Paul Karason, 58 yaşına geldiğinde çoğu yaşıtı gibi beyaz saçları, uzattığı beyaz sakalı ve görme sorunu nedeni ile taktığı gözlüğü, tercih ettiği gömlekleri ve pantolon askıları ile aslında sıradan bir adamdır.
Ancak
mavi renkli cildi nedeniyle gittiği her yerde gözler hemen ona çevrilir. Bu son
derece özel görüntüsü nedeni ile bir anda ilgi odağı haline gelir.
Amerikan’ın
en meşhur programlarında boy gösterdikten sonra da 'Şirin Baba' ya da ‘Mavi
Adam’ lakabı ile anılmaya başlanır.
Çocukların eğlencesi, yetişkinlerin alay konusu haline gelmesi; uluslararası medyanın ilgisinin giderek daha çok artması Paul Karason’u içten içe yaralar.
2012
yılında kalp rahatsızlığı geçirir. Aynı anda baş gösteren prostat kanseri
dünyasını alt üst ederken evini de kaybeder.
Bu
zor durum nedeni ile Washington, Bellingham'daki bir evsizler barınağına taşınır.
Tarihte
nadir görülen bu durum nedeni ile sosyal ilişkileri konusunda adeta çöküntüye
uğrar. Zamanla toplumdan uzaklaşan, psikolojik sorunları gün geçtikçe artan bir
adamdır artık.
Tüm
bu olumsuzluklar sonunda 2013 yılında kalp
kriz geçirir. Ardından başlayan zatürre ve ağır felç hastalığı sonunda hayatını
kaybeder.
İşin
en ilginç yanı ise Paul Karason’un ölümüne kadar kolloidal gümüş kullanmaya
devam etmesidir.
Peki
hepimizin bildiği, zararsız gibi görünen gümüş elementi nasıl olur da bedeni bu
denli etkiler?
Tüm
bu sorulara yanıt bulmak adına; dünyada oldukça nadir görülen arjiri hastalığı
hakkında yapılan araştırmalara göz atmak yerinde olur diye düşünüyorum.
Araştırma sonuçları; genelde fotoğrafçılık mesleği ile uğraşanlarda, gümüş bileşenlerden oluşan tıbbi ilaçları kullananlarda, gümüş ve mücevher endüstrisinde çalışanlarda arjiri'nin görülme ihtimalinin yüksek olduğunu kanıtlıyor.
Gümüş
takıların, gümüş kap kullanımının genellikle bu hastalığa neden olmadığı; ancak
bazı akupunktur tedavilerinde kullanılan gümüş iğnelerin veya gümüş küpelerin
lokalize arjiriye neden olduğunu da dip not olarak ekliyor.
Özellikle
bedenin güneş ışığına maruz kalan bölgelerinde; en çok alında, burunda, ellerde
etkisini gösteriyor.
İlk
belirtileri genellikle ağızda başlıyor.
Diş
etleri gri-kahverengi bir renk alıyor.
Ardından
yüz, gözlerin beyazları, iç organlar, tırnaklar mavi-gri bir renge dönüyor.
Üstelik
tüm bu değişiklikler kalıcı oluyor.
Renk
değişim hızının kişiden kişiye ve maruz kaldığı gümüş miktarına göre değiştiğini
belirtiyor uzmanlar.
Süreç kimi durumlarda bir kaç ay, kimi zamanlarda ise bir kaç yıl sürebiliyor. Hatta bazı durumlarda cildin yalnızca belli bir bölgesi mavi renk alıyor.
Gümüş,
toksisite oranına sahip değil; ancak; insan bedeninden çok kolay atılabilen bir
element de değil aslında.
İşte
bu nedenle gümüşe, gümüş tozuna ve hatta gümüş içerikli diğer kimyasal
bileşiklere uzun süreli maruz kalmak, bedendeki gümüş miktarını hızla arttırıyor.
Böylece
beden atamadıklarını deride birikmeye başlıyor. Güneş ışığı ile temas edince de
gümüş tuzu oksitleniyor, mavi veya gri-gümüş renkli bileşikler halinde kendini
gösteriyor.
Tedavisi
hayli güç olan bu rahatsızlık için lazer tedavisi kullanılsa da %100 sonuç
alınamadığı da araştırma notları arasında.
Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
25.03.2025
Kaynaklar:
https://www.yenicaggazetesi.com.tr; https://evrimagaci.org; https://www.hurriyet.com.tr; https://en.wikipedia.org; https://www.matematiksel.org.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder