5 Şubat 2025 Çarşamba

ZAMANSIZ YAŞAYANLAR (1/2)

Denize, denizin rengine, kokusuna aşık birisi olarak yaşamlarını masmavi sularda geçiren göçebe kabilenin hayatını okumak beni oldukça etkiledi.

Onlar ‘Zamansız Yaşayanlar’, çünkü onlar için zaman kavramının hiçbir önemi yok.

Çoğu kaç yaşında olduğunu bilmiyor.

Okuryazar değiller.

Kendileri dışında dünyada olan olayları pek umursamıyorlar.

Kabile üyelerinin tek amacı içinde bulundukları o anı en güzel haliyle yaşamak.

Peki başarıyorlar mı dersiniz?

Evet hem de ilkel yaşam şartlarına inat hepsi çok mutlu.

İşte karşınızda Bajau Kabilesi.

Güneydoğu Asya'da, çoğunlukla Filipinler'de yaşayan yerli etnik bir grup kendileri. Aralarında yaşanan bir takım anlaşmazlıklar yüzünden Endonezya ve Malezya'ya göç eden üyeleri de var.

Yapılan araştırmalar toplam sayılarının yaklaşık bir milyon kadar olduğunu gösterir.

Bajau kabilesi tam bir deniz göçebesi.

Araştırmalara göre binlerce yıldır var olduğu tahmin ediliyor.

Her biri inanılmaz kabiliyetlere sahip.

Suyla adeta arkadaş olmuş gibiler.

Neredeyse hayatlarının tamamı denizin içinde ve etrafında geçer.

Kabile üyeleri denizin üzerine kurdukları yüzen evlerde yaşar.

Bir yerlere giderken sandal kullanır, yine sandallarda alış veriş yaparlar. Böylece Güneydoğu Asya denizlerini dolaşırlar.

Denizde zıpkınla balık avlar, kabuklu deniz ürünleri ve süs eşyası yapmak için kullandıkları siyah mercanları toplar; böylece hem geçinir hem de beslenirler.

Bu nedenle sürekli okyanusun tabanına inerler.

Neredeyse gün içindeki çalışma sürelerinin yarıdan fazlasını denizin altında geçirirler.

En önemli özellikleri; dalış yapan insanlardan farklı olarak, nefeslerini tutarak 70 metre derinliğe kadar dalıp su altında birkaç dakika kalmaları.

Dalış alanındaki bu yetenekleri bilim insanlarını şaşırtırken; yanlarına sadece bir çift tahta gözlük ve mızrak alarak deniz dibinde avlanmaları şaşkınlığı katlıyor.

Normal bir insana göre daha fazla suyun altında kalma yeteneklerini araştıran bilim insanları; sebebini tam olarak açıklayamasa da bu özel becerinin genetik bir mutasyon sayesinde oluştuğunda hemfikir.

Yani kabile üyelerinin suyla olan bu derin arkadaşlığı; DNA dizilimlerinde meydana gelen kalıcı değişim nedeniyle oluşan mutant genle mümkün.

Buna ek olarak her biri suyun altında ayakta durma becerisine sahip.

Dolayısıyla kabilenin bebekleri yürümeden yüzmeyi öğreniyor ve bu özellikler kendilerinden çocuklarına geçiyor.

Onlarla yapılan röportajlarda; kabile üyeleri suyun altında evlerinde gibi rahat hissettiklerini söylüyor. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

15.08.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...