Araştırmacılardan Kopenhag Üniversitesi biyoloğu Melissa Ilardo’nun, Endonezya'nın Jaya Bakti bölgesinde yaptığı incelemeler sonucunda olağanüstü sonuçlar ortaya çıkar.
Tamamlanan
inceleme sonunda yapılan bilimsel açıklamalar; Bajau halkının bedensel değişimini
net olarak açıklar.
Her
gün sekiz saat boyunca tekrar tekrar daldıkları için zamanlarının yarıdan
fazlasını suyun altında geçirirken; her dalışta 30 saniye ile 5-13 dakika
arasında derinde kalırlar.
Derinlik
70 metrenin üzerinde olunca bedenlerinde kalıcı değişimler başlar.
Dalış
sırasında kalp atış hızları yavaşlar.
Kan
damarları büzülür.
Bu arada oksijenli kırmızı kan hücrelerinin rezervuarı olan dalak kasılır. Böylece tıpkı biyolojik bir tüplü dalış tankı gibi ekstra oksijen takviyesi alırlar.
Bu
ilginç açıklamalar, bilim insanlarını daha derin araştırmaya yönlendirir.
Sonuçta
dalış yapan kabile üyelerinin dalakları incelenmeye başlar.
Elde
ettikleri sonuçlarda dalışla ilgisi olmayan komşu köy halkına kıyasla
dalaklarının yüzde 50 daha büyük olduğu gözlenir. Kana daha fazla oksijen
sağlama görevini üstlenen dalağın bu denli büyümesi sayesinde; günün en az 5
saatinin nasıl su altında rahatlıkla geçirdikleri açıklanmış olur.
Bununla yetinmeyen bilim insanları bir başka adım olarak, Bajau halkının genetik haritasını çıkarmaya yoğunlaşır.
Berkeley
Kaliforniya Üniversitesi'nden Profesör Rasmus Nielsen, yapılan testler sonunda,
PDE10A geninin, Bajau'ların dalak boyutuyla ilişkili olduğu tespit eder.
Bugünler
de maalesef doğanın fütursuzca tüketilip denizlerin kirletilmesinden onlar da
nasiplerini almış durumda. Atık plastikle dolu deniz nedeniyle onların yaşamı
da tehdit altında.
Geleceğimiz
için, dünyanın ve doğanın hak ettiği değeri yeniden kazanması için; yüreği
sevgi dolu, duyarlı insanların çoğalması umudumla.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
20.08.2024
Not:
Beni bu özel insanların hayatı ile tanıştıran Bilim Kulübü’nden Sn. Mustafa
Deveci’ye teşekkür ederim.
Kaynaklar:
https://tr.wikipedia.org; https://www.cumhuriyet.com.tr; https://www.sozcu.com.tr.