30 Temmuz 2024 Salı

KENDİMİZDEN BAŞLASAK

20. yüzyılda İran'da yetişmiş önemli şairlerden Füruğ Ferruhzad’ın deruni bir sözü ile başlayalım istedim bugünkü yazıma.

"İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha ağırdır."

Ne kadar doğru bir tespit.

Zor dünya şartlarında yaşarken, çoğumuzun sessiz kalmasını açıklamıyor mu sizce de?

Bir an için kendi içimize dönelim şimdi.

Düşüncelerimiz, sözlerimiz, dilek ve isteklerimiz ne durumda bir bakalım.

Çok mu bağırdık sessizce, yoksa çok mu içimize gömdük en zorlu anıları?

Her şeye rağmen yine de; kendimizi, etrafımızı, ülkemizi ve hatta dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek için belki bizlerin de yapacağı minicik şeyler vardır.

Belki o ilk adım kendimizden başlamaktır.

Ne dersiniz?

Ama bu ilk adım; hoşumuza gitmeyen şeyler hayatımızı kaplamaya başladığında; kendimizi avutmak olmasın.

Ya da kadere bağlayıp, hayırlısı böyleymiş deyip kestirip atmayalım.

Evet, hayatımızın birçok noktasında verdiğimiz kararlarla şekillenen yollar çıkıyor karşımıza. Yeri geliyor kazanıyor yeri geliyor kaybediyoruz. Vazgeçtiğimiz şeyler de oluyor elbette. Üstelik bazı kararlarımızın sonuçlarını görmek neredeyse ömrümüzü alıyor, bazıları ise kısacık bir anda bizi gerçekle yüz yüze getiriyor.

Her ne olursa olsun kararlı olmak, kendimizce doğru ya da yanlış seçtiğimiz yolda korkusuzca ilerlemek ve özgürce kendi kaderimizi ele almak en güzeli. Çünkü hayat yolunda korkuya yer yok.

Kurgu ve kurgu dışı eserlerle edebiyat tarihinin en güçlü kadın yazarları arasında ses getiren Amerikalı yazar Ursula K. Le Guin ‘Yerdeniz Büyücüsü’nde bundan bahseder ve der ki; ‘’Tüm hayatımızı, aslında yapmaktan başka çaremiz olmayan şeyleri rızamızla seçmeyi öğrenmekle geçiriyoruz.‘’

Rızamızla seçmeyi öğrenmek…

İşte sarsıcı bir saptama daha.

Aslında her daim çare olmalı.

Bunun için de zaman asla geç olmamalı.

Unutmamak gerekiyor ki; bir şeylerin yokluğunu hissetmeden varlığını anlayamıyoruz çoğu zaman.

Kim bilir belki de bu yüzden yaşanan bazı olaylar değerlerini anlamamız için karşımıza çıkıyor. Her defasında bir ders alıyoruz kolay ya da zor yoldan.

Eğer Fransız yazar ve düşünür Jean-Paul Charles Aymard Sartre’nin dediği gibi ‘’Hayat umutsuzluğun öte yanında başlıyor’’ ise savaşmaktan vazgeçmek olmaz.

Günümüzde kaosun, savaşın ve tüm dünya karmaşasının ortasında nefes almaya çalışırken; umudu bulmakta zorlanıyoruz; kabul.

Ancak uzmanlar umudun en iyi özelliğinin dirençli olmasına, hatta zor zamanlarda bile var olmayı sürdürebilme becerisine sahip olmasına bağlıyor.

Bu dirençli özelliği kolayca yakalayabilmek için titreşimleri hatırlamak da fayda var.

Artık hepimiz biliyoruz ki her şey titreşiyor. Dolayısı ile bir frekans yaratıyor. Bedenimiz de kendi doğal frekansını yayıyor etrafına. Duygu, düşünce, istek ve ilişkilerimiz de. Hatta hastalıklar, bakteri ve virüsler de.

Bu alanda binlerce deney yapan Amerikalı bilim insanı Dr. David Hawkins; elde ettiği verilerle ‘Hawkins bilinç haritası’nı oluşturur.

Bu tabloda en ilginç veri; en yüksek frekansa ulaşan bir bilincin düşük frekanslı 70 milyon bilinci dengelediği gerçeği.

Araştırmalarda kritik seviye olarak 200 değeri baz alınmış. Bu değerin altındaki tüm duygu ve düşünceler hem o kişiyi hem de etrafını fazlasıyla yoruyor.

Yıllarca süren ve yüz binlerce denek üzerinde yapılan çalışmalar göstermiş ki; tatmin edici yaşam 250 frekanslarında başlıyor. Bu değer yükseldikçe toplumlar gelişiyor. Kültür, sanat ve eğitim seviyesi artıyor. 600 değerine ulaşıldığında ise toplum sevgi, şefkat ve huzur içinde çok daha rahat koşullarda yaşayabiliyor.

Bu alanda yapılan bir başka ilginç çalışma ise Meksika’da gerçekleşir. Körfezde sadece ses dalgaları kullanılarak bir gün süren bir çalışma yapılır. Sonuçta körfezin bulanık suyunun büyük ölçüde temizlendiği, yunusların geri geldiği ve balıkların çoğaldığı gözlenir.

Tüm frekanslar arasında en değerlisi ise 528 Hz titreşimleri ile sevgi frekansı. Neredeyse tüm evreni şifalandıracak kapasiteye sahip.

Bu frekans notada ‘mi’ notasına denk.

Latince'de “Mi-ra-gesterum” sözünden geliyor.

Anlamı “mucize”.

Dünyamızın ve güzel ülkemizin mucize sevgi frekansı ile gün be gün şifalandığı günler için, umuda tutunmaya devam.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

02.05.2023

Kaynaklar: https://www.iyilikmerkezi.com; https://www.birlikbilinci.com.

 

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...