

Dönemin Harbiye Nazırı, namıdiğer Düztaban Ali Rıza Paşa hemen saraya çağrılır.

Fransızların uçağından bahsedilir ve Osmanlı hükümetini temsilen; yanına bir kişiyi daha alarak; Paris’teki askeri ateşe Fethi Okyar’ın yanına gitmesi buyurulur.

Ali Rıza Paşa,  biraz düşünür.

Derken aklına gelen Kolağası genç delikanlı ile yola çıkar.

Paris'e gider gitmez bir otele yerleşirler. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

22.03.2024

1 yorum:

  1. Merhabalar.
    Bu bölümü merakla okudum ve hemen ikinci bölüme geçiyorum. Kaleminize ve emeğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...