20. yüzyılda İran'da yetişmiş önemli şairlerden Füruğ Ferruhzad’ın deruni bir sözü ile başlayalım istedim bugünkü yazıma.
"İnsanı
sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha
ağırdır."
Ne
kadar doğru bir tespit.
Zor
dünya şartlarında yaşarken, çoğumuzun sessiz kalmasını açıklamıyor mu sizce de?
Bir
an için kendi içimize dönelim şimdi.
Düşüncelerimiz,
sözlerimiz, dilek ve isteklerimiz ne durumda bir bakalım.
Çok
mu bağırdık sessizce, yoksa çok mu içimize gömdük en zorlu anıları?
Her
şeye rağmen yine de; kendimizi, etrafımızı, ülkemizi ve hatta dünyayı daha
yaşanabilir hale getirmek için belki bizlerin de yapacağı minicik şeyler
vardır.
Belki
o ilk adım kendimizden başlamaktır.
Ne
dersiniz?
Ama
bu ilk adım; hoşumuza gitmeyen şeyler hayatımızı kaplamaya başladığında;
kendimizi avutmak olmasın.
Ya
da kadere bağlayıp, hayırlısı böyleymiş deyip kestirip atmayalım.
Evet,
hayatımızın birçok noktasında verdiğimiz kararlarla şekillenen yollar çıkıyor
karşımıza. Yeri geliyor kazanıyor yeri geliyor kaybediyoruz. Vazgeçtiğimiz
şeyler de oluyor elbette. Üstelik bazı kararlarımızın sonuçlarını görmek
neredeyse ömrümüzü alıyor, bazıları ise kısacık bir anda bizi gerçekle yüz yüze
getiriyor.
Her ne olursa olsun kararlı olmak, kendimizce doğru ya da yanlış seçtiğimiz yolda korkusuzca ilerlemek ve özgürce kendi kaderimizi ele almak en güzeli. Çünkü hayat yolunda korkuya yer yok.
Kurgu
ve kurgu dışı eserlerle edebiyat tarihinin en güçlü kadın yazarları arasında ses
getiren Amerikalı yazar Ursula K. Le Guin ‘Yerdeniz Büyücüsü’nde bundan
bahseder ve der ki; ‘’Tüm hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan
şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz.‘’
Rızamızla
seçmeyi öğrenmek…
İşte
sarsıcı bir saptama daha.
Aslında
her daim çare olmalı.
Bunun
için de zaman asla geç olmamalı.
Unutmamak gerekiyor ki; bir şeylerin yokluğunu hissetmeden varlığını anlayamıyoruz çoğu zaman.
Kim
bilir belki de bu yüzden yaşanan bazı olaylar değerlerini anlamamız için karşımıza
çıkıyor. Her defasında bir ders alıyoruz kolay ya da zor yoldan.
Eğer
Fransız yazar ve düşünür Jean-Paul Charles Aymard Sartre’nin dediği gibi
‘’Hayat umutsuzluğun öte yanında başlıyor’’ ise savaşmaktan vazgeçmek olmaz.
Günümüzde
kaosun, savaşın ve tüm dünya karmaşasının ortasında nefes almaya çalışırken;
umudu bulmakta zorlanıyoruz; kabul.
Ancak
uzmanlar umudun en iyi özelliğinin dirençli olmasına, hatta zor zamanlarda bile
var olmayı sürdürebilme becerisine sahip olmasına bağlıyor.
Artık
hepimiz biliyoruz ki her şey titreşiyor. Dolayısı ile bir frekans yaratıyor.
Bedenimiz de kendi doğal frekansını yayıyor etrafına. Duygu, düşünce, istek ve
ilişkilerimiz de. Hatta hastalıklar, bakteri ve virüsler de.
Bu
alanda binlerce deney yapan Amerikalı bilim insanı Dr. David Hawkins; elde
ettiği verilerle ‘Hawkins bilinç haritası’nı oluşturur.
Bu
tabloda en ilginç veri; en yüksek frekansa ulaşan bir bilincin düşük frekanslı
70 milyon bilinci dengelediği gerçeği.
Araştırmalarda kritik seviye olarak 200 değeri baz alınmış. Bu değerin altındaki tüm duygu ve düşünceler hem o kişiyi hem de etrafını fazlasıyla yoruyor.
Yıllarca
süren ve yüz binlerce denek üzerinde yapılan çalışmalar göstermiş ki; tatmin
edici yaşam 250 frekanslarında başlıyor. Bu değer yükseldikçe toplumlar
gelişiyor. Kültür, sanat ve eğitim seviyesi artıyor. 600 değerine ulaşıldığında
ise toplum sevgi, şefkat ve huzur içinde çok daha rahat koşullarda yaşayabiliyor.
Bu alanda yapılan bir başka ilginç çalışma ise Meksika’da gerçekleşir. Körfezde sadece ses dalgaları kullanılarak bir gün süren bir çalışma yapılır. Sonuçta körfezin bulanık suyunun büyük ölçüde temizlendiği, yunusların geri geldiği ve balıkların çoğaldığı gözlenir.
Tüm
frekanslar arasında en değerlisi ise 528 Hz titreşimleri ile sevgi frekansı.
Neredeyse tüm evreni şifalandıracak kapasiteye sahip.
Bu
frekans notada ‘mi’ notasına denk.
Latince'de
“Mi-ra-gesterum” sözünden geliyor.
Anlamı
“mucize”.
Dünyamızın
ve güzel ülkemizin mucize sevgi frekansı ile gün be gün şifalandığı günler için,
umuda tutunmaya devam.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
02.05.2023
Kaynaklar:
https://www.iyilikmerkezi.com; https://www.birlikbilinci.com.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder