
Kaleme
alındıktan 90 yıl sonra basılan kitaplardan bir tanesi önümüzde.
Yazarı
gencecik bir Amerikalı gazeteci.
Missouri
doğumlu.
Clarence
Kirschmann Streit.
1920-1921
yılları arasında Türkiye’ye geldi.
O
savaş yıllarında Anadolu’yu iki ay boyunca korkusuzca gezdi.
Mustafa
Kemal; Meclis Başkanı olduğunda ise; onunla ilk röportajı yapan ender
isimlerden bir tanesi oldu.
Henüz
25 yaşında olan bu genç gazeteci Philadelphia’lı. O yıllarda Public Ledger gazetesinde
çalışıyor.
Herkesin
kendisine deli gözüyle baktığı Streit; onlara inat imkansızı başarmak ve Türklerin
Milli Mücadelesini yakından incelemek adına yollara düşüyor. Ancak dikkat; kafasında
yer eden, eşkıya görünümlü korkunç Türk imajı ile birlikte.
İstanbul’a
gelince oyalanmadan, Samsun’a gitmek üzere bir Amerikan savaş gemisine biniyor.
Böylece Türk Milli Mücadelesini ve kahramanlarını yakından tanımak için ilk
adımı atmış oluyor. Edindiği Osmanlıca basın kartı ve Azerbaycanlı bir tercümanla;
Merzifon, Yozgat, Çorum başta olmak üzere
Anadolu’yu geziyor. Yolculuklarını yeri geliyor bir kamyonetle, yeri
geliyor kağnılarla ya da bir trenle yapıyor. Her gittiği yerde ilginç olaylar
yaşıyor. Ardından bir yayla arabasıyla, üç hafta kalacağı Ankara Yahşihan’a ulaşıyor.
Ülkemizde
bulunduğu süre boyunca, kafasına
koyduklarını birer birer gerçekleştiriyor. Mustafa Kemal ile tanıştığı tarih
olan 3 Mart 1921’i ise hiç unutamıyor.
Ankara’da
TBMM oturumlarına birebir katılıyor. Kabine üyeleri ve İsmet İnönü dahil olmak
üzere; yeni ülkenin aydın yüzlerini ve Mustafa Kemal’i tanıyıp, onlarla konuşma
şansını yakalıyor. Çalışmaları sırasında yüzlerce fotoğraf çekmeyi de ihmal
etmiyor. Ankara’dan ayrılacağı sırada İsmet Paşa’nın yardımları ile gittiği Eskişehir’de
üç gün kalıyor ve yine pek çok şeye tanıklık ediyor.
Kitabını
hazırlamak üzere heyecanla Paris’e döndüğünde, kafasındaki tüm eski yargılar;
yerini derin bir hayranlığa bırakır. Kitabının ismini ‘BİLİNMEYEN TÜRKLER’ olarak
koyarken bile endişelidir. Çünkü bir zamanlar kendisinin de sahip olduğu kötü
imaj ve ön yargılardan korkar.
Tüm
röportajları, aldığı notları, fotoğrafları ve anılarını derler. Ancak ‘Türk George Washington’ olarak
tanımladığı Mustafa Kemal Paşa’yı öven satırları nedeniyle, kitabı ilgi görmez.
Korkusu gerçek olur ve ne Amerika ne de İngiltere’de kitabı basılmaz.
O
zaman ki Anadolu’nun gerçek yüzünü gösteren bu çok önemli notlar, maalesef taslak
halinde tam 90 yıl bekler.

Sevgiyle
kalın.
Belgin
ERYAVUZ
10.11.2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder