Oysa ki özellikle ikili
ilişkilerin olmazsa olmazı saygı ne kadar önemli hayat içinde. Tıpkı hava gibi,
su gibi. Ondan yoksun kalındığında yaşamın kalitesizliği nasıl da kendini belli
ediyor. Belli ediyor ama, her geçen gün sanki bir adım daha uzaklaşıyor
insanımız saygının naifliğinden.
Kadın ya da erkek bir
araya geldiğinde eğer birbirlerinden önce yaşadıkları bir beraberlikleri,
ilişkileri, evlilikleri, çocukları varsa onların tamamen yok sayılmasını istiyorlar karşılıklı olarak.
Geçmişlerine saygı duyulması gerektiğini göz ardı ederek.
Üstelik bu mümkünmüş
gibi. Düşünsenize ikinci kez evlenecek, ama geçmişinde çocuğu ya da çocukları
olan bir erkek ya da kadın onları nasıl yok sayabilir ki? Ya da hayatını kısa
veya uzun süreli paylaştığı eski hayat arkadaşını?
Yaşanmışlıklara saygıyla
yaklaşabilmek, geçmişin izlerindeki o sisli perdenin tamamen kapatılması ya da
yok sayılmasıyla değil; sevdiğinizin sevgisine güvenerek yapılabilir ancak. Ama
bunun için de insanın önce kendi sevgisinden şüphe duymaması lazım ki karşısındakine
güvenebilsin. Ne yaman çelişkidir hem sevdiğine deli divane olduğunu söylemek,
hem de yeterince güvenemediğini her hareket ve davranışında belli etmek.
Üstelik bunu kıskançlık perdesinin ardına saklamak.
Düşünsenize bir defa,
sizin geçmişinize saygı duymayan bir insan ne yaparsa yapsın sizin bugününüze
ve geleceğinize saygı duyabilir mi? Asla duyamaz.
Geçmişe saygı
gösteremeyen, ilişkilerini hep bu noktada zedeleyen insanlar iş bir de ayrılma
noktasına gelince adeta kendilerini kaybediyor. İşte o anda tüm maskeleri
düşüyor yüzlerinden. Sizin o ana değin hiç karşılaşmadığınız bir yüzle sizin
canınızı yakmak için her ne varsa hepsini
sergiliyor. Ne size, ne birlikte yaşadığınız duygulara ve aslında kendisine
saygısını kaybediyor, kendisi fark etmese de. O öfke ve kızgınlık anlarında maskeleri
ellerinden kayıp düşünce gerçek kimlikleri olanca netliğiyle gözler önüne
seriliyor.
Adam gibi adam olabilmek
ne kadar önemli. Maksat
hayatın getirilerine mertçe sahip çıkabilmekte, kızgınlık ve öfke kıskacına
sıkışmadan kaliteyi devam ettirebilmekte.
İster okumuş üniversite öğretim görevlisi olun, ister sadece ilkokul
mezunu… eğer kendinizi maskelerin ardına saklıyorsanız; sizinle bir hayat paylaşmak için
yola çıkanların işi oldukça zor.
Yüzlerinde sahte
maskelerle dolaşan, öfke ve kızgınlıklarında kendilerini kaybedip başka
kimliklere bürünen ve geçmişinize saygı duymayan insanlar varsa hayatınızda
onlardan uzak durmaya çalışın. Hatta yapabiliyorsanız tamamen hayatınızdan
çıkarın. Çünkü onlar en tehlikeli insanlar. Maskeleri yüzlerinde iken
sergilediklerine kanıp onlara el verdiyseniz; ileride içinizin yanmaması mümkün
değil. O nedenle fark ettiğiniz anda maskeler düşünce, iş işten geçmeden
uzaklaşın gidin kendi yolunuza.
Gerçekler ne kadar iç
acıtsa da gerçektir ve içinizi bir kez acıtır. Ama maskeler her defasında sizi
farklı noktalardan yaralar. Artık bu da olmaz dediğiniz anda maalesef inanamayacaklarınızı
yaşarsınız maskelerin sahipleriyle; saygısızlığın kol gezdiği sokaklarda.
İlişkilerde her daim
saygı ve sevgi olsun, olsun ki sevginin pırıltısı saygının koruyucu kalkanıyla
korunsun. Geçmişe saygı duymak, bugüne ve yarınlara da saygı duymak demektir. Ve
inanın bana saygıyla biçimlenen bir yaşam size en çok yakışandır.
Sevgiyle kalın.
Belgin ERYAVUZ
15.12.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder