18 Aralık 2024 Çarşamba

ÖĞRENMEKTEN ACİZ ve İSTEKSİZ mi? (2/3)

Tolstoy hayatının iyi ya da kötü her anında yazmaktan geri durmaz. Bu tutku dünya çapında kabul gören pek çok eseri kaleme almasındaki en önemli etken olur.

Her şey yolunda gibi görünüyorken, Tolstoy’un ruhsal yapısı yeniden çöker.

Maalesef bu sefer ki hepsinden kötüdür.

Özellikle yoksul ve perişan halkın ve köylülerin durumuna çok üzülür.  Ailesine rağmen tüm servetini köylülere dağıtır. Onlar gibi yaşamaya başlar. Tercihi nedeniyle ailesiyle de arası açılır.

Ruhani konulara olan ilgisi; evlendiği yıllarda eşiyle yaşadığı tutkulu aşk ilişkisini bozmakla kalmaz. Çocuklarına da mutlu bir aile ortamı sağlayamaz.

Tam o sıralarda yazdığı bir kitap nedeniyle Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilir.

Bu küskünlük onun evini tamamen terk edip, yollara düşmesine neden olur. Kışın o zemheri soğuğunda sokaklarda, banklarda yaşar. Yetersiz beslenme ve aşırı soğuk nedeniyle sık sık hastalanır.

Yıllar acımasızca geçerken 1910 yılını gösterdiğinde, 82 yaşındayken; Astapovo'da bir tren istasyonunda şiddetli zatürreden yaşama sessizce veda eder. Cenazesi ölüm haberini duyan binlerce köylü tarafından uğurlanır.

Hayatı boyunca yaşamın nasıl bir şey olduğunu anlamaya çalışan ünlü yazar geride öyle özel eserler bırakır ki…

Hepimizin aşina olduğu romanlarına ek olarak; öyküleri, masalları, günlük mektupları, eğitim eserleri, din ve ahlak eserleri, sanat ve edebiyat eserleri, halk için kısa öğretici hikayeleri, sosyal ve siyasi denemeleri, oyunlarını saymazsak olmaz.

Çünkü birbirinden değerli eserlerinin yıllar içinde okundukça, nesilden nesile pek çok yazarı etkileyerek daha da devleştiğini söylemek yanlış olmaz.

Üstelik bu etki hep zamansız kalır. (devamı 3/3’te)

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

26.07.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...