16 Temmuz 2025 Çarşamba

MAVİ ADAM (2/2)

Paul Karason, 58 yaşına geldiğinde çoğu yaşıtı gibi beyaz saçları, uzattığı beyaz sakalı ve görme sorunu nedeni ile taktığı gözlüğü, tercih ettiği gömlekleri ve pantolon askıları ile aslında sıradan bir adamdır.

Ancak mavi renkli cildi nedeniyle gittiği her yerde gözler hemen ona çevrilir. Bu son derece özel görüntüsü nedeni ile bir anda ilgi odağı haline gelir.

Amerikan’ın en meşhur programlarında boy gösterdikten sonra da 'Şirin Baba' ya da ‘Mavi Adam’ lakabı ile anılmaya başlanır.

Çocukların eğlencesi, yetişkinlerin alay konusu haline gelmesi; uluslararası medyanın ilgisinin giderek daha çok artması Paul Karason’u içten içe yaralar.

2012 yılında kalp rahatsızlığı geçirir. Aynı anda baş gösteren prostat kanseri dünyasını alt üst ederken evini de kaybeder.

Bu zor durum nedeni ile Washington, Bellingham'daki bir evsizler barınağına taşınır.

Tarihte nadir görülen bu durum nedeni ile sosyal ilişkileri konusunda adeta çöküntüye uğrar. Zamanla toplumdan uzaklaşan, psikolojik sorunları gün geçtikçe artan bir adamdır artık.

Tüm bu olumsuzluklar  sonunda 2013 yılında kalp kriz geçirir. Ardından başlayan zatürre ve ağır felç hastalığı sonunda hayatını kaybeder.

İşin en ilginç yanı ise Paul Karason’un ölümüne kadar kolloidal gümüş kullanmaya devam etmesidir.

Peki hepimizin bildiği, zararsız gibi görünen gümüş elementi nasıl olur da bedeni bu denli etkiler?

Tüm bu sorulara yanıt bulmak adına; dünyada oldukça nadir görülen arjiri hastalığı hakkında yapılan araştırmalara göz atmak yerinde olur diye düşünüyorum.

Araştırma sonuçları; genelde fotoğrafçılık mesleği ile uğraşanlarda, gümüş bileşenlerden oluşan tıbbi ilaçları kullananlarda, gümüş ve mücevher endüstrisinde çalışanlarda arjiri'nin görülme ihtimalinin yüksek olduğunu kanıtlıyor.

Gümüş takıların, gümüş kap kullanımının genellikle bu hastalığa neden olmadığı; ancak bazı akupunktur tedavilerinde kullanılan gümüş iğnelerin veya gümüş küpelerin lokalize arjiriye neden olduğunu da dip not olarak ekliyor.

Özellikle bedenin güneş ışığına maruz kalan bölgelerinde; en çok alında, burunda, ellerde etkisini gösteriyor.

İlk belirtileri genellikle ağızda başlıyor.

Diş etleri gri-kahverengi bir renk alıyor.

Ardından yüz, gözlerin beyazları, iç organlar, tırnaklar mavi-gri bir renge dönüyor.

Üstelik tüm bu değişiklikler kalıcı oluyor.

Renk değişim hızının kişiden kişiye ve maruz kaldığı gümüş miktarına göre değiştiğini belirtiyor uzmanlar.

Süreç kimi durumlarda bir kaç ay, kimi zamanlarda ise bir kaç yıl sürebiliyor. Hatta bazı durumlarda cildin yalnızca belli bir bölgesi mavi renk alıyor.

Gümüş, toksisite oranına sahip değil; ancak; insan bedeninden çok kolay atılabilen bir element de değil aslında.

İşte bu nedenle gümüşe, gümüş tozuna ve hatta gümüş içerikli diğer kimyasal bileşiklere uzun süreli maruz kalmak, bedendeki gümüş miktarını hızla arttırıyor.

Böylece beden atamadıklarını deride birikmeye başlıyor. Güneş ışığı ile temas edince de gümüş tuzu oksitleniyor, mavi veya gri-gümüş renkli bileşikler halinde kendini gösteriyor.

Tedavisi hayli güç olan bu rahatsızlık için lazer tedavisi kullanılsa da %100 sonuç alınamadığı da araştırma notları arasında.

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

25.03.2025

Kaynaklar: https://www.yenicaggazetesi.com.tr; https://evrimagaci.org; https://www.hurriyet.com.tr; https://en.wikipedia.org; https://www.matematiksel.org.

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...