11 Aralık 2017 Pazartesi

MUCİZE ‘HELA’ HÜCRELERİ (1/2)

Ruhumuzda var olan bilgileri hayata geçirdiğimizde MUCİZElere imza atarız.

Bu imzalar bazen öyle büyük ve kalıcı olur ki, dünyadaki pek çok insanın yaralarına merhem olarak ulaşır.

İşte şimdi böyle bir mucizeye tanık olacağız beraberce.

Bu bir HÜCREnin MUCİZEsi.

Bu mucizeye vesile olan cesur doktor George Gey.

Ancak gerçek kahraman o hücrenin sahibi Henrietta Lacks.

Mucize hücrenin ismi ise HELA.

Öykü öyle güzel ki paylaşmamak olmazdı.

Benimle bu mucizenin tarih sayfaları arasında gezinmeye var mısınız?

Kahramanımız genç bir siyahi kadın.

Henrietta Lacks; 1920 senesinde, Amerika’nın Virginia eyaletinde dünyaya gelir. Sekiz kardeşi ile paylaşmak zorunda olduğu yoksul hayatı; küçük yaşlarında onu dedesinin çalıştığı çiftliğe sürükler. Çiftlikteki tütün tarlasında çalışmaya henüz 4 yaşındayken başlar. 14 yaşında ilk çocuğunu doğurur. Geçirdiği zor yaşam şartlarına rağmen evlenir. Tam beş çocuğu olur. Anneliği, ev sahipliği, titizliği, dışarda çalışması bir yana; küçük şeylerle mutlu olmayı bilen yapısı ile hayata tutunur.

Ancak beşinci çocuğunun doğumundan kısa bir süre sonra rahatsızlanır. Tedavi için gittiği Johns Hopkins Hastanesi’nde doktoru, rahminde tümör bulur.  Güçlü yapısı nedeniyle hastalığını eşinden bile saklar. O zamanlarda dahi iyimserliğini ve umudunu asla kaybetmez. Yoğun bir tedaviye başlar. Maalesef tedaviler sonuç vermez. Henüz 31 yaşındayken hayatına veda eder.

İşte esas mucize de ondan sonra başlar. Nasıl mı?

Tedavisini üstlenen hastanede kendisine haber verilmeden alınan doku örnekleri, laboratuvar ortamında incelendiğinde hücrelerin canlı olduğu tespit edilir.

O güne kadar hiçbir insan hücresi; beden dışında birkaç günden fazla dayanamazken; Henrietta’nın hücreleri çoğalmaya devam eder. Uzun süreli dondurulma işlemine dayanır.

Ve böylece yıllar 1951’i gösterdiğinde bilimde; kocaman bir adım değil; adeta sıçrama yaşanır. Elbette bu mucize tadındaki buluş, tıp tarihindeki pek çok hastalığın tedavisinde büyük bir ümit ışığı olur.

Sağlıklı insan hücrelerinin özelliklerini taşıyan, çoğalmaya devam eden, yani beden dışında da yaşayan bu güçlü hücreler sayesinde; tıp araştırmaları büyük bir ivme kazanır.

Hastalıklara karşı bulunan aşılar ile pek çok hastalık önceden önlenebilir hale gelir. Çocuk felci salgını, kızamık, kabakulak, tüm virütik hastalıklar ve rahim ağzı kanserinin aşıları geliştirilir. Tüp bebek tedavisinin önü açılır. Hücre gen  haritasının çıkarılmasında bile rol oynar.

Sonraki yıllarda bilim adamları Hela hücrelerini ellerinden gelen her ortamda denemeye kara verirler. Uzayda, nükleer radyasyon ortamında, çeşitli kimyasal çözeltilerde tek tek incelenir. Tüberküloz, salmonella, HIV gibi bulaşıcı hastalıkların tedavisinde; kanser ilaçlarının geliştirilmesinde umutları çoğaltan bu mucize hücreler; klonlanan ilk hücre olma özelliğini de kazanır. (devamı 2/2’de)

Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ

13.09.2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...